Abone Ol

KYK Yurdunda Küflü ve Kurtlu Yemekler: Cemaat Yurtlarına Yönlendirme mi?

Esenyurt KYK Kız Öğrenci Yurdu'nda küflü, kurtlu yemekler verilmesine CHP İstanbul Gençlik Kolları tepki gösterdi.

KYK Yurdunda Küflü ve Kurtlu Yemekler: Cemaat Yurtlarına Yönlendirme mi?

İstanbul Esenyurt KYK Kız Öğrenci Yurdu'nda öğrenciler, yemeklerinden saç ve taş çıktığını, küflü yemeklere mecbur bırakıldıklarını gündeme getirmişti. CHP İstanbul Gençlik Kolları, öğrencilerine yemek dağıtarak, yurt önünde açıklama yaptı. CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın, "KYK yurtlarında yaşanan bu vahim olaylarda asıl amacın öğrencilerin cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakılmasıdır" dedi.

Aydın, normal bir KYK yurdunda devletin denetiminde olan bir yurtta, bu durumların yaşanmasının kabul edemez bir skandal olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Yemeklerden saç, taş çıktığı, küflü yiyecekler verildiği, tepsilerin yıkanmayıp sadece silindiği, durumdan şikâyet eden öğrencilere şükredin denildi. En son söyleyeceğimizi burada tekrar etmekte yarar var; güvenilir ve sağlıklı barınma öğrencinin hakkıdır. En başta bu yurtta yaşanan bu vahim olay üniversiteli arkadaşlarımızın sağlığını açıkça hiçe saymaktır.

Öte yandan hakları olmalarına rağmen devlet yurtlarında kalmaları onlara bir lütuf olarak sunulmuş düşüncesiyle, öğrencilere şükretmelerini söylemek vicdani ve insani olarak kabul edilir bir durum değildir. İlgili yöneticiler hakkında gereğinin yapılması istiyoruz.

"İstanbul'da bir yatağa 44 öğrenci düşüyor"

Sorun sadece KYK yurtlarındaki koşulların yetersiz olması da değildir. Bugün devlet yurtlarına olan talep artmasına rağmen 2020’de 698 bin 289 olan yurt kapasitesi 2021 yılı içerisinde 696 bin 966’ya geriledi. Ülke genelinde 8 milyonu aşkın üniversiteli öğrenci olduğu düşünüldüğünde yurt kapasitesinin yetersizliği bir kez daha açıkça görülmektedir. Daha önce gerçekleştirdiğimiz açıklamalar da ifade ettiğimiz gibi İstanbul’da ise bir yatağa 44 öğrenci düşmektedir. 1 milyonu aşkın öğrencinin bulunduğu İstanbul’da devlet yurtlarının kapasitesi 25 bin dolayındadır; yani İstanbul’daki tablo ülke genelinden çok daha kötü durumdadır. Son on yıllık süreçte İstanbul’da öğrenci sayısı beş katına çıkmışken devlet yurtlarının sayısı iki katına dahi çıkmamıştır.

Aynı süreçte tarikat ile cemaatlerin yurtları ve özel yurtların sayısı ise üç katına çıkmıştır. İktidar yurt yapmayarak üniversiteli öğrencileri ya fahiş fiyatlara özel öğrenci yurtlarına ya da tarikat ve cemaatlerin yurtlarına yönlendirmektedir. Sürekli yaptıkları inşaatlarla övünen hükümetin, yurt yapmaktan kaçınması, kapasite artırması gerekirken azaltması söz konusu politikanın gayet bilinçli bir politik tercih olduğunu gözler önüne sermektedir.

"Halkın kaynakları, bu ülkenin geleceği olan gençlerin barınabilmesi için harcanmalıdır"

Çözüm ise nettir. Öğrencilerin güvenilir barınmalarını sağlamak için yeni yurtlar inşa edilmeli, halkın kaynakları bir avuç rant çetesine peşkeş çekilmemelidir. Halkın kaynakları, bu ülkenin geleceği olan eğitimli gençlerin barınabilmesi için harcanmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bunun sözünü veriyoruz."