Prof. Dr. Sevil Atasoy’un konsept danışmanı olduğu dizi düşük bütçesine rağmen büyük işler başarıyor.
Her pazartesi gecesi saat 23:00’te ekrana gelen Kanıt, Türk televizyontarihinde bir ilki gerçekleştiriyor. Bir taraftan izleyenlere farklı bir dizi heyecanı yaşatılırken, diğer taraftan Prof.Dr. Sevil Atasoy’un dizi arasında verdiği çok özel bilgilerle bugüne kadar televizyonlarda yer alan dizilerde yapılmayan bir uygulamayla (dizi arası bilimsel açıklamalar) izleyenleri hem eğitmek, hem öğretmek hem de eğlendirmek hedefleniyor.
Televizyonların özellikle pazartesi günlerinde reyting listelerinde ön sıralarda yer alma çabaları neticesinde seyirci haftanın ilk günü dev bütçeli projeleri izleme şansı yakalıyor. Ancak Kanal D’nin Kanıt dizisi, büyük bütçeli dizilerin arasında, mütevazi bütçesiyle listenin üst basamaklarına adım adım ilerliyor. Yeni yayın dönemine bomba gibi giren Kanıt, her hafta yükselen performansı ile göz dolduruyor.
Pazartesileri gece yarısına yakın yayınlanmasına rağmen ilk sıraları zorlayan Kanıt ,bu hafta 3.80 reyting ve 17.06’lık izlenmeye payı ile Yok Böyle Dans ve Çok Film Hareketler bunların hemen ardından listedeki
yerini aldı. Kanıt mütevazi bütçesi ve kalabalık olmayan kadrosuyla çok özel hikayelerle izleyiciyi ekran başına toplamayı başarmış gibi görünüyor.
BAYAN KANIT’TAN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Kanıt dizisinin olmazsa olmazı Prof. Dr. Sevil Atasoy, dizinin "suç işleme" konusunda yol gösterdiği yönünde yapılan eleştirileri değerlendirdi. Atasoy, kusursuz cinayetlerin nasıl işleneceği konusunda Kanıt
dizisinin öğretici niteliğinin olduğunu öne sürenlere çok çarpıcı örnekler vererek cevap verdi.
SEYİRCİDEN ÖZELLİKLE GİZLİYORUZ
Prof. Dr Atasoy şöyle konuştu: "Kanıt dizisi ile çok önemli bir sorumluluğu üzerimize aldık. Amacımız hem adalet sistemindeki hizmet kalitesinin yükselmesine yardımcı olmak hem de toplumsal duyarlılığı ve farkındalığı artırmaktı. Ancak dizinin yayınlandığı günden bu yana haklı olarak bazı izleyicilerimiz kusursuz suç işlemeyi öğrettiğimizi düşündü. Hedefimiz suç oranını artırmak değil, aksine her ne yaparsanız yapın iyi bir olay yeri inceleme ve iyi bir otopsi ile mutlaka yakalanırsınız düşüncesini yerleştirmek. İşte sırf bu yüzden işlenen suçlarla ilgili olarak en hassas noktayı alenen izleyiciye aktarmıyoruz. Kişi diziden gördüklerini hayata tatbik ederse yakalanması tahmininden çok daha kısa sürer. Mesela geçtiğimiz bölümde sivri bir buz parçası ile cinayet işlendi. Dizide gösterdiğimiz şekli ile bu cinayeti işlemeye kalkanlar asla başarılı olamaz. Diğer taraftan bir takım bitkilerden elde edilen karışım ile zehirleyerek adam öldürmenin yer aldığı bir başka bölümde bu zehirler suyla karıştırıldı ve farklı bir yöntemle kurbana verildi. Bunları yaparak birini öldürmek mümkün değildir. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Kısacası dizi de yer alan tekniklerin büyük bir bölümünde en çarpıcı noktayı seyirciden özellikle gizliyoruz".