Abone Ol

Joe Biden'ın İlk Basın Toplantısı

ABD Başkanı Joe Biden, göreve geldiğinden beri ilk resmi basın toplantısını bugün gerçekleştirdi. Koronavirüs, dış politika, göçmenlik gibi konular öne çıktı. Toplantı sonrası Avrupa devlet başkanları ile görüşeceğini açıklayan Biden'ın Erdoğan'la görüşüp görüşmeyeceği hala belirsizliğini koruyor.

Joe Biden'ın İlk Basın Toplantısı

Ayşın Akyarlı Savatlı / Medyafaresi.com / New York - ABD 

ABD Başkanı Joe Biden göreve geldikten sonra ilk resmi basın toplantısını bugün Beyaz Saray’da gerçekleştirdi. Gafları ile tanınan başkan metne sadık kalarak oldukça uzun sayılabilecek bir toplantı gerçekleştirdi.

Basın toplantısında Joe Biden, ABD Başkanı olarak göreve geldiği ilk 100 günün sonunda, 200 milyon Covid-19 aşılaması yapmayı hedeflendiklerini söyledi.

Göreve başlarken ilk 100 gün için öngörülerinin 100 milyon aşılama olduğunu; ancak bu hedefe planlanandan 42 gün önce ulaştıklarını ve bu başarılı gelişme sonucu hedefi iki katına yükselttiklerini ifade etti. Biden, aşılama konusunda ABD’nin öncü olduğunu ve dünyada hiçbir ülkenin aşılama sayısı bakımından ABD’ye yaklaşamadığını söyledi.

Biden, Cumhuriyetçi Parti’ye birlikte çalışma çağrısını yineledi. Özellikle, bireysel silahlanma, iklim değişikliği ve göçmen reformu gibi konularda çözüme odaklanılması gerektiğini ifade etti.

Yeniden Başkanlığa Yeşil Işık Yaktı

2024 ABD Başkanlık seçimleri için tekrar aday olup olmayacağı konusundaki soruya, yeniden aday olmayı planladığını ve başkan yardımcısı olarak Kamala Harris ile devam etmeyi düşündüğünü söyledi. Biden’ın bu açıklaması kamuoyunu şaşırttı. 78 yaşındaki Biden’ın tek dönem başkanlık planı olduğu bir sonraki dönemde Kamala Harris’in başkanlığa en yakın isim olduğu konuşuluyordu.

Rakibi önceki dönem ABD başkanı Donald Trump’ın yeniden adaylık yarışına girip girmeyeceği konusunda fikri sorulan Biden, Trump’ın partisi Cumhuriyetçi Parti’nin bir sonraki seçim döneminde varlığını sürdürebilmesinin bile şüpheli olduğunu söyledi.

Dış İlişkiler Konusu Öne Çıktı

Çin ile ilişkiler konusunda, geçtiğimiz günlerde Çin’e net şekilde kendileriyle karşı karşıya gelmeyi istemediklerini ilettiklerini belirtti. Çin ile ilişkilerde rekabeti istediklerini ancak çatışmayı arzu etmediğini söyledi. Özellikle rekabet ve ticaret konusunda Çin’in uluslararası kurallara uygun hareket etmesi konusunda zorlayıcı olacaklarını vurguladı. Çin Devlet Başkanı Xi Jipping’i eskiden, başkan yardımcılığı döneminden tanıdığını, demokrasinin zerresinin bile kendinde olmadığını; ancak zeki biri olduğunu ifade etti.

Kendi başkanlığı döneminde Çin’in asla dünyanın lider ülkesi konumuna gelemeyeceğini söyledi. Şincan Uygur Özerk bölgesinde ve Hong Kong’da yaşananlara dikkat çekmeye sonuna kadar devam edeceklerini belirtti.

Kuzey Kore hakkında da konuşan Biden, Kuzey Kore’nin en önemli dış politika önceliklerinden olduğunu, yapılan balistik füze denemelerinin 1718 sayılı Birleşmiş Milletler kararını ihlal ettiğini, diplomasi yoluyla ilerlemek istediklerini ancak gerilim artarsa ABD’nin karşılık vereceğini söyledi.

Diğer bir konu Afganistan Savaşı hakkındaydı. Biden, seneye bu zamanlar ABD askerlerinin Afganistan’da olacağını düşünmediğini, ayrılmanın planlı, güvenli ve düzenli şekilde gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini anlattı. Geçmiş başkan Trump’ın belirlediği tarih olan 1 Mayıs 2021’de çekilme hedefinin gerçekçi olmadığını belirtti. Çekileceğimiz kesin ama yanıt bulması gereken soru ne zaman çekileceğimiz diye konuştu.

ABD'nin Göç Politikasında Değişim Rüzgarı

Basının dikkat çektiği en önemli konu Meksika sınırındaki göç hakkındaydı. Aileleri yanlarında olmadan ABD sınırına geçmeye çalışan çocukların sayısındaki artış ile ilgili sorular yöneltildi. Biden, göçmenlik ile ilgili sorunların kaynağının Trump yönetiminin politikaları olduğunu söyledi.

Biden yönetiminin göçmenlik konularında radikal adımlar atması bekleniyor; ancak bu konuda henüz paylaşılmış bir takvim bulunmuyor.

ABD’de Dreamers (Hayalciler) olarak tanınan, aileleri vasıtasıyla çok küçük yaşlarda Amerika’ya gelip yaşayan ancak yasal statüye sahip olmayan milyonlarca kişi için vatandaşlık yolunda yeşil ışık yakıldığı biliniyor. Yıllardır büyük bir toplumsal sorun olarak devam eden, ABD’den başka vatan tanımamış bu kişilerin mağduriyetlerinin Biden tarafından giderileceğine inanılıyor.

Basın Toplantısında Türkiye Meselesi Yok

Basın toplantısında Türkiye ile ilişkiler gündeme gelmedi. Türkiye ile ilgili tek ifade başkan Biden’ın Obama döneminin başkan yardımcısı iken ABD’nin göç meseleleri ile ilgili yaşadığı bir sorun esnasında kendisinin Türkiye’de bulunduğunu ve başkan Obama’nın çağrısı ile Türkiye’den ayrılıp ABD’ye geri döndüğünü anlattığı anısında geçti.

Demokrasi Otokrasi Savaşı

Küresel hakimiyet için demokrasi ile otokrasinin mücadele ettiğini, dünya için gerçek tehlikenin bu olduğunu ve demokrasinin işe yaradığını kanıtlamaları gerektiğini vurguladı. Gelecekte çocuklarımız ve torunlarımızın doktora tezlerini demokrasi ve otokrasi arasındaki çatışma hakkında yapacaklardır, diye konuştu. ABD’nin 21. Yüzyılda yönetim şekli olarak demokrasinin galip gelmesini başarıyla sağlayacağını belirtti.

Biden, yakın gelecekte, geleceği tasarlamak için bir “demokrasiler ittifakı” toplantısı planladığını söyledi.

Telefon Beklentisi Devam Ediyor

Biden müttefiki birçok ülke ile çoktan görüştüğü halde göreve geldiği 65 gün boyunca Erdoğan ile temas kurmayıp mesafeli davranmayı seçmişti. Rusya, Çin, Suudi Arabistan gibi ülkelerin liderleri ile bile çoktan telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Geçtiğimiz günlerde, Beyaz Saray Sözcüsü tarafından “Bir noktada Biden, Erdoğan ile görüşecektir.” şeklinde ucu açık bir ifade kullanılmıştı.

Biden’ın bugün 27 Avrupa ülkesi lideri ile telekonferans görüşmesi yapacağı açıklandı. Türkiye’nin bu listede olup olmadığı şimdilik bilinmiyor.

Biden’ın Türkiye hakkındaki ilk mesajı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesini fesh etmesinden sonra olmuş; bu geri adımın kadınlara yönelik şiddetin küresel ölçekte son bulmasına yönelik uluslararası hareket için cesaret kırıcı olduğu ve hayal kırıklığı yarattığı belirtilmiş; cinsiyet temelli şiddete herkesin karşı durması çağrısında bulunulmuştu. Biden ayrıca Türkiye’de artan kadın cinayetleri ve ev içi şiddet vakalarından kaygı duyduklarını söylemişti.