Abone Ol

İşten kovulan Fatmanur Boylu'dan Habertürk TV'nin skandal açıklamasına sert tepki: Kesinlikle yalan

"Karne hediyesi olarak çocuğuna et aldı" haberi yüzünden hakkında kanal içi soruşturma başlatılan ve işine son verilen, muhabir Fatmanur Boylu, açıklama yaptı. Boylu, “Ülkenin ekonomik koşullarında mağdur yaratmaya ihtiyacım yok. Burada mağdur olan benim. Oradaki olay teknik bir olay, bir fısıltı falan söz konusu değil, bangır bangır konuşuyorum” dedi. Boylu ayrıca, "Çocuğun kulağına fısıldadığım iddiaları kesinlikle yalandır" ifadelerine yer verdi.

İşten kovulan Fatmanur Boylu'dan Habertürk TV'nin skandal açıklamasına sert tepki: Kesinlikle yalan

"Karne hediyesi et alan çocuk" başlıklı haberi yapan Habertürk muhabiri Fatmanur Boylu, kanal yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Kanaldan yapılan açıklamada, “Muhabirimizin yönlendirici nitelikte ön konuşma yaptığı tespit edilmiştir” denildi.

Ülkenin ekonomik koşullarında mağdur yaratmaya ihtiyacım yok diyen Fatmanur Boylu, Yeniçağ’dan Tolga Şahin’e açıklamalarda bulundu.

“MAĞDUR YARATMA İHTİYACIM YOK. BU DURUMDA ÇOK İNSAN VAR”

Ülkenin içinde bulunduğu konum gereği kimseyi mağdur gibi konuşturmaya ihtiyacının olmadığını belirten Boylu, “Benim mağdur yaratma gibi bir amacım olsa. Haberi yaptığım esnada kasaba gelen ve bedava et isteyen kadını haber yapardım. Kadının et istemesi sonrası kasap bana ‘bu şekilde o kadar çok insan geliyor ki’ dedi. Ki benim o an yaptığım haber yoksulluk haberi değildi. Haber Et ve Süt Kurumu’nun karkas et satışı kararının fiyatları etkileyip etkilemeyeceği üzerine bir haberdi. Karne günü olması nedeniyle o güne bağlayarak haberi gündeme bağlamak adına çocuğa böyle bir soru yönelttim.

“OLAY TAMAMEN SAPTIRILDI”

Çocuklarla yapılan röportajlarda teknik olarak o sesi düzgünce vermemiz gerekiyor. Bu nedenle çocuğun söylediği şeyi tekrar düzgünce tekrar etmesini istedim sesi düzgün almak adına ancak orada bir fısıldama falan yok bangır bangır soruyorum. Annesi orada kasap orada sesimi herkes duyuyor. Hatta çocuğun açıklaması sonrası kasap da devamını getiriyor. 3 tane anktrikot hediye ediyor. Şekerci olsa şeker verecekti, pastane olsa kurabiye verecekti. Olay tamamen saptırıldı” dedi.

“AMACIM MAĞDURİYET OLSA GÖRÜNTÜYÜ SONA KOYMAM”

“Haberde mağduriyet yaratma gibi bir amacı olsa bu görüntüyü haberin en sonuna koymam en başa koyar bangır bangır verirdim. Bundan gram da gocunmazdım” diyen Boylu, “Habertürk’te emekli maaşıyla geçinemeyen 2 kişinin haberini de yapmışlığım var. O insanlar bana her şeyi anlattı. Hatta öyle ağır şeyler anlattılar ki rencide olurlar mı düşüncesiyle habere koymadım bile. Benim mağdur yaratma gibi bir ihtiyacım asla söz konusu değil. Yoksulluk haberi yapılacaksa onu da yaparım ama bu durum böyle değildi. Bu noktada mağdur edilen ben oldum ancak karşımda işinden kovulacak yada bu sıkıntıyı yaşayacak bir muhattabım yok ” dedi.

SOSYAL MEDYADAN DA AÇIKLAMA YAPTI

Habertürk, karne gününde annesiyle kasaba giden bir çocuğun, "Annem karne hediyesi olarak et aldı" sözleri üzerine soruşturma başlatıldığını duyurmuş, ardından haberi yapan muhabir Fatmanur Boylu'nun işine son verildiğini açıklamıştı. 

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Boylu şunları söyledi:

"2017 yılından beri çalışmakta olduğum Ciner Yayın Holding tarafından bugün itibariyle iş akdim feshedilmiş bulunmaktadır. Pek çok gazeteci üstadımın geçmişte yaşayıp anlattığı hikayeleri ben de maalesef yaşamış bulunmaktayım.

Daha çok etkileneceğimi düşünmüş olmama rağmen şu aşamada vicdanım rahat; zira kendimden, yaptıklarımdan ve gazeteciliğimden eminim. Bugüne kadar yaptığım gazetecilik ilkesinin getirdikleri doğrultusunda yaptığım hiçbir haberden pişman değilim.

"YAPTIĞIM HABERİN ADI "KARNE HEDİYESİ ET" DEĞİL, ET FİYATLARINA YANSIMASI"

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu hesap benim tek hesabım olup adıma açılan başka hesaplardan yapılan paylaşımlar şahsım tarafından yapılmamaktadır. İradesi başkalarının elinde olan hesap sahipleri tarafından yazılan hiçbir şeyi de dikkate almıyorum çünkü olay aksettirildiği gibi değil. Bu hesapla madem mağdurun yanında olduklarını iddia ediyorlar bu anlatacaklarımı da dikkate alırlarsa sevinirim. 

Öncelikle yaptığım haberin adı "karne hediyesi et" değil, Et ve Süt kurumu tarafından yapılan açıklamanın et fiyatlarına yansımasıdır. Gerek günümüzde gerekse geçmiş günlerde var olan yoksulluk durumu bir haberdir. Sık sık zam ve yoksulluğu farklı haberlerde de dile getirdik.

"ÇOCUĞUN KULAĞINA FISILDADIĞIM İDDİALARI KESİNLİKLE YALANDIR"

Ancak söz konusu haberin konusunun yoksullukla uzaktan yakından alakası yoktur. Haberin konusu et fiyatlarının pahalılığı ve inme beklentileridir. Bütün gazeteci meslektaşlarım bilir ki; eğer haberde "Flash" bir ses varsa o ses, haberin başında olur ve haber onun üzerine yazılır.

Ancak söz konusu haberde durum böyle olsa çocuğun sesini başa çeker ve çocuğun yüzünü kapatırdık. Çocuğun kulağına fısıldadığım iddiaları kesinlikle yalandır. Yaptığımız röportaj çocuğun annesinin yanında ve hatta kasabın duyabileceği şekilde yapılmıştır.

"BİR MAĞDURUN SESİNİ HABERE TAŞIMAK İSTESEM BUNU NEDEN KURGULAYAYIM?"

Haber kasap dükkanında yapıldığı için de kasap hediye olarak et hediye etti. Söz gelimi bu haber şekerci dükkanında yapılsa belki de dükkan sahibi tarafından şeker hediye edilecekti. Ancak sonuç olarak yapmış olduğum haberden birkaç saniyelik bir kesit kırılarak paylaşıldı.

Demek ki ülkece bir yaramız varmış ki haber başlığıyla alakası olmasa da konu gündeme taşındı. Akıl var mantık var. Bir mağdurun sesini habere taşımak istesem bunu neden kurgulayayım? Daha önce defalarca ben ve meslektaş arkadaşlarım bu konuda haber yaptık.

"BELLİ BIR KESİM TARAFINDAN LİNÇ ETTİRİLEREK BİR SAAT İÇİNDE İŞTEN KOVULMUYOR"

Yaptığım haberle alakası olmasa da etin pahalı olmasından kaynaklı olarak pek çok insan tarafından alınamaması ilk defa karşılaşılan bir durum mu? Bundan birkaç hafta önce "emekli maaşıyla geçinenler" haberimde giriş sesim "ben kasabın yolunu unuttum."idi. 

Bunu kabul ederek ve hayatın içinde olarak yapmaya çalıştım işimi. Uzattığım için özür dilerim ama insan sürekli olarak belli bir kesim tarafından linç ettirilerek bir saat içinde işten kovulmuyor. Bunu kabul ederek ve hayatın içinde olarak yapmaya çalıştım işimi. Uzattığım için özür dilerim ama insan sürekli olarak belli bir kesim tarafından linç ettirilerek bir saat içinde işten kovulmuyor.

"İTİBAR SUİKASTINDA BULUNANLAR HAKKINDA GEREKLİ SUÇ DUYURULARI AVUKATLARIM TARAFINDAN YAPILMAKTADIR"

Ama evet insan neredeyse çocukluğundan beri çalıştığı kurumun desteğini görmek isterdi.

Şunu da belirterek açıklamama son vermek istiyorum:  Gerek şahsım hakkında yalan yanlış röportaj veren şahıslar hakkında, gerekse sosyal medya üzerinden hakaret ve itibar suikastında bulunanlar hakkında gerekli suç duyuruları avukatlarım tarafından yapılmaktadır. Gerekli hukuki süreç avukatlarım tarafından takip edilecek olup şahsıma yapılan haksızlığın geç de olsa gün yüzüne çıkacağına olan inancım tamdır. Çünkü bu ülkede hukuk kör değil ama topaldır.

"YILLARDIR BİRLİKTE ÇALIŞTIĞIM İNSANLARIN SIRF KENDİLERİNİ VE ÇALIŞTIKLARI YAYIN ORGANLARINI AKLAMAK İÇİN YAPMIŞ OLDUKLARI AÇIKLAMAYI KENDİ VİCDAN MUHASEBELERİNE BIRAKIYORUM"

Habertürk TV'nin 24.01.2023 18.00 ana haber girişinde, beni yakinen tanıyan ve yıllardır birlikte çalıştığım insanların sırf kendilerini ve çalıştıkları yayın organlarını aklamak için yapmış oldukları açıklamayı kendi vicdan muhasebelerine bırakıyorum. Açıktan ya da kapalı olarak beni arayarak veya mesaj atarak destek olan herkese çok ama çok teşekkür ederim."