Abone Ol

FETÖ için kritik uyarı: Tehdit devam ediyor!

Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, TSK içindeki FETÖ'cülerle ilgili kritik uyarılarda bulundu.

FETÖ için kritik uyarı: Tehdit devam ediyor!

TSK mensuplarının yüzde 50’den fazlasının şu veya bu şekilde FETÖ ile irtibatlı olduğunu birçok kez dile getiren Üçok, Milliyet gazetesinden Tunca Bengi'nin sorularını yanıtladı.

İşte o yazı:

“Bunu resmi olarak biliyorum. Geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Savcılığı eğitim alanında uzman bir profesörü bilirkişi olarak atadı. Bu bilirkişi 2006 ile 2015 yılına kadarki süreçte askeri okullara giriş sınavlarını inceledi. 2010 ile 2015 yılları arasındaki 5 yılda yüzde yüz, 2006 ile 2010 yılları arasında yüzde 80 FETÖ’cülerin askeri okullara giriş yaptığını tespit etti. Bu bilimsel bilirkişi raporu. Her yıl askeri okullara 5 bin civarında öğrenci alınıyor. Son 5 yılda yüzde 100 ise 25 bin oradan say. Yüzde 80’lik dönemde de 20 bin kişi de. Buna göre; sadece son 10 yılda 45 bin asker girmiş bu okullar vasıtasıyla. Peki orduya 2006 yılından önce hiç mi Fethullahçı girmedi. Darbecilerin ifadeleri ortada 1989, 1990 ya da 1991 yılında soruları alıp girdiklerini söylüyorlar. Yani nereden baksanız TSK’da 60-70 bin FETÖ’cü var. Şu ana kadar darbeci, byLock’çu diye ordudan atılan asker sayısı ise 7 bin civarında. Demek ki 98 bin astsubay, 38-40 bin subay olmak üzere 140 bin civarında rütbeli askerin olduğu TSK’da, bunların daha ancak onda biri atılmış.”

Tehdit devam ediyor

FETÖ temizliğinin diğer kurumlara oranla TSK’da daha zayıf kaldığını savunan Üçok, “Nasıl olmalı?” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Nasıl temizleneceğini Hava Kuvvetleri’nde gördük, pilotları şu veya bu nedenlerle ayırıyorlar, yerine de hemen sınavlar açılıyor, ara sınıflardan öğrenciler alınıyor. TSK’nın zafiyete uğramaması için hem bir taraftan bunların yerini dolduracaksınız hem de bu FETÖ’cüleri ‘yok ben zayıflıyorum’ diye düşünmeden anında atacaksınız. Çünkü bunların yarın öbür gün yine benzer bir ortam yakaladıklarında daha kanlı bir kalkışma yapmayacağını hiç kimse garanti edemez.”

Üçok’un 15 Temmuz gecesi karanlığının neden aydınlatılamadığına dönük öngörüsü de şöyleydi:

“Karargâhtaki kameraların çoğu tahrip edildi ama orada bulunan insanlar var. Yani Kara Kuvvetleri Komutanı’nı, Genelkurmay Başkanı’nı derdest ederken onlarca Fethullahçı olmayan subay, astsubay, general var orada. Ben savcılığımda şunu gördüm; bir askeri komutanı döver ama komutanı hâlâ onun başında olduğu için o asker asla bunu söylemez. Kafamı çarptım, ayağım takıldı gibi saçma sapan ifadeler verir. Ama terhis olup gider, komutanının etkisinden kurtulduğunda bütün olayı anlatır. Şu anda da TSK’da bu komuta kademesi orada işin başında olduğu sürece bu olayların içinde yaşayan hiçbir subay, astsubay, general serbest iradesiyle ifade veremez. Beni terfi ettirmez, beni hapse atar diye korkar...”