Abone Ol

Fatih Oflaz’ın yıllarca taciz ettiği kızı mahkemede iğrenç olayı böyle anlattı

MTV, Eurosport gibi birçok eğlence ve tematik kanalın Türkiye yayın hakkının sahibi olan Fatih Oflaz, kızına 7 yıl boyunca cinsel istismarda bulunmaktan yargılandığı davada 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Fatih Oflaz’ın taciz ettiği kızı mahkemede iğrenç olayı böyle anlattı

Sabıkasız olması nedeniyle cezası 18 yıl 9 aya indirilen Oflaz için yurtdışına çıkış yasağı getirildi. Ancak Oflaz karardan hemen önce İspanya’ya yerleşmiş.

KIZINDAN SUÇ DUYURUSU

Fatih Oflaz ile Aslı Kocaoğlu, kısa süren evliliklerinin ardından milyonluk tazminat davalarıyla gündeme gelmişti.

Oflaz ile Kocaoğlu bir kez daha mahkeme salonunda karşı karşıya geldi. Oflaz’a yöneltilen suçlama, Kocaoğlu ile evliliğinin ilk yılı, 1992’de dünyaya gelen kızı Ş.O.’ya cinsel istismarda bulunmasıydı.

Bugün 26 yaşındaki olan heykeltraş Ş.O., istismarın 15 yaşına kadar sürdüğünü, tedavi gördüğünü ve yaşadıklarının ağırlığından kurtulamayınca suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Savcılığın iddianamesinin ardından Oflaz İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık oldu.

‘OFLAZ BUNU KABUL ETTİ’

Ş.O. yaşadıklarını önce annesine anlattı. Sonra tedaviye başlandı. 3 kez intihara teşebbüs etti. 2013’te başlayan tedavi sürecini yürüten Psikiyatrist Turgut Kundakçı tanık olarak dinlendiği duruşmada şunları anlattı: “Mağdur 30’uncu seansta babasıyla yüzleşmek istedi, ancak durumu anlatamadı.

Fatih Oflaz’a, 8-13.5 yaş arasında cinsel istismarına maruz kaldığını bana ilettiğini söyledim. Oflaz bunu kabul etti. Hatta bir süre Amerika’ya gidip 4 seans terapi gördüğünü söyledi. Bunun sebebi olan çocukluğunda başına gelen bir olayı da Amerika’da anlatmış. Benden iyileşmek adına talepte bulundu. Mağdur kızın, babasından istediği tek şey tekrar normal baba-kız ilişkisini yakalayıp yakalayamayacağını görmekti.

Fatih Oflaz gayet pozitifti. Kızına ‘Aramız iyi olacak’ dedi. Mağdurun bana anlattığı her şey travmatik bellekle uyumluydu. Travmatik bellek hiçbir zaman değişmez. Oflaz’ın kızıyla yüzleştiğinde ‘iyi bir baba olamadım’ deyip ağladığını hatırlıyorum.”

‘10 MİLYON DOLAR İSTEDİ’

Fatih Oflaz ise duruşmada suçlamaları kabul etmedi ve şu savunmayı yaptı: “Kanser hastalığı geçirdiğim dönemde kızım bana ‘Bebek’ten ev al baba’ demişti. Aslı, beni kızımın olduğu bir yemeğe davet ederek Çukurcuma mahallesinde bir bodrum katı almam konusunda ikna etmeye çalıştı.

Kabul etmedim. 15 Temmuz olayları sonrası Aslı, beni kızımın yaşadığı eve davet etti. Gittiğimde içeride kızım, Aslı ve bir avukat vardı.

Avukat, bir metin uzatıp kızıma cinsel tacizde bulunduğumu, bu sebeple çalışamaz hale geldiğini ve 10 milyon dolar vermezsem şikâyette bulunacaklarını söyledi. Suçlamaların tamamı iftiradır.”

‘PARASINA DOKUNMADIM’

Ş.O. babasının söylediği görüşmeyi şöyle anlattı:

“Dönmemek üzere yurtdışına gitmesini ve 10 milyon dolar vermesini söyledim. Bana o güne kadar verdiği 120 bin dolara hiç dokunmadım. Kan parası istiyormuş gibi rahatsız olunca şikâyetçi oldum. Bu öylesine atılacak bir iftira değildir.”

Mahkeme, tanık ifadeleri, Adli Tıp Kurumu’nun istismar raporuna göre, ruh sağlığının bozulduğuna ve sanığın birden fazla kez çocuğunu istismar ettiğine karar verdi. Oflaz, çocuğuna karşı kasıtlı işlediği suç nedeniyle 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sabıkasız olması dikkate alınarak cezayı 18 yıl 9 aya indiren mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı koyup adli kontrol kararı aldı. Ancak Fatih Oflaz’ın karar duruşmasından birkaç gün önce İspanya’ya yerleştiği öğrenildi.

BABAMDAN... BABAMA GÖNDEREN ANNEMDEN... ENGEL OLMAYAN ABİMDEN... KARŞI KOYAMAYAN KENDİMDEN NEFRET ETTİM

Ş.O. mahkemede yaşadıklarını şöyle anlattı: “Babam her zaman despot bir insan oldu. 7.5 yaşımdan 15 yaşıma kadar sürekli istismara uğradım. Yıllarca buna sesimi çıkarmadım. Çoğunlukla sanki bir şey olmamış gibi yaşamayı tercih ediyordum.

O dönemden itibaren gece uykularım hiç rahat olmadı. Hep kâbusla uyandım. Babamdan, beni babamın evine gönderen annemden, buna engel olmadığı için abimden ve karşı koymadığım için kendimden nefret ettim.

Benim hayatımı aslında ailem çaldı. Bu hastalığa beni ömür boyu mahkum ettiler. Bunun en büyük sorumlusu da babamdır.”

(Posta)