Abone Ol

Erdoğan: Askerlere sordum, tamam mı devam mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da bayramlaşma töreninde açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan: Askerlere sordum, tamam mı devam mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul'da bayramlaşma töreninde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin ziyaretinde askerlerle birlikte oturdukları sırada operasyonlara ilişkin 'Siz ne düşünüyorsunuz? Tamam mı devam mı?' sorusunu sorduğunu, askerlerin de 'Durmayacağız, bitirene kadar devam edeceğiz' yanıtını verdiğini söyledi. Erdoğan ayrıca Suriyelilere vatandaşlık tartışmalarıyla ilgili de konuştu: 'Vatandaşlığı vereceğiz, bunların içerisinde çok kaliteli insanlar var. Biz almayalım da İngiltere'ye Kanada'ya mı gitsin'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfınca düzenlenen "İstanbulBayramlaşıyor" programındaki konuşmasına, tüm Müslümanların Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek başladı. Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:

DAEŞ DENİLEN PROJE ÖRGÜT...

-Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayramların ümmet, millet olunmasının temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayarak, "Şayet bayram sevinçlerimizi paylaşamayacak hale gelmişsek hep birlikte 'Eyvah' demeliyiz. Bugün ülkemizde ve tüm İslam dünyasında maalesef üst üste 'Eyvahlar' çektiğimiz bir manzarayla karşı karşıyayız." dedi. Ramazan ayı boyunca Türkiye'de, İslam dünyasında Müslüman kanı dökülmeye devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

-"Ülkemizde ve İslam dünyasında özellikle bu savaşı açan terör örgütleri, PKK'sıyla, PYD'siyle, DAEŞ'iyle, YPG'siyle mübarek ramazan ayımızı acıya ve kana buladılar.

-Son olarak ülkemizde Atatürk Havalimanı'nda, ardından Irak'ta dün de Suudi Arabistan'da Cidde ve Medine'de meydana gelen terör saldırıları hepimizin yüreğini derinden yaraladı. Aziz İslam'ın adını kullanarak, istismar ederek, Müslüman kanı döken bu terör örgütü, Peygamber Efendimizin mübarek naaşının, mescidinin bulunduğu şehre saldıracak kadar ileri gitti. DAEŞ denilen bu proje örgüt, Müslümanların bağrına saplanmış bir hançerdir. Her kim ki mezhep taassubuyla veya başka bir saikle bu örgüte destek veriyorsa aynı vebale ortak oluyordur.

-Erdoğan, üç belayla karşı karşıya olunduğunu, bunların mezhepçilik, ırkçılık ve terör olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Irkçılık... Bizim dinimizde böyle bir anlayış var mı? Yok. Ne Arap'ın Arap olmayana, ne Arap olmayanın Arap'a üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takva iledir. Takva yönünde, Allah'a yakınlık yönünde kim üstünse, üstün odur. Türk'üyle Kürt'üyle, Laz'ıyla Çerkez'iyle, Gürcü'süyle Abaza'sıyla, Roman'ıyla Arnavut'uyla, Boşnak'ıyla velhasıl 79 milyon, hiçbirinin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ölçüsü belli ve biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Böyle bu yolda yürüdük. Birileri bu olayı farklı yerlere çekebilirler. Birileri 'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz' demek suretiyle Kürt kardeşlerimin oylarını alabileceğini düşünebilirler. O onların kendi düşüncesidir, bizi ilgilendirmiyor ama biz işimize bakacağız. Nedir o? Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmeye devam edeceğiz. 79 milyona olan sevgimiz, bizim eşit mesafededir. Çünkü Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Biz asla bu ülkede ırkçılık yapmadık."

OPERASYONLAR DURMAYACAK

-Teröre karşı ciddi bir mücadele verildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda terörle ciddi bir mücadelenin içerisindeyiz ve ciddi kayıplar verdik ama bizim kayıplarımızın bir vasfı var. Onlar şehit, onlar şehit... Bizim askerimiz, polisimiz, köy korucumuz bunlar şehit. Şu ana kadar 600 civarında şehidimiz var. Rabbimiz ne buyuruyor, 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz.' İşin aslı bu. Peki diğerlerinin durumu ne? Onlar pisi pisine gitti, onların durumu bu. Onların bir karşılığı var mı? Yok. Şu ana kadar 600 civarında bizim şehidimiz var ama 7 bini aşkın da teröristi etkisiz hale getirdik. Peki bu operasyonlar duracak mı? Durmayacak, üzerine üzerine gideceğiz. Durmak yok, yola devam."

'DURMAYACAĞIZ, BİTİRENE KADAR DEVAM EDECEĞİZ'

-Ramazan'da bir Mardin ziyareti yaptık. Komutanlarımızla beraberdik, ardından Cizre ziyareti yaptık. Asker, polis, köy korucusu birlikte iftar yaptık. Aynı karavanadan yedik. Sordum "Ne düşünüyorsunuz? Devam mı? Tamam mı?" O arazidekiler ne dedi biliyor musunuz? "Cumhurbaşkanım durmayacağız, bunları bitirene kadar devam edeceğiz" dediler. Mesela içlerinde 9 aydır evlerinden görevli olarak oraya giden polisimiz vardı.

ÇOK KALİTE İNSANLAR VAR

-Şimdi, Suriye'den ülkemize gelen 2 milyon 700 bin muhacir var değil mi? Biz de hamdolsun ensarız. Ne büyük makam bu ya, ne büyük makam. Ama şimdi bakıyorum, bazı siyasiler bunun inceliğini kavrayamamış. 300'de Irak'tan var, 3 milyon. Çıkmış açıklama yapıyor. Diyor ki; 'Vatandaşlık öyle kolay bir iş değil'. Buralara takıp kalacak kadar siyaseti bilmeyen, tarihini bilmeyen, kendi değerlerini bilmeyen kişilerle bu ülkede ne yapabilirsiniz?

-Evet biz o mağdur, o mazlum kardeşlerimize bu ülkede inşallah hükümetimizin ortak çalışmasıyla vatandaşlığı vereceğiz." Evet biz o mağdur o mazlum kardeşlerimize bu ülkede inşallah hükümetimizin ortak çalışmasıyla vatandaşlığı vereceğiz. Bunu benimsemek çok önemli. Şu anda bu insanlar gözleri dolu dolu ağlıyor bu teklifi aldıklarında.

YETER Kİ 'BU VATANA BEN DE SAHİBİM' DESİNLER

"Bunların (sığınmacıların) içinde çok kalifiye insanlar var, kalifikasyonu yüksek insanlar var, kariyer sahibi insanlar var. Biz almayalım da İngiltere'ye, Kanada'ya, şuraya, buraya mı gitsin. Bak biz ayrım yapmıyoruz. Buyurun Ukrayna'dan Ahıskalı kardeşlerimizi ne yaptık, Ahıska Türklerini aldık, Erzincan'a, Üzümlü'ye yerleştirdik. Yine gelsin yine alacağız. 780 bin kilometrekare bu vatan topraklarının içinde yeter ki 'bu vatana ben de sahibim, ben de bu vatanda yaşayanların birer kardeşiyim' anlayışında olan kim olursa olsun biz bunları alırız."

-Her kim ki etnik kökenlerle bu olaya yaklaşırsa yazık eder ve terör örgütlerinin değirmenlerine su taşır. Biz Müslümanlar olarak bir an önce bu urlardan, bu kanser hücrelerinden kurtulmalıyız. Hem ülkemiz hem İslam dünyası bu zillete daha fazla tahammül edemez. Gün safımızı seçme günüdür. Ben geleceğimizden ümitliyim. Rabbim bize umutsuzluğa kapılmamızı emrediyor. Biz de korkmayacağız, üzülmeyeceğiz ve Allah'ın izniyle başaracağız.