Abone Ol

Emre Kınay: Kadıköy 30 yıldır iyi yönetilmediğinden tepki olarak aday oldum

Oyuncu Emre Kınay, marttaki belediye başkanı adaylığıyla ilgili olarak "Kadıköy 30 yıldır iyi yönetilmediğinden tepki olarak aday oldum ve 40 bin oy aldım. Kadıköy’ün durumu sanıldığı gibi güllük gülistanlık değil" dedi.

Emre Kınay: Kadıköy 30 yıldır iyi yönetilmediğinden tepki olarak aday oldum

Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'e konuşan oyuncu Emre Kınay, tiyatro ve oyunculuj hayatının yanı sıra marttaki yerel seçimde İYİ Parti Kadıköy adayı olmasıyla ilgili soruları da yanıtladı. Kınay'ın verdiği röportajın ilgili bölümü şu şekilde:

(...)

Sanata bu kadar aşıkken, yerel seçimlerde Kadıköy’den başkan adayı olmanız niyeydi peki?

Bu ne siyasetti ne de macera… O bir protestoydu. Kadıköy 30 yıldır iyi yönetilmediğinden tepki olarak aday oldum ve 40 bin oy aldım. Kadıköy’ün durumu sanıldığı gibi güllük gülistanlık değil. “Kadıköy sanatın başkenti” diyorlar ama Kadıköy Belediyesi’nin sanatçılara en ufak desteği olmadı. Bütün o tiyatroları biz yaptık. Bir de kalkmış “Tiyatrolar cennetiyiz” diyorlar.

Bir sanatçının siyasileşmesi kulağa pek hoş gelmiyor sanki...

Ben hiç siyasi olmadım. Benim partim de yok. İYİ Partili değilim mesela ve aday olurken bile bu partiye üye olmadım. Sadece bana aday olmam için fırsat verildi, o kadar. Ben hayatla ilgili görüşümü söylemekle mükellefim. Sanatçı, iktidara gelen babasının oğlu bile olsa ona yanlışını söyleme sorumluluğu taşır. Bu anarşizm ile karıştırılamaz, hiçbir sanatçı da bunu onaylamaz.

(...)

Özel hayatınız nasıl gidiyor?

Özel hayatım yok. Sadece kızımla ilgileniyorum. Onun dışında hep sahne ve çekimler. 50 yaşındayım artık ve kendime biçtiğim bir emeklilik yaşı var. Onu bekliyorum. Emekli olurken de istiyorum ki aşağıdan sağlam gelsinler. Ama maalesef gençler aşağıdan sağlam gelmiyor.

Bu ne demek?

Artık iyi oyuncu yetişmiyor. Gençler kendilerini geliştirmiyor, üstelik egoları çok şişik ve şişiriliyor. Kazandıkları paraları hep kazanacaklarını, sokakta ilgiden yürüyemeyeceklerini zannediyorlar ama yanılıyorlar. Çünkü hayat öyle değil. Bu gerçekle yüzleşince de depresyona giriyorlar. Mütevazı davranamayacağım. Benim jenerasyonum gibi sürdürülebilir bir asgari azim ve sevdaya sahip olmaları gerekiyor.

Gençlerden hiç umudunuz yok mu?

Soruyorum size; bu gençler kaç roman okuyor, kaç film izliyor, hangi müzeleri geziyor? Bu sözlerim tüm genç jenerasyon için geçerli. Genç oyuncular kendine sorsun; en son hangi sanat sergisine gitmişler? Yetenek önemli bir şey değil. Sadece güzellik yakışıklılık da yetmez. En önemli şey bilgidir.

Neden genç kuşaktan bu kadar dertlisiniz?

Genç kuşaktan dertli değilim, umutsuzum. Bir an evvel bilinçlenmelerini istiyorum. Beğendiklerim de var. Kıvanç’a (Tatlıtuğ) bayılıyorum mesela. Son derece iyi bir oyuncu oldu. 80 milyonluk ülkede toplasan 10 iyi genç oyuncu sayamam. Kafayı doldurmadan ceplerini doldurma derdindeler.

Yeni jenerasyon yeteri kadar iyi olmadığı için mi sürekli eskiye bir özlem var?

Neden o isimleri hâlâ arıyorsunuz, bilmiyorum. Ben aramıyorum kendi adıma. Hepsi çok kıymetli, çok sevdiğim isimler ama ben daha yeni şeyler arıyorum. Onların getirdiği bu iyi yeri bir adım öteye nasıl götürürüz derdindeyim. Ahmet Mekin kalibresinde aktörler görmek istiyorum.

Günlük yaşamda sizi en çok sıkan şey ne?

Ülkemizdeki kavga dilinden sıkıldım. Sokakta, siyasette, sanatta, magazinde her yerde gergin dil hakim. Ahilik, sufilik bu topraklardan çıktı. Mevlânâ bu toprakların insanı.

(...)