HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi'nden devam eden çözüm sürecine dair değerlendirmelerini paylaştı.
İstanbul merkezli haber sitesi T24'te "Sürecin muhasebesi: Neler yapabilirdik ya da yapabiliriz?" başlıklı bir yazı kaleme alan Demirtaş, süreçte şu ana kadar PKK'nın silah bırakması ve Suriye'deki Kürt silahlı grubu olan Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) Şam ile entegrasyon anlaşmasına varması gibi gelişmeleri, "Bunlar küçümsenecek, hiçleştirilecek adımlar değil. Hepsi de değerli ve tarihi hamleler" olarak nitelendirdi.
Ancak başka birçok adımın atılamadığı veya yanlış kararlar verildiği eleştirisinde bulunan Demirtaş, "Yasadan önce yapılması gereken şey, duyguda birliği sağlamaya yönelik çalışmalardır, bunlar yapılmadı" dedi.
"Yasa Mecliste değil, toplumda, halkta, millette yapılır; Meclis ise o yasayı norma dönüştürür" diyen Demirtaş, TBMM'de devam eden komisyon toplantılarını "dinleme adı altında top çevirmek" olarak niteledi.
Halk nezdinde süreci pekiştirmek için Kürtçe-Türkçe sözlük basılarak öğrencilere dağıtılması, bazı camilerde Türkçe ve Kürtçe hutbe okunması gibi önerilerini sıralayan Demirtaş, bunlar yapılmamakla birlikte süreci zora sokan başka gelişmeler yaşandığına değinerek şunları ifade etti:
"Muhalefete yönelik ve özellikle CHP'yi hedefe koyan 'mutlak butlan, iptal, tutuklama, kayyım, casusluk, rüşvet' operasyonlarıyla ayrışma iyice derinleştirildi. 30 yıllık hapis cezalarını bitirmiş siyasi mahpuslar, hasta mahpuslar bile cezaevinden çıkamadılar. Kayyım atanmış tek bir belediye bile halka iade edilmedi. Kürt-Türk kardeşliği pekiştirilmeden, üstüne Türk-Türk ayrışması eklendi."
Demirtaş gelecek hafta cezaevinde dokuz yılını dolduracak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Demirtaş'ın tutukluluğuna dair pek çok kez hak ihlali kararı vermesine rağmen hâlâ bırakılmamış olması hem hukuken hem de siyaseten tartışmalı.