Her hafta Süreyya Operası önünde toplanan hayvan dostları, yasanın yürürlüğe girdiği günden bu yana barınakların doluluk oranının yüzde 93'e yükseldiğini ve barınakların hayvanlar için cehenneme dönüştüğünü ifade etti.
Bir CİMER şikayetiyle, sokak hayvanlarının yaşam haklarının ellerinden alındığını savunan Caferağa ve Osmanağa mahalleleri sakinleri, çıkarılan yaşanan koruma değil "imha, sürgün ve yok etme" yasası olduğunu savundu.
45 haftadır Süreyya Operası önünde toplanan mahalleliler, nefret dili yayan medyayı ve katliamı meşrulaştırmaya çalışanlar olduğunu kaydederek, "Bu, iktidarın doğayı ve yaşamı yok etmeye dönük planlı, kanlı ve kirli politikasıdır! Unutmayın: Hayvan cinayetleri tesadüf değildir; planlı, örgütlü ve politiktir!" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de hayvanların yaşam haklarının büyük tehdit altında olduğunu kaydeden mahalleliler, barınakların ölüm kamplarına, şehirlerinse sessiz infaz alanlarına çevrildiğini belirterek, köpeklerin sistematik biçimde öldürülmek istendiğini savunuyor.