Abone Ol

Baykal: Atatürk, tek adam olmayı reddeden adamdır

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İkide bir tek adam, tek adam. O zaman Gazi Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsun" sözlerine, "Tek adam olmayı reddeden adamdır o.

Atatürk, tek adam olmayı reddeden adamdır

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, referandum çalışmaları kapsamında Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi'nde kent meydanında halka hitap etti. Baykal, Anayasa değişikliği teklifinin meclis anayasası olmadığını söyleyerek, "Bugüne kadar bütün anayasalar millet anayasası, meclis anayasası. Şimdi ilk kez meclisin egemen olduğu egemenlik anlayışının yerine tek kişi egemenliği. Yani meclis ikinci plana, geriye bir kişi başkan. Başkansan görevlisin. İktidarın kaynağı değilsin sen. İktidarın kaynağı hale gelmeye çalışıyor. Meclisle aşık atan bir başkan. Denetlenemeyen, hesap sorulamayan, fiilen yargılanamayan bir başkan. Her şeyin üstünde. Böyle bir şey yok" dedi.

CUMHURBAŞKANINI KIZDIRMAKTAN ZEVK ALMIYORUM

Tek adam eleştirisini sürdüren Baykal, "Sayın Cumhurbaşkanı kızıyor biliyorum ama ben onu kızdırmaktan zevk alan bir insan değilim. Ama yine de söylemem lazım. Bu bir tek adam anayasasıdır. Bunu saklamak mümkün değil, örtmek mümkün değil. Egemen kimdir? Millet mi yoksa tek adam mı? Olay bu. Biz hep millet diye yürüdük. Bütün geçmiş dönemlerde hep millet adına partiler değişti. Yine değişir. Bak sen 15 yıldır götürüyorsun. Sen eğreti eğreti geldin oraya. Geldiğin zaman ben sana 'korkma millet karar aldı' diye anlayışımı net olarak ortaya koydum. Sen geldiğin zaman milletvekili olamıyordun ya. Bu meclis sana milletvekili olma hakkını veren meclis. Milletvekili oldun. Başbakan olmuşsun. Cumhurbaşkanı olmuşsun. Oynama milletle. Milletin egemenliğiyle, meclisle oynama" diye konuştu.

ATATÜRK'E HAKARET CEVABI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İkide bir tek adam, tek adam. O zaman Gazi Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsun" sözlerine de cevap veren Baykal, şöyle konuştu:

"Tek adam deyince biz Atatürk'e hakaret ediyormuşuz, çünkü Atatürk de tek adammış. Mustafa Kemal, İzmir işgal edildikten sonra artık karar verdi. 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan Anadolu'ya geçti. İlk tamimi, 'Milletin istiklalini yine milletin azmi ve kararı kurtarır' dedi ve bu noktada meclisi inşa etmeye başladı adım adım. Erzurum'a gitti. 'Türkiye'ye sahip çıkacak biri lazım' dedi. 'Paşam sen varsın ya' dediler. 'Hayır ben yokum millet var' dedi. 'Millet ayağa kalksın' dedi ve milleti ayağa kaldırmak için Erzurum'da Sivas'ta kongre yaptı ve Ankara'da TBMM'yi açtı. Bütün kudreti o verdi. Savaşı o meclis yaptı. Bütün paşalar o meclisin emrine girdi, öyle değil mi? Birisi olmayan meclisi açmış, milleti meclise kavuşturmuş, tek partiden çoklu partiye geçirmiş, demokrasiye gelinmiş, şimdi sen çıkmışsın millete 'çekilin kenara ben varım' diyorsun. Tek adammış. Tek adam olmayı reddeden adamdır o, tek adam olmak peşinde koşan adam değil. 'Sen tek adam ol' diyenlere 'hayır' diyen adamdır. Ve o meclis 'tek adam yapalım' diye teklif getirenlere yüzüne bakarak Mustafa Kemal'in 'hayır biz meclisi feshetme yetkisini vermiyoruz' diyen meclistir. Şimdi sana 'hayır' diyebilecek bir babayiğit var mı? Şimdi yüzde 49.5 oy almış başbakanını 'çekil' deyip çekiyorsun sen. Şimdi ne başbakan kalacak, ne bakan kalacak, ne Bakanlar Kurulu kalacak, ne mahkeme kalacak. Basın zaten pusmuş. İş adamlarının sesi çıkamaz hale gelmiş. Bu tek adamlık değil mi?"

'MİLLETİN EGEMENLİĞİNİ MİLLETTEN ALMA'

Anayasa referandumunun parti işi olmadığını söyleyen Baykal, "Parti işi diye bakarsan ayıp edersin. Doğru diye düşünüyorsan takdir senin. O zaman gel bizi de ikna et. Yol ve köprü yapmaya devam etsin. Çanakkale Köprüsünün yeni temeli atıldı. Çok memnun oldum. Devam etsin. Bunları yaparken anayasa değişikliğine ihtiyaç hissettiniz mi? Nasıl yaptıysanız bundan sonrada öyle devam edin. 'Yol yapıyorum' diye 'köprü yapıyorum' diye milletin egemenliğini milletten almaya kalkma. Milletin hizmetinde olmaya devam et" dedi.

'KÜME DÜŞECEĞİZ'

Baykal, Türkiye'nin 1920'lerden itibaren 1'inci ligde yani dünya liginde oynadığını, şimdi ise küme düşürülmeye çalışıldığını ifade ederek, şöyle dedi:

"1930'larda nazizim, faşizm geldi. Biz onlara özenmedik. Şimdi bu anayasa çıkarsa bilin ki biz dünya liginden küme düşeceğiz. Bölgesel lig olacağız. Orta doğu ligi var, Latin Amerika, Güneydoğu Asya ligi var. Bir de Dünya Ligi var. Dünya Liginde oynama iddiasındaki Türkiye bu anayasa çıktığı zaman yolu bölgesel lige doğru gidecek. Hangi lig o? Suriye, Irak, Katar, Libya. Yapmayın, olamaz böyle bir şey. Gerçekten olamaz. Bu bir parti işi değil. Ne olur arkadaşlar. Yine parti anlayışını sürdür, yarın istediğin partiyi başa getir ama bu o değil. Bizim istikametimizi geri çevirmeyin. Tehlikeli istikametlere doğru sürüklemeyin."

Halktan Türkiye'nin 100 yıllık yolculuğunu geri çevirmemelerini isteyen Baykal, "Bu yolun sonu ileride aydınlıktır. Hukukun üstünlüğüdür. Herkesin eşitliğidir. Herkesin kendi kimliğini kültürünü özgürce yaşamasıdır. Bu yol oraya doğru gidiyor. Bunu geri çevirdik mi ligden küme düşeriz. Başka bir istikamete gireriz sakın ha. Şimdi bunların kampanyasını kim yürütüyor? Cumhurbaşkanı, Başbakan yapıyor. Cumhurbaşkanı tarafsız. E ne bu yani gelip hakaret ediyor, küfür ediyor 'hayır' diyenlere. Olur mu canım ya sen Cumhurbaşkanısın ya. Daha şimdiden böyle" dedi.