MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "geçmişte başörtüsü konusunda CHP'nin de hataları olduğunu ve bu konuyu siyasetin tekelinden çıkarmak için kanun teklifi vereceklerini" ifade ettiğinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Başörtüsü meselesi Türkiye'de 414 milletvekilinin katılımıyla çözülmüş bir meseledir. Şimdi siyaset öncesi 'helalleşme kisvesi' altında başörtüsünü istismar etmenin bir manası yoktur. Böyle bir yasa TBMM'ye geldiğinde MHP geçmiş dönemde başörtüsü konusunda verdiği Meclis kararının arkasında durur, yeni karara da ihtiyaç olmadığını söyler. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu başörtüsü meselesine bu kadar hassasiyet gösteriyorsa milletvekillerinden başlasın başörtüsüne" değerlendirmesinde bulundu.
'FEZLEKE' SORUSUNA YANIT VERDİ
Meclis Başkanlığı'na sunulan yeni fezlekeler olduğunun ve HDP'nin kapatılma sürecinin anımsatılmasına üzerine Bahçeli, "Süreç devam etmelidir" diye konuştu.
Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu'nun da fezlekesinin olduğunun belirtilmesi üzerine "Bana kalsa öne alırım Kılıçdaroğlu'nun fezlekesini" ifadesini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NUN ABD ZİYARETİ
Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun ABD'ye bir ziyaret gerçekleştireceğinin dile getirilmesine de "ABD'ye gitmek bir çıkış yolu ise gitmesinde yarar var. Biden zaten kürsüde, yolda yolunu şaşırır hale gelmiştir. Kılıçdaroğlu'nu gördüğünde de çok şaşıracaktır" karşılığını verdi.
MHP lideri, Kılıçdaroğlu'nun dün yaptığı açıklama sırasında masasının üzerinde "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabın bulunmasını nasıl yorumladığı sorusuna "Okumasında yarar var diye düşünüyorum" karşılığını verdi.
işte Bahçeli'nin Grup toplantısından başlıklar:
TBMM’de milletimizin beklenti ve taleplerini de birer birer yasalaştırarak hayata geçireceğiz. Bunlardan birisi hiç şüphesiz EYT’li kardeşlerimizin mağduriyetleridir. Ümit ediyorum ki bu yıl bitmeden bu yara kapanacak, bu adaletsizlik köklü bir çözüme kavuşturulacaktır.
MHP, hiçbir vaadinin altında kalmamıştır, Cumhur İttifakı hiçbir sözünü unutulmuşluğun karanlık mahsenine terk etmemiştir.
2023 yılına çok sıkı bir şekilde hazırlanıyoruz. Kılı kırk yaran kuyumcu titizliğiyle, her ayrıntıyı düşünen, her imkânı seferber eden, her ihtimali dikkate alan basiretli bir kavrayışla çalışmalarımıza hız veriyoruz.
Bildiğiniz gibi güçlü siyaset, lider Türkiye, hedef 2023, siyasette yeni dönem cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi stratejik hedefler temasıyla 9 bölge toplantısı yapmıştık. 30 Ekim 2021 - 9 Aralık 2021 Adım Adım 2023 temalı çalışmalarını yurdumuzun tamamında gerçekleştirmiştik.
18 Şubat 2022 tarihinden itibaren üç etap halinde 29 Eylül 2022 tarihine kadar çalışmalarımızı hamdolsun başarı ile ifa ettik.
Her insamızı kardeş, her bölgemizi aziz bildik. Geleceği birlikte inşa etmek için sözleştik. Gördük ki Türk milletinin zillete düşme ihtimali 2023 yılında sonu meçhul bir maceraya atılma iradesi asla söz konusu değildir. Müşahade ettik ki Cumhurbaşkanı kendi varlığına sonuna kadar sahip çıkacaktır, bunu da Cumhur İttifakı eliyle yapacaktır.
MHP olarak 4 Eylül 2022’de Sivas’ta düzenlediğimiz açık hava toplantımızla 2023 seçimlerinin kampanya dönemini başlattık. Açık hava toplantılarımızla meydanın boş olmadığını cümle aleme ispat ettik.
Dostlar sevindi, düşmanlar çok şükür çatır çatır çatladı. Açık hava toplantılarımızın görkemiyle gözleri faltaşı gibi açılanlar geride kalan eylül ayı içinde dondu kaldılar. Şok geçirdiler, ne diyeceklerini şaşırdılar.
Satılmış anketçilerde eğer yüz kaldıysa sokağa çıkıp çıkmamayı, kamuoyu araştırması yapıp yapmamayı bir kez daha düşünmelerinde yarar olacağı kanaatindeyim.
MHP Türk milletinin ruh kökü, tarihin kükreyen sesi, Türklüğün ebediyen tütecek ocağıdır. Anketler şunu söylemiş bunu söylemiş bizim için vızıltıdır.
Önümüzdeki cumartesi başlamak suretiyle Adım Adım 2023 - Köyüm benim sohbet toplantılarıyla bir kez daha sevda seferine çıkıyoruz.
Aday belli karar net diyeceğiz. Bizim cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu sonuna kadar haykıracağız. Cumhur İttifakı’nın anayasayı değiştirme çoğunluğuna ulaşması için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız.
Önce ülkem ve milletim diyen her insanımızı saflarımıza çağırıyorum. Milli birlik ve huzurlu yarınlara ulaşmak isteyen her insanımızı aramıza buyur ediyorum. Biz birlikte Türkiyeyiz diyen vatansever yüreklerle çok daha güçlü olacağımıza inanıyorum.
İran’da Mahsa Amini isimli bir genç kızın başörtüsünü doğru bağlamadığından dolayı gözaltına alınması ve sonrasında patlayan şiddet olayları neredeyse bir isyan noktasına ulaşmıştır. Kadın hakları özgürlük üzerine inşa edilen gösteriler dış etkenler kanalıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Bizim dileğimiz İran’da sükunet, huzur ve istikrar ortamının bir an evvel hâkim olmasıdır.
Yunanistan, ABD’nin dolduruşuna gelip Türkiye’ye meydan okumaktadır. Ülkemize Akdeniz ve Ege’den silah gösterilmektedir. Lozan ve Paris anlaşmalarının açık hükümleri yok sayılmaktadır. Türkiye, batıdan doğudan hatta kuzeyden çembere alınmaktadır. Geldiğimiz bu aşamada Yunanistan’ın Kuzey Ege adaları ile 12 Ada üzerindeki egemenlik iddiaları kesinlikle haksız ve hukuksuzdur.
İkinci Balkan Savaşı’ndan sonra Londra’da toplanan bir konferansta Gökçeada, Bozcaada ve Meis Adası Osmanlı’ya bırakılmıştı. İşgal altındaki diğer adalar ise askeri maksatlarla kullanılmamak ve silahlandırılmamak kaydıyla Yunanistan’a verilmişti.
Aslında bu adaların mülkiyeti değil sadece kullanım hakkı Yunanistan’da kalmıştı. Lozan Antlaşması’nın 12. Maddesi ile bu statüko tescil edilmişti. Yunanistan bu hükmü kasten ihlal etmiştir."
Dünyaya ilan ediyorum, hakkımızı yedirmeyiz. Hakkımızdan vazgeçmeyiz. Hakkımızı ve hukukumuza göz koyanların gözünü oyarız.
Hak demek şeref demektir. Şerefimiz için de seve seve şehadeti göze alacağımızı asla akıllarından çıkarmamalı.
Yunanistan Başbakanı, Türkiye’nin Ege’de yalnız olduğunu söylemiş, halt etmiş, baltayı taşa vurmuş. Yalnız değiliz, Allahımız, milletimiz, tarihimiz, ulaşacağımız zaferlerimiz var. Karnı acıkan katık istemez, uykusu gelen yastık istemez, hedefe kitlenen rüzgâr beklemez."
