Abone Ol

Alman Fizikçiden Sıradışı Deney: Simulasyonda mı Yaşıyoruz?

Birleşik Krallık'taki Portsmouth Üniversitesi'nde görev alan Alman fizikçi Melvin Vopson, evrenin bir simülasyon olabileceği düşüncesini bilimsel yöntemlerle araştırmaya hazırlanıyor.

Alman Fizikçiden Sıradışı Deney: Simulasyonda mı Yaşıyoruz?

Independent Türkçe'nin haberine göre, Vopson, deney için gerekli harcamaları karşılama amacıyla bağış toplamaya başladı ve  insanlara deneyin amacını ve nasıl yapılabileceğini anlatmak için The Conversation'da simülasyon teorisini ele aldı ve bunu kanıtlayacağını düşündüğü yöntemi açıkladı.

"Evrende yaşam nasıl ortaya çıktı?"

Simülasyon teorisi, evrenin aslında başka canlıların tasarladığı bir bilgisayar programı olduğu anlamına geliyor. Teori, "Evrende yaşam nasıl ortaya çıktı?" sorusuna dayanıyor. Bazı bilim insanları bu soruya şu şekilde cevap veriyor: "Evren, birilerinin bilgisayarda ince ayarlamalar yaptığı bir simülasyon olabilir."

Vopson'a göre ikinci seçenek, bilgi fiziği adı verilen bilim dalının alanına giriyor. Bu da fiziksel gerçekliğin aslında "uzay-zaman deneyimimizi ortaya çıkaran bilgi parçalarından" oluştuğu anlamına geliyor.

Vopson, The Conversation'daki yazısında şu ifadelere yer veriyor: "1989'da efsanevi fizikçi John Archibald Wheeler, evrenin temelde matematiksel olduğunu ve bilgiden doğmuş olabileceğini söyledi. Yani ünlü aforizmayı bitlerden icat etti."

"Bu deneyi mevcut araçlarımızla yapmak çok mümkün"

Vopson, 2019'da Einstein'ın genel görelilik kuramına dayandırdığı, her bilgi parçasının sonlu ve ölçülebilir bir kütlesi olmak zorunda olduğu teoriyi ortaya koydu.

Alman fizikçi kağıt üzerinde tasarladığı deneyde iki varsayım üzerinde duruyor. İlki, bilginin de kütleye sahip olduğuna yönelik ana tahmin. İkinci varsayıma göreyse tüm temel parçacıklar, canlıların DNA tarafından kodlanmasına benzer şekilde, kendileriyle ilgili bilgi içeriğini depoluyor. 

Vopson bu ikinci varsayımına dayanarak maddeyi anti-maddeyle çarpıştırma istediğini söylerken, "Tüm parçacıklar kendileriyle aynı olan ama zıt yüke sahip 'karşı' versiyonlarına sahiptir. Bunlara anti-madde deniyor. Bir enerji patlamasında bu iki madde 'fotonlar' yani daha hafif parçacıklar yayarak birbirini yok ediyor. Ortaya çıkacak fotonların sahip olması beklenen frekansların tam aralığını bilgi fiziğine dayanarak hesapladım. Bu deneyi mevcut araçlarımızla yapmak çok mümkün" şeklinde konuştu.

"Deney protokolünü de buna dayandırdım"

Bu teoriyle birlikte bilginin maddenin 5'inci hali olduğunu iddia eden Vopson, "Temel parçacık başına düşmesi beklenen bilgi içeriğini bile hesapladım. Deney protokolünü de buna dayandırdım. Simüle edilmiş bir evrenin, her yerde çok sayıda bilgi biti içereceğini varsaymak mantıklı. Bu bilgi bitleri simülasyonun kodlarını temsil eder. Dolayısıyla, bitlerin saptanması simülasyon hipotezini kanıtlayacaktır" şeklinde konuştu.

Vopson, bu teoriden hareketle yazdığı bir başka makalede, sosyal medyada paylaşılan her gönderinin ve atılan her mesajın da aslında dünyanın ağırlığını artırdığını öne sürmüştü. Aynı deneyle iki düşünceyi de kanıtlayabileceğini söyleyen fizikçi, "Bir elektrondaki bilgi, onun kütlesinden 22 milyon kat küçüktür. Bilgiyi ancak elektronu silerek ölçebiliriz"  ifadelerini kullanmıştı.