Türkeş, başkanı olduğu Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı'nın (TÜDEV) sitesinde Anayasa çalışmalarını değerlendirdi.
“Anayasa Dükkanı Talan Ediliyor?” başlığıyla bir makale yayınlayan Türkeş şu görüşleri savundu:
“Son derece sakıncalı”
Anayasaların milletler için temel ve bağlayıcı metinler olduğunu kaydeden ve “Anayasalar çoğunlukla büyük savaşların veya büyük devrimlerin, her koşulda büyük enerji boşalımlarının ardından kaleme alınmıştır” diyen Tuğrul Türkeş, “ Anayasalar ihtiyaçlara göre onarılabilir. Ancak anayasaların her 3-5-10 veya 20 yılda bir sil baştan değiştirilmesi veya değiştirilmek istenilmesi hadisesi hem dünyada eşine az rastlanır bir durumdur hem de son derece sakıncalıdır. “Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” ilk 4 madde dışında 1982 Anayasası'nın çok büyük bir kısmı zaten değişmiş vaziyettedir” dedi.
“Kimsenin haddi değil”
Asıl amacın toplumun tümünün kendini mensup hissedeceği ve “Evet ben birey olarak bunun içinde varım” diyebileceği yeni bir anayasa hazırlamak olduğunu vurgulayan Türkeş, şöyle devam etti:
“21. yüzyılda kalıcı ve toplumu onlarca yıl yönlendirecek bir anayasayı hazırlamak; ne mazilerinde maluliyet bulunan hukuk adamlarının işidir, ne de meclisin herhangi bir döneminde herhangi bir partiden meclise girmiş, kadrolarının işi değildir. Bu hiçbir şekilde bu şahısların hakkı da haddi de değildir”
“Türk milletinin kurucu kodlarını ihya etmekten başka bir çaresi bulunmamaktadır”
Türkşe “Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923’te ilân edilmiştir ve 98 yıldır hâlâ dimdik ayaktadır. Devletimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve kurucu meclisimiz tarafından kadim Türk devletlerinin çizgisinde, milletimizin kültürel varlığının ihtiva ettiği tarihî devamlılık şuuruyla ve her zerresi millî ruha bulanarak kurulmuştur.
Başka bir deyişle ifade edecek olursak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti esasen 2000 yıllık Türk Töresi’ne göre ve bu töreyle tam bir ahenk içinde kurulmuştur” dedi.
Yeni bir anayasa ihtiyacı doğmuş olması kabul edildiği takdirde ikili bir ayırım yapılarak ülke içinde bireyi esas alan vatandaşlık temelli ve ülke dışında ise Türk ve Müslüman coğrafyası dikkate alınarak hazırlanacak bir anayasa metni olması gerektiğinin altını çizen Tuğrul Türkeş, uyarılarını şu şekilde noktaladı:
“Siyaset kurumu, 2023'te Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında yeni bir anayasayı dokumak istiyorsa, kültür kökü ve siyasi felsefesiyle birlikte Türk milletinin kurucu kodlarını ihya etmekten başka bir çaresi bulunmamaktadır. Anayasa canımız sıkılınca değiştirebildiğimiz, çöpe attığımız, bağışladığımız bir elbise değildir. Dileyenin; kafasına her estiğinde Anayasa dükkânını talan etmesinin önüne geçmeli ve bu soruna kalıcı bir çare getirmeliyiz”
Independent Türkçe, Sözcü