Abone Ol

CHP: Kapalı oturum kırılma noktasıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında İdlib’de 34 şehit verilmesiyle tırmanan gerginlik nedeniyle kavga adeta geliyorum dedi.

CHP: Kapalı oturum kırılma noktasıdır

CHP’liler İdlib’in masaya yatırıldığı 6.5 saatlik kapalı oturumun ertesi günü  AKP ile yüksek tansiyona dikkat çekerek ‘Kapalı oturum kırılma noktasıdır” yorumuyla dikkat çekmişti.

Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com Özel Haber

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında İdlib’de 34 şehit verilmesiyle tırmanan gerginlik nedeniyle kavga adeta geliyorum dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda  önceki gün yapılan 6.5 saatlik İdlib  Kapalı oturumunun ardından CHP’li vekillerin, ‘Kapalı oturum  kırılma noktasıdır’ sözleri gergin havaya işaret olarak  yorumlanmıştı.

‘Şehitler tepesi’ polemiğinde hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun referans olarak aldıkları şair Arif Nihat Asya'nın ‘Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor’ şiiri de her iki lider tarafından çok farklı yorumlanmasıyla gündeme oturdu.

CHP Genel Başkanı ‘Şehitler tepesi boş kalmayacak’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Arif Nihat Asya'nın çok güzel bir şiir aslında. Şehitler tepesinden, rüzgârın esmesinden ve bayrağın dalgalanmasından da söz eder. Şehitler tepesi zaten boş değil ki. O tepede yüz binlerce şehit var. O tepede dalgalanan bayrağımız var” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şairler ve şiirleri ve bazı alıntılarla yaptıkları açıklamalar şöyle.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 Mart 2020 tarihinde TBMM Grup Toplantısındaki sözleri:

Kur'an-ı Kerim'de şehit kavramının 56 kez tekrarlandığına dikkati çeken Erdoğan, bu ayetlerden üçünde ise doğrudan doğruya Allah yolunda canını feda edenleri tanımlamak üzere "şüheda" ifadesine yer verildiğini anlattı.

Şehitlikle ilgili en önemli müjdenin Bakara Suresi'nin 154. ayeti olduğunu belirten Erdoğan, "Allah yolunda öldürülenler için 'ölüler' demeyin. Zira, onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz." emri ilahisinin manasını kavrayabilmek için önce sağlam bir imana ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Hadislerde şehidin bütün günahlarının affedileceği, kabir azabı çekmeyeceği, cennetteki makamını göreceği, cennete ilk girenlerden olacağı gibi müjdelerine rastlandığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu tablo bize ülkemizin ve milletimizin bağımsızlığı, onuru, güvenliği için mücadele ederken can veren herkesin, özellikle cephede son nefesini veren askerlerimizin şehit olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde gösteriyor. Ebediyete uğurladığımız askerlerimizin, polisimizin, jandarmamızın, güvenlik korucularımızın şüheda makamına yükseldikleri konusunda kuşkusu olan önce dönüp kendi inancını, imanını bir sorgulasın. Şehitler tepesi boş kalmayacak sözünü anlamak için imanın yanında bağrından çıktığınız toplumun kültürünü bilmeniz gerekir. Merhum Arif Nihat Asya'nın o şiirini okuyup da hala ısrarla 'Şehitler tepesi boş kalacak' diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme, milletimizin boynuna esaret zincirini geçirme peşinde demektir."

---

Kılıçdaroğlu: Bu Arif Nihat Asya'nın bir şiiri, çok güzel bir şiir aslında.

CHP Meclis Grubu toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu:

Bu Arif Nihat Asya'nın bir şiiri, çok güzel bir şiir aslında. Şehitler tepesinden, rüzgârın esmesinden ve bayrağın dalgalanmasından da söz eder. Şehitler tepesi zaten boş değil ki. O tepede yüz binlerce şehit var. O tepede dalgalanan bayrağımız var. Sen öyle bir pozisyon alıyorsun ki "neden ben buraya daha fazla şehit defin etmiyorum? Neden daha fazla şey Türkiye'ye gelmiyor? O tepe asla boş kalmayacak" diyor. "Sürekli şehitler gelecek" diyor. Ya insanda biraz vicdan olur. O gece emin olun on binlerce aile, anne uyumadı, on binlerce aile. Çocuğu Suriye'dе olan, Irak'ta olan annelerin dramını acaba bu saray sosyetesi biliyor mu Allah aşkına? Bunlar biliyorlar mı yahu? On binlerce anne o gece sabaha kadar uyumadı ya. On binlerce baba o gece sabaha kadar uyumadı. Değerli arkadaşlarım; binlerce gelin sabaha kadar uyumadı.

"Asker Yolu Gözlerim" diye bir türkümüz var. Bunlar asker yolu gözlerimin ne anlama geldiğini biliyorlar mı acaba? Askere giden biri evladının huzur içinde evine dönmesinin ne kadar değerli olduğunu acaba bunlar biliyorlar mı? On binlerce gelin, on binlerce anne, on binlerce baba, on binlerce, o gece sabaha kadar uyuyamadı.  Ama o gece bu memleketin cumhurbaşkanı yoktu. O gece bu memleketin bakanları yoktu. Özellikle de Milli Savunma Bakanı yoktu o gece. O gece bu memleketin Genelkurmay Başkanı yoktu. Neredeydiler o gece? O gece devletten bir kişi vardı, Hatay Valisi.

Şeyh Edebali Osmangazi'ye der ki: "Ey oğul, insanı yaşat ki devlet yaşasın." Şeyh Edebali bilmiyor muydu şehitler tepesini! Önce insanı yaşatacaksın ki, devleti yaşatabilesiniz. Sen insanı öldürüyorsun. Birilerinin telkinleriyle insan öldürüyorsun. Şeyh Edebali bilge birisi değil mi? Hepimizin yüz akı değil mi? Bütün dünyanın bildiği bir bilge değil mi?

“Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir” arkadaşlar. Ben söylemiyorum. Bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiş bir komutan söylüyor bunu, bütün hayatı geçmiş. Milleti savaşa götürünce vicdanında azap duymamalı, "Savaş öyle bir noktada olmalı ki, milleti savaşa götürdüğümde vicdanımda bir azap duymamalıyım" diyor. "Öldüreceğiz" diyenlere karşı "ölmeyeceğiz" diye savaşa girebiliriz. Ancak millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir" diyor. Kim söylüyor? Gazi Mustafa Kemal söylüyor; bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiş.

Daha acı olanı ise şu: Sen Çanakkale'yi örnek veriyorsun, Gazi Mustafa Kemal erlere dönüp "Ben size ölmeyi emrediyorum derken" neredeydi Gazi Mustafa Kemal? Sarayda mıydı? Cephedeydi, cephedeydi. Conkbayırı'nda cephede idi, Anafartalar'da cephede idi, İzmir'de cephede idi. Beyler siz neredesiniz? 33 erimiz şehit olmuş, beyler toplanmışlar sarayda. Sarayda toplananlar bana tarih dersi vermeye kalkıyorlar! Sen kim, tarih kim yahu? Sen adını bile doğru yazamazsın.