Abone Ol

Şerefin ne olduğunu Bahçeli'den öğrenecek değilim

Abdülkadir Selvi kensidine ağır eleştiriler yönelten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye dava açacağını duyurdu.

Şerefin anlamını Bahçeli'den öğrenecek değilim

Kürt seçmene sahip olduğu için AK Parti'yi, MHP ile mesafeli olmaya çağırdı yazı, Bahçeli'yi adeta çileden çıkardı.

Partisinin dünkü grup toplantısında "su katılmamış Türk düşmanı" ve "kalem ve kılıç artığı" ifadelerini kullanan Bahçeli'ye Selvi'den tepki gecikmedi.

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi,hakarete varan ağır sözler sarfeden Bahçeli'ye, "Şerefime söz söyletmemem" başlıklı yazısında yanıt verdi.

Selvi, "Hasan ve Hüseyin dedelerim ise Yemen’de şehit düşmüş, vatana sadece şahadet haberi ulaşmış Oğuz Türklerinin torunuyum. O şeref bana yeter Sayın Bahçeli..." diye yazdı.

Bahçeli'yi kızdıran yazılarıyla ilgili olarak Selvi, kendisinin MHP ve CHP'nin Doğu ve Güneydoğu’da oy almasından memnuniyet duyacağını yazdı. 1 Kasım seçim sonuçlarına yer veren yazar, MHP'nin o bölgede hiç oy olamadığına ilişkin rakamları paylaştıktan yazısına şöyle devam ediyor:

"SAYIN BAHÇELİ İLE ADALET ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIM"

"Sayın Bahçeli, 2 Haziran 2015 tarihinde Elazığ’da, 3 Haziran 2015 tarihinde Kahramanmaraş’ta, 15 Haziran tarihinde Ankara’da Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a yönelik olarak, utanç duyduğum için burada tekrarlamadığım ifadelerinize ise tepki göstermiş, ‘Küfürname’ olarak nitelendirmiştim. Bugün de Sayın Bahçeli’nin kendime yakıştıramadığım ifadeleri için, “Kem söz sahibine aittir” diyorum.

Şerefin ne olduğunu Sayın Bahçeli’den öğrenecek değilim. Ben şerefli bir adamım. Bedeli ne olursa olsun şerefim üzerine kimseye söz söyletmem. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile şahsımı hedef gösteren açıklaması ve yaptığı hakaretler için yüce Türk adaleti önünde hesaplaşacağım."

BAHÇELİ DÜN NE SÖYLEMİŞTİ?

Doğan Medyasının bu Selvi’si 21 Şubat’ta diyor ki; “Ak Parti açısından MHP iki ucu keskin bıçak. Çünkü AK Parti’nin çok önemli bir Kürt seçmeni var. Kürtlerden iki oy alan parti var. Biri HDP, diğeri AK Parti.”
22 Şubat’ta ise çıtayı yükseltip şunları zırvalıyor: “AK Parti önemli oranda Kürt seçmene sahip olduğu için MHP ile mesafesinde dikkatli olması lazım.”
Biz Selvi’nin soy isim olduğunu düşünürken, araştırıp at arabalarının yanlarındaki küçük direkler olduğunu da öğrenmiş olduk.
Bu zatın şuursuz ve ucube sözleri bizim nezdimizde küçücük kalmaya, ufalanmaya, çiğnenmeye mecbur ve mahkûmdur.
Tam bir inançla söylüyorum ki; MHP’yi Kürt kardeşlerimizin karşısında gösteren, bu bahaneyle kaleminden zehir damlayan her kim varsa hem bölücü hem de su katılmamış bir Türkiye düşmanıdır.
Bu kalem ve kılıç artığı şahsın MHP’ye menfi tutumu hadi bellidir diyelim; peki AKP’ye dost mu, yoksa hasım mıdır? Bu sorunun cevabı ise belirsizdir.
Milliyetçilik, bir millete mensubiyet duygusunun sevgi ve hayranlıkla pekişmesi, şuur ve sadakatle perçinlenmesidir.
Türk milliyetçiliği, Türk milletinin ruh kökünden doğmuş, tarihimizin mahsulü olan milli kimlik ve kişilik vasıflarıyla ülkülerinin rotasını çizmiştir.
Anlamını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliği milli ve manevi ahlakla bezenmiş, vatan ve millet sevdasıyla varlığını tescillemiştir.
Bu millet ki; kökeni, dili, yöresi ne olursa olsun herkesin ortak paydası, ortak değeri, haysiyet ve ümit vahasıdır.
Biz Türk-Kürt diye ayırmaz, ötekileştirmeyiz.
Herkes eşittir Türkiye deriz, herkesi Türk milleti üst kimliğinde görürüz.
Irkçı değiliz, hiç olmadık.
Milleti biyolojik analizlerde, laboratuvar deneylerinde bulmadık.
Biz milletimizin her evladını; doğulusunu batılısını, kuzeylisini güneylisini Cenab-ı Allah’ın bir emanet ve manevi kıymeti kabul ederiz.
Kürt kökenli kardeşlerimiz, Türk milletinin asli, eşit, onurlu fertleridir; onlarsız ne vatanın, ne milletin, ne de gelecek hayallerimizin anlamı vardır.
Türk-Kürt arasına nifak sokan ya teröristtir, ya casustur, ya şerefsizdir, ya da zalimlerin kuklası, zulmün oyuncağıdır.
Sait Mollalar başlarını kaldıramayacaktır.
Kandil’den sufle alıp söz veya yazıyla servis edenler, MHP’ye Kürt karşıtlığı elbisesi giydirmeye çalışanlar ne bu dünyada ne de öteki dünyada yatacak yerleri olmayan günahkârlardır.
Şimdi anlandınız mı bay Selvi ve onun gibi düşünenler?
Kürt kökenli kardeşlerim oyuna gelmeyecek, kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara aldanmayacaktır.
Bu vatanda herkese yer vardır.
Bu devletin herkese yetecek şefkat ve dokunacak eli vardır.
Velakin terörizme 80 milyon birleşerek direnelim, bölücülüğe hep beraber dur diyelim, hainlere sırtımızı tümden dönelim.
16 Nisan’da kardeşlik için evet diyeceğiz.
Ortak mukadderatın, ortak mukaddesatımızın payidarlığı için evet diyeceğiz.
Ay yıldızlı al bayrağın altında, bu millet biziz, bu vatan hepimizin seslenişini yaşatmak için evet, evet, evet iradesini göstereceğiz.