Yılmaz Özdil'den CHP'yi karıştıracak yazı: Kimin talimatıyla...

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Atatürk’e hakaret etmesiyle gündeme gelen Mustafa Armağan’ın çıkardığı “Derin Tarih” dergisinin 17 kişilik danışma kurulu üyeleri arasında MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yer aldığını kaleme aldı.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Atatürk’e hakaret etmesiyle gündeme gelen Mustafa Armağan’ın çıkardığı “Derin Tarih” dergisinin 17 kişilik danışma kurulu üyeleri arasında MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yer aldığını kaleme aldı. Tekzip metni yollanan yazıya ilişkin Özdil, "Al sana tekzip" diyerek İhsanoğlu'nun yayın kurulundan olduğuna dair dergi görselini paylaştı.

Sözcü'de Yılmaz Özdil'in "Tekzip metni" balığıyla yayımlananan ve "Al sana Tekzip" diye devam eden (4 Ağustos 2017) yazısı şöyle:

09.05.2017 tarihinde Yılmaz ÖZDİL imzasıyla yayımlanan ‘'Tescilli Atatürk Düşmanı'' başlıklı köşe yazısında yer alan hususlara ilişkin olarak, kamuoyunun doğru bilgilendirmesini sağlamak üzere, aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bahse konu köşe yazısında, MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ekmeleddin Mehmet İHSANOĞLU'nun şahsı hakkında birtakım temelsiz iddialara dayanılarak yapılan yorum gerçeği yansıtmadığı gibi halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmektedir.


1- Köşe yazısında, derginin genel yayın yönetmeni ve 17 kişilik danışma kurulu üyeleri arasında sadece sayın İhsanoğlu Atatürk düşmanı olarak gösterilmiş, bu derginin Sayın İhsanoğlu'nun gözetim ve denetiminde hazırlandığı ifade edilmiştir.
‘'Karşıdevrimci Mustafa Armağan, dergisini yayına hazırlarken kime danışıyordu yani ? Ekmek için Ekmeleddin'e!'' ifadesiyle, Sayın İhsanoğlu, Derin Tarih dergisinin Atatürk'e hakaret içeren Mayıs 2017 sayısının danışmanı olarak gösterilmiştir.

2- Sayın İhsanoğlu, bu derginin Danışma Kuruluna, dergi yönetimi tarafından İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği görevini yürüttüğü Haziran 2012 tarihinde yurtdışında bulunurken dahil edilmiş, Haziran 2014 yılında Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildikten sonra çıkarılmıştır.
3- Sayın İhsanoğlu'nun dergi Danışma Kuruluna dahil edildiği Haziran 2012 tarihinde Halil İnalcık, Şükrü Hanioğlu, Semavi Eyice, Kemal Karpat ve Orhan Okay başta olmak üzere Fahri Aral, Ali Birinci, Zeynep Tarım Ertuğ, Mehmet Genç, Cemal Kafadar, İsmail Kara, Mahmut Erol Kılıç, Emine Gürsoy Naskali, Mim Kemal Öke, Abdülkadir Özcan, Norman Stone da bu kurul içerisinde yer almaktadır. Ayrıca Mayıs 2017 itibariyle Sayın İhsanoğlu bu kurulun bir üyesi değildir. Sayın İhsanoğlu'nun derginin tasarımı, içeriği, yazarları, kapak konusu, mizanpajı vs editoryal bir görevi ve sorumluluğu bulunmadığı gibi, danışmanlığı vaki değildir.

Bu bilgiler ışığında, Mustafa Armağan'ın; Derin Tarih dergisinin Mayıs 2017 sayısını hazırlarken Sayın İhsanoğlu'na danıştığı iddiası iftiradır, gerçek dışıdır.
Sayın İhsanoğlu bilinçli bir şekilde derginin danışmanı olduğu iftirasıyla “tescilli Atatürk düşmanı'' olarak gösterilmektedir. Başka danışma kurulu üyelerinin değil de eski bir tarihte bu kurulda yer alan İhsanoğlu'na yazıda yer verilmesi kasıtlı bir şekilde hedef göstermektir; İhsanoğlu'nun şahsında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmektir. Yılmaz Özdil tarafından muhtelif tarihlerde yayınlanan ve Sayın İhsanoğlu'nun şahsını hedef alan tamamen gerçek dışı iftiraların değerlendirmesini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Yeni Chp'nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu bana tekzip gönderdi.

*

Tescilli Atatürk düşmanı, feto tetikçisi Mustafa Armağan'ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Derin Tarih dergisinin “danışma kurulu üyesi” olduğunu… Bu danışmanlık görevini 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimine kadar sürdürdüğünü yazmıştım.

*

Somut gerçek mi bu bilgi?
Somut gerçek.
Belgeli mi?
Belgeli.
Derginin künyesinde “danışma kurulu üyeleri” arasında ismi var.

*

(Buyrun, derginin temmuz 2014 sayısına ait künyesini yayınlıyorum.)

*

Zaten tekzip metnini okuduğunuzda, inkar etmiyor, aynen kabul ediyor. Bizzat kendi ağzıyla “haziran 2014'te cumhurbaşkanı adayı olana kadar bu derginin danışma kurulunda yeraldığını” söylüyor.

*

E ben ne yazmışım?

*

Tescilli Atatürk düşmanı, feto tetikçisi Mustafa Armağan'ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Derin Tarih dergisinin “danışma kurulu üyesi” olduğunu… Bu danışmanlık görevini 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimine kadar sürdürdüğünü yazmışım.

*

(Ne yazdığımı okumamış olanlar, 9 Mayıs 2017 tarihli “Tescilli Atatürk düşmanı” başlıklı yazımı, internetten bulup, teyit edebilirler.)

*

Buna rağmen, tekzip göndermiş.
Tescilli Atatürk düşmanı, feto tetikçisinin dergisinde “danışma kurulu üyesi” olduğunu afişe ettiğim için, bana hakaretler sıralamış.
“İftira” attığımı söylemiş.
“Yalan” söylediğimi söylemiş.
Kendisini “kasıtlı” şekilde hedef gösterdiğimi söylemiş.
“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğimi” söylemiş.

*

Kendisi, tescilli Atatürk düşmanı, feto tetikçisi Mustafa Armağan'ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı dergide “danışma kurulu üyesi” olunca sorun olmayacak, ben bu kepazeliği halka anlatınca “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiş” olacağım öyle mi?

*

Yeni Chp'nin genel başkan yardımcısı “hapse tıkılmam” için savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu, Yeni Chp'nin iki milletvekili “hapse tıkılmam” için yalancı şahitlik yapmıştı, şimdi de, Yeni Chp'nin cumhurbaşkanı adayı “halk düşmanlığı”ndan tekzip gönderdi.

*

Yeni Chp'nin beni şu ana kadar mahkemeye vermeyen TBMM başkan adaylarını kınıyorum… Bi dahaki “adalet” yürüyüşüne kadar bu vahim eksikliğin tamamlanmasını temenni ediyorum!

*

Ve, bu vesileyle bir kez daha soruyorum… Partide kimsenin haberi yokken, adı bile geçmiyorken, bu Ekmeleddin efendi kimin talimatıyla zart diye cumhurbaşkanı adayı yapıldı?
Seçime beş gün kala Pensilvanya'da vaaz veren feto, açık açık “her tavrımızda iman-ı ekmel, İslam-ı ekmel, ihsan-ı ekmel, ihlas-ı ekmel, rıza-yı ekmel, yakin-i ekmel demeliyiz, düşsek, sürçsek bile, kalktığımızda el-ihsan demeliyiz” derken… Atatürk için canını bile vermeye hazır olan gerçek CHP'liler, Mustafa Kemal'in askerleri, kimin kumpasıyla Ekmeleddin İhsanoğlu'na mecbur bırakıldı?

*

Değil suç duyurusu, değil tekzip, istersen boynumuzu vur…
Peşini bırakacağımızı mı sanıyorsunuz?