Yeni Şafak Yazarı: Türkiye İki Darbe ile Kaosa Sürüklenmeye Çalışılıyor

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, kaleme aldığı son yazısında "Türkiye, içeriden tezgâhlanan iki örtük darbe ile kaosa sürüklenmeye çalışılıyor." ifadesinde bulundu.

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan bugünkü “İkisi dışarıdan ikisi içeriden dört örtük darbe yiyoruz!” başlıklı yazısında "Türkiye, içeriden tezgâhlanan iki örtük darbe ile kaosa sürüklenmeye çalışılıyor. Birincisi medya darbesi. İkincisi, psikolojik darbe" görüşünü savundu.

Kaplan, Türkiye’de şu anda yaşanan ekonomik krizi sadece içeriyle ya da sadece dışarıyla açıklamanın yanlış olacağını savundu. ABD Başkanı Joe Biden'ın, Başkan Yardımcısı iken yaptığı “Erdoğan’ı demokratik yollarla devireceğiz” açıklamasını hatırlatan Kaplan, “Biden’ın açıklamasını gözardı ederseniz, Türkiye’de yaşanan döviz ve faiz darbesini anlayamazsınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan dövizle ilgili radikal açıklamalar yaptı. Faizlerin düşürülmesiyle ilgili olarak da çok sert söylemler geliştirdi. Döviz ve faiz meselesinde Türkiye öylesine bir dış baskıyla ve müdahaleyle karşı karşıya kaldı ki, hem Merkez Bankası Başkanı’nın hem de ekonomi bakanının kellesi gitti!” diye yazdı.

Gezi Parkı protestolarını ve 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının örtük darbe girişimi olduğunu iddia eden Kaplan “İkisinden de istenilen sonuç alınamayınca FETÖ alçağını kullanarak doğrudan askerî darbe yapmaya ve ülkeyi işgal ermeye kalkıştı NATO gücü!” dedi.

Türkiye’nin şu anda “dışarıdan döviz ve faiz lobilerinden örtük darbe yediğini” öne süren Kaplan, “Bunu göremeyen ekonomist kılıklı, Türkiye’nin kanını emen devşirme kapitalist ağababaların beslemesi tipler, Türkiye’nin değil de sanki küresel kapitalist sistemin çıkarlarını savunuyorlarmışçasına ülke yönetimine ateş püskürüyorlar!” diye yazdı.

Medyanın ekonomi konusunda güvensizlik ortamı oluşturmaya çalıştığını öne süren Kaplan, şöyle devam etti:

Türkiye, içeriden tezgâhlanan iki örtük darbe ile kaosa sürüklenmeye çalışılıyor.

Birincisi medya darbesi.

İkincisi, psikolojik darbe.

‘Beşinci kol’ (‘istihbarat’) şebekelerinin marifetleriyle halkta hem güvensizlik ve belirsizliğin tavan yapması hem de kaos ortamının, havasının oluşturulması. Psikolojik darbe bu.

Medyada ülkenin yönetilemediğine dair tam bir algı operasyonu yapılıyor sürekli olarak. Algı operasyonları bir süre sonra psikolojik savaş biçimlerine dönüşüyor…”

“İkisi dışarıdan ikisi de içeriden yapılan örtük darbeler için başkalarını suçlamadan önce hükümetin sorumluluğu üstlenmesi, halka sürekli olarak ve aslâ geciktirmeden gerekli açıklamalarda bulunması gerekiyor” diyen Kaplan, güven ortamının aşınması, ülkede güvensizliğin ve belirsizliğin hâkim olması, krizi kontrolden çıkardığını ifade etti.

Yazının tamamını okumak için tıklayın