Yasa dışı bahis ve kumar siteleri yurtiçi yurtdışı olmaksızın tespit edilecek!

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile 46 milletvekilinin 21 kanunda değişiklik öngören yürütme/yürürlükle38 maddelik ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine başladı.

HDP’li Komisyon Üyesi Garo Paylan, “Ben dün akşam maçı izledim, Fener kaybetti ilk kez ve maçtan önce de maç arasında da maçın sonrasında da diğer kanallarda da bir baktım, “İddaa.com” “bahis.com” diye gençleri, vatandaşımızı kumara teşvik eden reklamlarla karşı karşıyayız. Niye biz bütün kumar reklamlarını yasaklayan bir düzenleme getiremiyoruz”.

Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com Özel Haber

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AKP Denizli Milletvekili Nilgün Ök ile 46 milletvekilinin 21 kanunda değişiklik öngören yürütme/yürürlükle38 maddelik ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine başladı.

Teklif de daha önce, İçişleri Komisyonunda kabul edildikten sonra genel kurul görüşmelerinde teklif metninden çıkarılan Dernekler Kanunu’nda değişiklik öngören maddeler makyaj düzenlemesiyle yeniden getirildi. Buna göre, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun, Genel Kurul Toplantısı ve Organlara Seçilenlerin İdareye Bildirilmesi başlıklı 23. Maddesinde yapılan değişiklikle yönetim kurulu ve denetim kurulu ile derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri, üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını kabul edilme ve sona erme tarihinden itibaren otuz gün içinde mülkî idare amirliğine bildirilecek. Teklifin gerekçesinde düzenlemenin “yurttaşların bilgisi dışında derneklere üye yapılması ve üyelikten çekilenlerin işlemlerinin yapılmaması gibi sorunlar yaşamaması için yapıldığı” ifade ediliyor.

Komisyonda iktidar ve muhalefet sözcülerinin konuşmalarından bazı bölümler şöyle.

AKP’li Ök: Yasadışı bahis ve kumar siteleri yurtiçi yurtdışı olmaksızın tespit edilecek.

NİLGÜN ÖK (Denizli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef yasa dışı bahis ve kumar siteleri neredeyse her yaştaki ve her ekonomik durumdaki vatandaşımıza bir şekilde temas ediyor. Onları bu karanlık dünyaya çekerek, hem ekonomik hem de ailevi durumlarına zarar veriyor. Böylelikle toplumsal huzurumuz da zarar görüyor. Yapmak istediğimiz düzenlemeyle katalog suçlara 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suçları da eklemek istiyoruz. Ayrıca, bu suça ilişkin internet sitelerinin yurt içi veya yurt dışı merkezli olmasına bakılmaksızın, Bilgi Teknolojileri Kurumu Başkanı tarafından tespit edildiği takdirde resen erişime kapatılma olanağını da sağlayacağız.

Paylan: Ne hikmetse, siz ne yaptıysanız sizin döneminizde kumar inanılmaz arttı, kumar alışkanlığı”.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Şimdi, bakın, gençlerimizdeki bu kumar alışkanlığı çok felaket bir durumda ama bu sizin iktidarınız döneminde inanılmaz arttı. Ya, düşünün ki siz muhafazakâr bir partinin milletvekilisiniz, eminim ki kumarın yayılmasına karşısınız ama ne hikmetse, siz ne yaptıysanız sizin döneminizde kumar inanılmaz arttı, kumar alışkanlığı. Şimdi, açıkça söyleyeyim: Burada “Bahislerle ilgili düzenlemeyi Cumhurbaşkanı yürütür.” diye maddeler de geçti, bu madde de öyle olacak, Cumhurbaşkanı yürütecek şimdi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) –Ben dün akşam maçı izledim, Fener kaybetti ilk kez ve maçtan önce de maç arasında da maçın sonrasında da diğer kanallarda da bir baktım, “İddaa.com” “bahis.com” diye gençleri, vatandaşımızı kumara teşvik eden reklamlarla karşı karşıyayız. Siz, şimdi, bir yasal düzenleme getirmişsiniz, diyorsunuz ki: “Efendim, ben yasa dışı olanını kapatacağım ama kumarı öbür taraftan cezbettireceğim.” Ya, niye biz bütün kumar reklamlarını yasaklayan bir düzenleme getiremiyoruz. Bakın, siz yasa dışı kumarın reklam edilmesini yasaklıyorsunuz. Gelin, bütün kumarı reklam etmeyi… Nasıl bu ülkede uyuşturucu reklamı yapılamıyorsa –öyle değil mi nasıl bu ülkede silah reklamı yapılmaması gerekiyorsa gelin kumar reklamı yapılmasını da yasaklayalım. Nasıl sigara reklamını yasakladık?

“Cumhurbaşkanının sigara hassasiyetinin yanında kumar hassasiyeti yok mu?”

Cumhurbaşkanı çok hassas. Peki, Cumhurbaşkanının sigara hassasiyetinin yanında kumar hassasiyeti yok mu? Var, eminim ki var. Niye biz bütün kumarı reklam etmeyi yasaklayan… Ama onu teşvik eden maddeleri, düzenlemeleri buradan çıkardık. Gelin, gençlerimizi kumar alışkanlığından uzaklaştıracak yapısal tedbiri burada konuşalım, tartışalım diyorum ama sizin getirdiğiniz madde bunu getirmiyor. Efendim, yasa dışı alanı yasaklayalım, legal alanı reklam edelim hem de “prime time”da. Parmak kadar çocuklar, 12 -13 yaşında ortaokul öğrencileri gidip İddaa bayilerinin önünde İddaa oynuyorlar harçlıklarıyla. 10 lira harçlık alıyor, gidip 10 lirasını İddaa’ya yatırıyor. Gelin, bununla ilgili düzenlemelere bakalım. Var mı bu torbada? Yok. Ben isterim ki bunu derinlemesine tartışalım.

Kuşoğlu: Bunların hiç birisi yapısal reform içermiyor

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) –Sayın Başkan, biraz önce Nilgün Hanım sunumunu yaptı, 46 milletvekiliyle birlikte hazırladığı bu kanun teklifinin 21 kanunu ilgilendirdiğini söylüyor. 21 farklı kanunu ilgilendiriyor. Şimdi biz bunu toplu hâlde görüşeceğiz. 21 farklı kanunla ilgili olarak sadece bu maddeleri değil, Meclisin yapması gereken görevlerden bir tanesi de denetim olduğu için, ilgili kurumları da ilgili konuları da burada masaya yatırmamız gerekiyor. Yani bu maddelerle ilgili kurum ve kanunları masaya yatırıp konuşacağız. Bunların birçoğu ekonomiyle de ilgili. Ekonomimizin durumu ortada, böyle bir sıkıntı var. Benim hatırladığım, geçen sefer de söyledim, bu, 27’nci Dönemde gelen, bu Komisyondan geçen 19’uncu teklif. 2’si bütçeydi, 2’si de kesin hesapla ilgili; 15 kanun teklifi buradan geçmiş ama bunların hiçbirisi yapısal reformları içermiyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) –Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi döneminde hiçbir şekilde yürütmeyle muhatap olamıyoruz, en fazla, bakan yardımcıları geliyor -bakanlar gelse de fark etmez- onların da yürütme erkiyle ilgili olarak siyasi iradeleri yok, siyasi iradesi olmayan kişiye de siyasi eleştiri yapamıyoruz. Hiç olmazsa teknik yönden kanunları doğru dürüst çıkaralım.

Getirdikleri yanlışlıkları bürokrasiye söylememizin anlamı yok ya da kendi arkadaşlarımızın getirdiği teklifleri “Bunlar yanlıştır.” diye siyaseten eleştirmemizin bir anlamı yok. Yürütme yok karşımızda, yürütme erki yok, sorumluları yok, siyaseten bu işin sorumluları yok; kendi kendimize konuşuyoruz. Hiç olmazsa, rakamlar doğru gelsin, ölçülebilir, rakamlı bir görüşme olsun, yanlış yapmayalım.

Tatlıoğlu: Dünyanın herhangi bir yerinde işsizlik kampanyayla olur mu ya?

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) Şimdi, biz esasında bu tür kanun maddeleriyle uzun süredir topu gelişine vuruyoruz ve çoğu zaman da yüzümüz kaleye dönük olduğu için kendi kalemize gol atıyoruz ve yaptığımız değişikliği telafi etmek için tekrar değişiklikler getiriyoruz. Ben maalesef burada iki üç ay arayla yapılmış kanunların tekrar değiştirildiğine şahit oldum. Hatta konaklama vergisinde hatırlıyorum, burada teklifi tartışırken bir düzenleme geldi, “Ya, buna iyi bakın.” falan dedik, “Yok, biz bunu sivil toplum örgütleriyle görüştük.” denildi, geçti, Genel Kurulda tekrar eski hâline geldi. Çok acele ediyoruz ve bu acelemiz bizi, Parlamentoyu da kanun yapma sürecimizi de milletin iradesini de yıpratıyor. Yani hani “Yavaş acele edelim.” diye bir kavram vardır, bunun üzerinde durmuyoruz.

Mesela işsizlik… Hayret ediyorum ya, dünyanın herhangi bir yerinde işsizlik kampanyayla olur mu ya? Cami inşaatı mı yapıyoruz, pencereleri senden, avizeleri benden? Yok böyle bir şey yani dünyanın hiçbir yerinde yok. Çok değerli arkadaşlar, bakın, Türkiye 84 milyon 153 bin. 15 yaş üstü nüfus yani iş hayatına gelecek nüfusun sayısı yaklaşık 62 milyon. 62 milyonun 33 milyonu çalışma hayatında, çalışma talebi olan insanlar. Bunun 28 milyonunu çalışıyor biliyoruz; 20,5 milyonunu, 21 milyonu da kayıtlı. Yani Türkiye’nin dörtte 1’i kayıtlı çalışıyor, tamamına bakıyor, SGK burada. Kayıtlı işçilerimizde düşüş var bizim. Her yıl nüfusumuz yaklaşık 900 bin artıyor. Bir yıl önce bu 900 binin yüzde 80’i, artan her 100 kişiden 80’i iş aramak için müracaat etmiş, bu sene bu 100 kişiden 20 kişi müracaat etmiş. Artık TÜİK de yoruldu bu rakamları, bu şeyleri makyajlayarak göstermekten.

Teklifin bazı maddeleri şöyle.

DOĞAL AFETLERDEN ZARAR GÖRENLERİN ELEKTRİK VE DOĞALGAZ BORÇLARININ BİR YIL ERTELENMESİNE OLANAK SAĞLANIYOR    

Kanuna eklenen yeni bir maddeyle deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, tasman ve benzeri afetler nedeniyle mağdur olan vatandaşların, elektrik ve doğalgaz borçları Cumhurbaşkanı kararıyla bir yıl süreyle ertelenebilecek. Bu ertelemeden kaynaklanacak gecikme zammı ise yine Cumhurbaşkanının kararıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.

Madde yasalaşırsa 1 Ocak 2020’den itibaren yürürlüğe girecek. Dolayısıyla önceki yıllarda yaşanan doğal afetlerden mağdur olanları kapsamayacak.

1774 SAYILI KİMLİK BİLDİRME KANUNU

BAZI BİLDİRİMLERİN ELEKTRONİK ORTAMDA DA YAPILABİLMESİNE OLANAK SAĞLANIYOR

Madde ile 1774 Sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 6. Maddesi kapsamındaki bildirimlerin elektronik ortamda da yapılabilmesine olanak sağlanmakta ve bu bildirimlerin muhtarlarla paylaşılması öngörülmektedir.

2330 SAYILI NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN

VAZİFE MALÜLÜ GAZİLERİMİZE VAZİFE MALÜLLÜĞÜ AYLIĞI ALMAYA BAŞLAMASINDAN SONRA YENİDEN ÇALIŞMALARI HALİNDE 20 YIL SİGRTALILIK VE 5000 GÜN PRİM ÖDEME ŞARTIYLA İKİNCİ EMEKLİ AYLIĞI BAĞLANMASI HAKKI GETİRİLİYOR

Teklifle, 2330 sayılı Kanunun 4. üncü maddesinde önerilen değişiklikle, 2330 sayılı Kanun ve 5434 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi kapsamında Vazife Malullüğü aylığı bağlanan maluller ve harp malullerinden vazife mallulü olduktan sonra yeniden çalışmaya başlayanlara özel bir hak getirilmektedir.  Bu durumda olanlara, vazife malullüğü aylığı bağlanma tarihinden sonra geçen hizmetleri esas alınarak, en az 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödenmiş olması şartıyla, yaşlılık aylığı da bağlanma imkan sağlanıyor.

Söz konusu düzenleme vazife malulü olmuş ancak, 12/7/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanunun 80. Maddesi ile 2330 sayılı Kanunun 4. Maddesine eklenen ikinci fıkra ile yeniden çalışma hakkı ve bu çalışmasından dolayı ikinci bir emekli aylığı bağlanması hakkı kazanan vazife malulü gazilere getirilen hakkın SGK tarafından yapılan yanlış uygulamalar nedeniyle aylık bağlanmış vazife malullerinin aylıklarının Kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde kesilmesi neticesinde ortaya çıkmıştır. SGK, Kanuna aykırılık gerekçesiyle yersiz ödeme yapılması nedeniyle söz konusu vazife malulü gazilerin ikinci kez çalışmalarından dolayı bağlanan aylıklarını kesmiş, geriye yönelik ödenen aylıkları Gazilerden talep etmiştir. Kamuoyuna yansıyan bu duruma yönelik tepkileri ortadan kaldırmak amacıyla hazırlanan bu teklif vazife malulü gazilerimizin gazi olduktan sonra yeniden çalışmaya başlamaları ve bu çerçevede ikinci kez emekli olup aylık alabilmeleri hususunda özel bir düzenleme yapılmış ve bunların Vazife malulü olduktan sonra asgari 20 yıllık sigortalılık süresini ve 5000 gün prim ödeme gün sayısını doldurmaları halinde emekli olabilmelerini düzenlemektedir.

2634 SAYILI TURİZMİ TEŞVİK KANUNU

TURİZM YATIRIMCILARININ KAMU TAŞINMAZLARI ÜZERİNDEKİ İRTİFAK HAKKININ KALDIRILMASINA İLİŞKİN TERKİN DAVALARININ KISA SÜRMESİ İÇİN BASİT YARGILAMA USULÜYLE SONUÇLANDIRILMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

Turizm yatırımları için tahsis edilen kamu taşınmazları üzerinde, yatırımcılar adına irtifak hakkı tesis ediliyor. Ancak turizm yatırımcısının kesin tahsise ve irtifak hakkına ilişkin olarak Devlete karşı olan yükümlülüklerini zamanında ya da gerektiğinde yerine getirememesi ya da izinsiz ve aykırı işlem yapmaları halinde kesin tahsis idari yoldan iptal edilebiliyor. İrtifak hakkının dayanağı olan kesin tahsis işlemi ortadan kalktığı için irtifak hakkının yatırımcısının rızasıyla; bunun olmaması halinde ise mahkeme kararıyla kaldırılması gerekiyor.

Ancak bu işleme (terkin) davaların mahkemelerde uzun sürmesinin taşınmazın uzun süre atıl kalmasına yol açtığı ifade ediliyor. Teklifle,  irtifak hakkının tapudan terkinine ilişkin davaların basit yargılama usulüne tabi olması amaçlanıyor.

Maddeye eklenmesi teklif edilen bir başka fıkrayla da, Kültür ve Turizm Bakanlığının tasarrufuna geçen taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı tesis edilmesi ve tahsisi iptal edilen taşınmazların üzerinde yatırımcılar lehine tesis edilen irtifak haklarının terkin edilmesi işlemlerinin, belediye encümeni veya il idare kurulu onayın aranmadan Kültür ve Turizm Bakanlığının onayı ile yapılması mümkün hale getiriliyor.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINA YÖNETMELİK ÇIKARMA YETKİSİ VERİLİYOR

Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde imar planları ve turizme ayrılan yerlerdeki taşınmazların üzerinde bulunan ve Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yüksek nitelikli hale getirilmesi için; bu tesislerin plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma koşulları ile projelendirmelerine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığına yönetmelik çıkarma yetkisi veriliyor.

DİĞER KAMU İDARELERİNDEKİ DENETİM ELEMANLARI KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINDA MÜFETTİŞ OLABİLECEK

Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde müfettiş, denetçi ve kontrolörlük yapmış ve yapmakta olanlar arasından, yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonucunda başarılı olanların Kültür ve Turizm Bakanlığında müfettiş ve başmüfettiş kadrolarına atanabilmeleri sağlanıyor.

SEMERKAND BİLİM VE MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ’NİN ADI İSTANBUL SAĞLIK VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ OLARAK DEĞİŞTİRİLİYOR

9/5/2018 tarihinde İstanbul’da Hacegan Vakfı tarafından kurulan Semerkand Bilim ve Medeniyet Üniversitesi’nin adının İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi olarak değiştirilmesi öngörülmüştür.

3213 SAYILI MADEN KANUNU

MÜCBİR SEBEP HALLERİNDE ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI TARAFINDAN MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN VE BEYANLARIN ERTELENMESİ İLE MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN TAKSİTLENDİRİLMESİNE KARAR VERİLEBİLMESİ

-Mücbir sebep hallerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Kanun kapsamındaki mali yükümlülüklerin ve beyanların ertelenmesi ile mali yükümlülüklerin taksitlendirilmesine karar verilebilmesi; bu süre zarfında mali yükümlülüklere ilişkin zamanaşımının durması ve hak düşürücü sürelerin işlememesi,

-Bakanlığa mücbir sebep sayılan hallerin vuku bulması halinde bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilan edebilmesi ve yine bu sürede Kanunda belirlenen yükümlülüklerden yerine getirilemeyecek olanları tespit edebilmesine yönelik yetki verilmesi amaçlanmaktadır.

4447 SAYILI İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ MESLEKLERDE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN ALINMASI GEREKEN MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ İÇİN BELGE MASRAFI VE SINAV ÜCRETLERİNİN İŞSİZLİK SİGORTASI FONUNDAN ÖDENMESİ 2021 YILI SONUNA KADAR 2. DEFA UZATILIYOR

Teklif ile 4447 sayılı Kanununa 2015 yılında 6645 sayılı torba kanunla eklen ek 3 üncü maddesinde değişiklik yapılarak; tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde çalışanlar tarafından alınması gereken Mesleki Yeterlilik Belgesine ilişkin sınav ve belge ücretlerinin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasına yönelik uygulamanın 31/12/2021 tarihine kadar uzatılması düzenlenmektedir.

6645 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenleme önce 31/12/2017 tarihine kadar uygulanacaktı. 7061 sayılı Yasanın 56. Maddesiyle bu süre 31/12/2019’a kadar uzatılmış ve 2018 yılı için belge masrafının ve sınav ücretlerinin yarısının ödenmesi hükmü kaldırılarak tamamının 2019 yılı sonuna kadar ödenmesi hükmü getirilmiştir.

Söz konusu düzenleme ile belge masraflarının ve sınav ücretlerinin işsizlik sigorta fonundan 2 yıl daha ödenmesi hükmü getirilmektedir.

5253 SAYILI DERNEKLER KANUNU

DERNEKLERİN ORGANLARI VE ÜYELİK- İSTİFA İŞLEMLERİ

Düzenleme, TBMM’de geçen yıl Aralık ayında görüşülerek kabul edilen “Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kanun teklifinde ‘’Madde 59’’ olarak yer almış ancak gelen tepkiler üzerine genel kurul görüşmeleri sırasında tekliften çıkarılmıştı.

İçişleri Komisyonunda kabul edildikten sonra 144 Sıra Sayısı ile genel kurulda görüşülürken  teklif metninden çıkarılan  madde ile bu teklifle tekrar gündeme getirilen maddenin metni ve gerekçesi büyük ölçüde aynıdır.

Madde ile 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun, Genel Kurul Toplantısı ve Organlara Seçilenlerin İdareye Bildirilmesi başlıklı 23. maddesinde değişikliğe gidilmektedir. Madde başlığına Üyeler de eklenmiştir. Düzenleme ile yönetim kurulu ve denetim kurulu ile derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri, üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını kabul edilme ve sona erme tarihinden itibaren otuz gün içinde mülkî idare amirliğine bildirilmesi, Genel Kurul sonuç bildirimi ile üyeliğe ilişkin bildirimlerin şeklinin, içeriğinin ve gerekli belgelerin yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür. Teklifin gerekçesinde düzenlemenin “yurttaşların bilgisi dışında derneklere üye yapılması ve üyelikten çekilenlerin işlemlerinin yapılmaması gibi sorunlar yaşamaması için yapıldığı” ifade ediliyor.

Düzenlemenin, Anayasa'nın  ‘’Örgütlenme özgürlüğü”ne müdahale ettiğine dikkat çekiliyor.  6698 sayılı Kişiler Verilerin Korunması Kanunu’na da aykırılığına işaret ediliyor.

Madde ile 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun ‘Cezai Hükümler’ başlıklı 32. maddesine ‘s’ bendi eklenmesi teklif edilmektedir. Bende göre; bu teklifin bir önceki maddesiyle getirilmek istenen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen dernek yöneticilerine 500 TL idare para cezası verilecektir.

5737 SAYILI VAKIFLAR KANUN

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE VE MAZBUT VAKIFLARA AİT OLUP ONARIM VEYA İNŞA KARŞILIĞI UZUN SÜRELİ KİRAYA VERİLEN TAŞINMAZLAR İÇİN EK TEMİNAT ALINACAK. KİRASINI ÖDEMEYENLER MÜLKİ AMİRLİKÇE TAHLİYE EDİLECEK.

Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait olan ve onarım veya inşa karşılığı uzun süreli kiraya verilen taşınmazlara ilişkin altı aylık kira bedeli kadar ek teminat alınacak. Ayrıca, sözleşme süresi içerisinde üç aylık kirasını ödemeyen kiracıların, verilecek otuz günlük süre içerisinde borcunun tamamını ödememesi durumunda mülki amirlikçe tahliye edilmesi mümkün olacak.

BORCUNU ÖDEMEYEN KİRACILARIN TAHLİYESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER DEVAM EDEN KİRALAMALARDA DA UYGULANACAK.

Kanun teklifinin 31. maddesi ile Vakıflar Kanununun 20. maddesine eklenen fıkraların, altı aylık teminat alınmasına ilişkin hükmü hariç olmak üzere, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların onarım veya inşa karşılığı devam eden kiralamalarında da uygulanması öngörülmektedir.

Ayrıca devam eden diğer kiralamalarda da birikmiş üç aylık veya daha fazla kira borcu olanlardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde borçlarını tamamen ödemeyenlerin mülki amirlikçe tahliye edilebilmesine olanak sağlanıyor.