Veteriner Hekim Dr. Seralp Uzun'dan dikkat çeken Kovid-19 uyarısı

Medyafaresi.com Özel Haber: Veteriner Hekim Dr. Seralp Uzun, ''Bir yarasa koronavirüsü ile SARS COV-2’nin %96 oranında benzerlik gösterse de COVID-19 yayılımında veya kökeninde hangi hayvanların rolü olduğu netlik kazanmamıştır'' dedi.

Derya Özkök / Medyafaresi.com

Koronavirüs salgını sonrası maalesef  birçok evcil hayvan hastalık endişesiyle sokağa terk edildi.

Peki, acaba gerçekten bu virüsün hayvanlardan insanlara bulaşma riski var mı?

Can dostlarımız hangi durumlarda tehlike oluşturuyor? Hayvan sahipleri nelere dikkat etmeli? Veteriner Hekim Dr. Seralp Uzun’a sorduk.

Uzun bir süredir yurtdışında olduğunuzu ve orada yaşadığınızı biliyoruz. Neler
yapıyorsunuz?

Evet yaklaşık beş sene önce Bükreş Üniversitesi Veteriner Tıp Fakültesi Cerrahi alanında Biyo- implantlar üzerine doktorama başlamıştım ki doktora tezimde kullandığımız biyo-implantlar dünyada ilk kez bu moleküller ile denendi. Üç sene önce kariyerime akademide burada devam etmeye karar verdim ve Romanya’ya geldim. Geçtiğimiz sene Türkiye’de ilk kez Veteriner Tıp Acil konusunda Türkçe olarak yayınlanmış olan ‘Veteriner Tıp Acil & Yoğun Bakım Prosedürleri’ kitabım basıldı. Yine aynı sene içerisinde EVECCS Avrupa Veteriner Acil &
Yoğun Bakım Derneği tarafından Acil ve Cerrahi konularındaki aktivitelerimden ötürü
komisyonlarına alınan ilk Türk Veteriner Hekim olma onuruna eriştim ki benim için gerçekten bambaşka bir yeri var. Bu arada doktoram bitti ve halen Bükreş’te kariyerime devam ediyorum.

Yeni tip koronavirüs, tüm dünyayı etkisi altına alarak insanları sosyal hayattan kopardı. Peki insanlardaki COVID-19’dan hayvanlar mı sorumlu?

Derya hanım, insanlara hayvanlardan bulaşan zoonoz dediğimiz, hayati tehlike arz eden o kadar hastalık mevcut ki; Brusella, Tüberküloz, Ruam, Kuduz, Deli dana, Kuş gribi, Domuz gribi ve daha niceleri. Veteriner Hekimler insan sağlığını tehdit eden bu ciddi hastalıklara karşı hep en ön saflarda yer aldılar ve almaya da devam ediyorlar.

Son paylaşılan bilimsel yayınlar incelendiğinde bir yarasa koronavirüsü ile SARS COV-2’nin %96 oranında benzerlik gösterse de COVID-19 yayılımında veya kökeninde hangi hayvanların rolü olduğu netlik kazanmamıştır.

COVID-19 teşhisi konulmuş kişinin evcil hayvanı varsa neler yapmalıdır?

Herhangi bir pozitiflik ya da şüpheli durum var ise, kedi ve köpeklerimizin diğer kedi ve köpekler ile temasını bir süre kesmemizde fayda var. Ailenin diğer fertlerinin bu dönem içerisinde kedi ve köpeklerin bakımları ile ilgilenebilir. Ayrıca direk temastan kaçınmakta fayda var. Ne gibi? Misal kedi ve köpeklerin öpmesi ya da yalamaya çalışmasını engellemek gerekecek.

Yine yüz maskesinin takılması, onlarla temas etmeden ve temas ettikten sonra ellerin yıkanması gibi bir dizi önlemler yerinde olacaktır. Bu bilgilere daha detaylı olarak AVMA (Amerikan Veteriner Tıp Derneği) resmi sitesinden de ulaşabilir hayvan sahiplerimiz. Yine TVHB’nin (Türk Veteriner Hekimleri Birliği) raporlarına göz atabilirler.

Karantina sürecinde kişinin evcil hayvanı varsa neler yapmalıdır?

Elbette bu konuda söylenebilecek çok şey var. Birincisi böyle bir durumla karşı karşıya
gelinmeden önce alınabilecek önlemlerden kısaca bahsedelim. Malum karantina gönleri yaşanıyor. Buna göre evcil hayvan sahiplerinin bu döneme denk gelen rutin veteriner hekim ziyareti olup olmadığını kontrol etmelerini tavsiye ederim. Eğer rutin olarak (aşı, antiparaziter uygulama vs) ziyaret gerektiren bir durum var mı konusunda şüpheleri var ise veteriner hekimleri ile iletişime geçip teyit edebilirler.

Minimum ilk yardım kitlerinin olduğundan emin olmalılar. Yine kedi ya da köpeklerinin mama durumlarını kontrol etmelerinde fayda olacaktır. Burası başlangıç noktamız. Kedilerimizi evde tutmak önemli. Bazı kedilerin indoor/outdor dediğimiz dışarı gidip gelme alışkanlıkları olduğunu biliyoruz. Özellikle bahçe katında yaşayan kedi sahiplerinin bu dönemde kedilerini dışarı salmamasını öneririm.

Köpek sahipleri için önerim ise sosyal mesafe diye adlandırılan mesafeyi köpeklerinin diğer köpekler ve köpek sahipleri uygulamasını sağlamaları gerekiyor. Misal toplu köpek gezdirme alanlarından uzak durmak, parklarda serbest dolaşmalarına izin vermemek gibi önlemler alınmalıdır.

Hangi durumlarda acil veteriner hekime başvurmak gerekir?

Elbette acil durumlar belli. Travmalar, yaralanmalar, yüksekten düşme, araba kazaları,
kanamalar ve daha nice acil durumlar var. Lakin eğer içinde bulunduğumuz sürece dair
konuşuyorsak, kedi ve köpeklerimizde gördüğümüz burun sekresyonlarında artış, solunum güçlüğü hallerinde mutlaka veteriner hekimler ile iletişime geçmeleri gerekiyor hayvan sahiplerinin.

COVID-19, Türkiye’deki evcil hayvanların yaşamlarını da olumsuz yönde etkiliyor. Terk edilen hayvan sayısında artış gözlemleniyor. Bu konu da neler söylemek istersiniz?

Bu konuda duruşum net. Birincisi şunu ortaya koyalım. COVID-19’un yayılma sebebi insandan insana bulaşma. Yurtdışından Avrupa ve ABD’deki meslektaşlarım ile ara ara yaptığımız konuşmalarda onlarda bu konuya değiniyorlar. Yani sokağa terk etme onlarda da var gibi gözükse de bizden çok ama çok az bu oran. Tüm platformlarda mikrobiyoloji, viroloji konusunda yıllarını vermiş olan değerli hocalarımız vurguluyor.
Böyle bir panikle sokağa terk etmeyiniz diye.

Bir kere şunu düşünün; yani bir anda dünya üzerindeki tüm kedi ve köpekler karar alıp haydi insanlara COVID-19 mu yayalım dediler? Bilimsel bir veri yok. Hal böyle olmasına karşın bu günahsız kedilerin ve köpeklerin sokağa terk edilmesini içim bir hekim olarak almıyor.

COVID-19'un evcil hayvanlardan insanlara geçtiği yönünde herhangi bir bulgu var mıdır? Bu mümkün mü?

Evcil hayvanların bu hastalığı yayabileceğine dair kanıt mevcut değil, şu an insandan insan bir bulaşma söz konusu. “Coronaviridae ailesinin Orthocoronavirinae alt ailesinde, alfakoronavirüsler, deltakoronovirüsler, gamakoronovirüsler ve betakoronovirisler olmak üzere 4 ayrı genusu (cins) bulunmaktadır.

Bunlardan Alfakoronavirüsler; insan, yarasa, domuz, kedi ve köpekleri enfekte eden 17 ayrı virüs türünü içermektedir. Deltakoronavirüsler; yaban ördeği, bülbül, gece balıkçılı, saz tavuğu ve ispinoz gibi kuş türlerini enfekte eden toplam 7 virüs türünü içerir. Gamakoronavirüsler; kanatlılar ve balinayı enfekte eden 2 ayrı virüs türünü içerir. Tavuklarda infeksiyöz bronşitise neden olan bir enfeksiyondur.

Betakoronavirüsler cinsi altında yeni bir virüs tanımlanmıştır. Son yirmi yılda 2002’de SARS- CoV, 2012’de MERS-CoV ve 2019’da SARS-CoV-2 salgını ortaya çıktı. MERS’in tek hörgüçlü develerden insanlara, SARS’ın ise misk kedileri veya yarasadan insanlara geçtiği bildirilmiştir. COVID-19 kökeninde hangi hayvanların rolü olduğu netlik kazanmamıştır.

Son paylaşılan bilimsel yayınlar incelendiğinde bir yarasa koronavirüsü ile SARS COV-2’nin %96 oranında benzerlik gösterse de COVID-19 yayılımında veya kökeninde hangi hayvanların rolü olduğu netlik kazanmamıştır. Bu nedenle diğer hayvanlarda tespit edilen koronavirüslerle genetik analizler yapıldıkça tahmini köken belirlenebilir.

COVID-19 salgını konusunda bilgi kirliliğini önlemek amacıyla bazı konuların belirtilmesinde fayda bulunmaktadır. Koronavirüsler birçok canlı türünü enfekte edebilmektedir. Koronavirüslerin sadece bazı türleri hem insanlarda hem de hayvanlarda hastalık yapar iken, birçok türü sadece hayvanlarda hastalığa neden olmaktadır. Örneğin sığır koronavirüsleri (Bovine coronavirus) sadece sığırlarda, kedi koronavirüsler (Feline Coronavirus-FIP), köpek koronavirüsleri (Canine coronavirus) tavuklarda infeksiyöz bronşitise neden olan diğer bir korovirüstür ve sadece belirtilen bu canlılarda hastalık yapmaktadır.

Bu virüslerin hepsinin de kendine özgü bir bulaşma döngüsü ve konakçı spektrumu bulunmaktadır. Bu nedenle de bir bilgi kirliliği oluşmaktadır. Evcil hayvanlarda çok uzun yıllardır görülen bu koronavirüslerin insanlarda neden olduğu bir salgın bulunmaktadır. Bu bilgilere yine TVHB, Türk Veteriner Hekimleri Birliğimizin internet sayfasında Bilim Kurulu raporundan ulaşabilir hayvan sahipleri.

Gezdirmeye çıkardığımız köpek dostlarımızı korumak için alabileceğimiz önlemler nelerdir? Dışarıda ve eve dönünce neler yapılabilir?

Az önce belirttiğim gibi. Kedilerimizi mutlak suretle evde tutmamız gerekiyor. Birincisi bu. Sokaktan içeri gelirken ayakkabılarımızın dışarıda çıkarılması ve ayakkabılıkta tutulması iyi olacaktır. Çünkü köpekler ve hatta kediler ayakkabıları kimi zaman yalayarak yakın temasta bulunuyor.

Bu mekanik bir bulaşmaya sebep olabilir. Köpeklerimiz ile dışarı çıktığımızda başka köpekler ile temaslarını engellemeliyiz. Yine başka insanlar ile temaslarının olmamasına özen göstermek yerinde olacaktır. Çok fazla sayıda hasta sahipleri şu soruyu soruyor, eve gelince patilerini ne ile temizleyeyim. Bu gerçekten dikkat etmemiz gereken bir durum.

Evet patiler yıkanmalı ama iki şartla. Birincisi onların deri pH’sı insanlardan farklı. Dolayısı ile onlara özgü şampuan veya dezenfektan havlular kullanılmasına özen gösterilmeli. Yıkandıktan sonra iyi durulama ve ardından kurulamak gerekiyor. Buda ikinci şart. Çünkü nemli kalan pati aralarında bambaşka deri problemleri ile karşılaşılma riski var elbette COVID ile ilgisi olamayan.

COVID-19 ile enfekte bir insanla temas ettiği belirtilen bir hayvana test uygulanması
bulunuyor mu? Varsa nasıl yapılıyor?

Dünyada hayvanlarda da Covid-19 için oral, nasal, fekal veya rektal sürüntü örnekleri ile RT-PCR testi yapılabilmektedir. Türkiye’de de veteriner hekiminin uygun görmesi halinde evcil hayvanlarımızın testleri TC. Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Veteriner Kontrol Enstitülerinde yapılmaktadır.

Bu süreçte sokak hayvanlarına yönelik bireysel olarak yapabileceğimiz yardımlar nelerdir?

Kesinlikle bizlere daha çok ihtiyaçları var. Gün içerisinde normal şartlarda bölgelerindekiesnaftan yemek bulabiliyorlardı lakin bu süreç öncelikle onların  beslenmelerini zora soktu. Yine besleme yapan vatandaşlar nöbetleşe kendi sağlıklarına da dikkat ederek bu besleme rutinlerine devam edebilirler ise harika olacaktır.

Tüm meslektaşlarımın teyakkuz halinde olduğunu biliyoruz. Veteriner hekimler üzerlerine düşeni en iyi şekilde icra ediyor. Bu noktada sokakta yardıma ihtiyaç duyan bir hasta kedi ya da köpek rastladıklarında gerek belediye hekimlerine gerekse kendi veteriner hekimlerine başvurmaları da büyük bir artı.

Çünkü o anda ulaştıkları bir meslektaşımız başka bir hasta ile uğraşıyor olsa dahi hastanın, hastaya en yakındaki diğer meslektaşımıza yönlenmesini sağlayacaktır. Bu da yaralı ya da yardıma muhtaç kedi ya da köpeğin vatandaş ile çaresizce zaman kaybetmeden en yakın noktaya ulaşmalarını sağlayacaktır.