TÜRK-İŞ Başkanı: 8 bin lira meselesini kim konuştu bilmiyorum

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay katıldığı canlı yayında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in, asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine söylediği, "8 bin liranın çok üzerinde çıkmayın" iddiasına yanıt verdi.

Atalay, Bakan Bilgin'in 20 Aralık'ta kendisini davet ettiğini, asgari ücret beklentilerinin ise 9 bin lira olduğunu aktardığını ifade etti. Atalay, "Bu rakamın altında olursa masada olmayacağımızı ifade ettim. Sonra sayın Bakanın televizyonda konuşması oldu. Ben bu 8 bin lira meselesini kimin konuştuğunu bilmiyorum. Bu meselenin konuşulacak tarafı yok" ifadelerini kullandı.

Türk-İş Başkanı Atalay, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında soruları yanıtladı. Atalay, asgari ücret pazarlık sürecinde yaşananları anlattı.

Atalay'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"8 BİN LİRANIN ALTINDA KİM KONUŞTU, BİLMİYORUM"

Sayın Bakanı o akşam dinledim. Daha sonra canlı yayında bir daha dinledim. Ne benim ne benim arkadaşlarımın arasında 8 bin lira mevzu oldu. Ben komisyonu 6 kez topladım, yönetimle her gün beraber olduk. Sayın Bakanımız ayın 20'sinde beni bakanlığa davet etti. Sayın Bakan ve TİSK Başkanı oradaydı. Sayın Bakan'a TÜRK-İŞ'in talebinin 9 bin lira olduğunu, bu rakamın altında olursa masada olmayacağımızı ifade ettim. Sonra sayın Bakanın televizyonda konuşması oldu. Ben bu 8 bin lira meselesini kimin konuştuğunu bilmiyorum. Bu meselenin konuşulacak tarafı yok.

"AÇLIK SINIRININ ÜSTÜNÜ KONUŞACAĞIZ DEMİŞTİM"

40 senedir Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda TÜRK-İŞ var. Benim orada en iyi uzmanlarım var. Bu işi Türkiye'de en iyi TÜRK-İŞ biliyor. Burada TÜRK-İŞ rakam söyler, yakın bir ücreti imzalarız. Ben ayın 1'ine kadar asgari ücretle ilgili bir şey konuşmadım. 4 aydır siyasiler konuşuyordu asgari ücreti, isim vermeye gerek yok. Her yerde ifade ediyorum, "asgari ücreti konuştuğumuz zaman ev kiralarına, marketlerine zam geliyor. Bunu konuşma zamanı Aralık ayı başıdır" dedim. Ayın 1'inde 'TÜRK-İŞ pazarlığı açlık sınırının üstünü konuşacağız" dedim. Gıda enflasyonu yüzde 138 oldu. Komisyonu tespit ettik. Ayın 1'inden sonra basın toplantısı yaptık. Dedim ki, "Açlık sınırının üstünü konuşacağız".

"SENDİKANIN OLDUĞU YERDE ASGARİ ÜCRET OLMAZ"

Semt pazarları var, 1000 TL'ye ceket vardır, 200 liraya alırsın. Biz öyle pazarlık yapmayız. Ben TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'na sorarak yaptım. 9 bin lirayı ifade ettim. Benim ne söyleyeceğimi siyasetçilerin tamamı ve sayın bakan da bilir. 1 milyon 300 bin işçim var benim. Ben 15 deyip de 9'a imza atmam. 'Ben 9 bin lira' dedim. Bunu sayın Bakan biliyor, Türkiye'de herkes biliyor, Allah biliyor, kul biliyor. Kamuoyunun razı gelecek rakam 9 bindi. O masada asgari ücretli otursun, biz oturmayalım. Kanun diyor ki, en yüksek işçisi olan orada temsil edecek. Benim temsil etmekle ne menfaatim oluyor. Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz, ikramiye, çocuk parası, yol yardımı, bayram parası olur. Ben orada asgari ücreti temsil etmekten memnun değilim. Biz konunun önünde oluyoruz, bedeli yine biz ödüyoruz. Ben ekmek arası patates yiyenlerin, 100 gram kıyma alanların başkanıyım. İsteyip de alamıyorsam boş boş konuşmanın ne anlamı var.