Tarikat üyesi olduğu halde yıllarca içkili mekanda çalışan sanatçı kim? VİDEO

Bugünlerde bir Serpil Özkasap tartışması yaşanıyor. Türbanını takınca eleştirilmiş, çıkarınca yine eleştiriliyor. Sacit Aslan, Özkasap'a kızanlara zor bir soru soruyor.

Sacit Aslan'ın yazısında tarikat üyesi olduğunu açıkladığı çok ünlü bir sanatçıyla ilgili bir anekdot da var.

İŞTE SACİT ASLAN'IN YAZISI

Herşeyden önce kadın veya erkek bir sabah uyandığında "Ben hayatımı bundan sonra mensup olduğum dinimin tüm vecbilerini yerine getirerek yaşamak istiyorum" deyip başını örtüyor ve mütedeyyin bir hayat sürmeyi hedefliyor ise aynı şekilde yıllarca mütedeyyin bir hayat sürmüş biri de bir sabah uyandığında "Ben artık bundan böyle istediğim gibi yaşayacağım.. Dini vecibelerimi tam manasıyla yerine getirmeyeceğim" diyor ise bence ikisinin arasında hiç bir fark yok. Hiç kimse dinini bir başkası için yaşamaz, vecibelerini başkalarına gösteriş olsun diye uygulamaz, uygulamamalı da...

Serpil Özkasap' ta yıllar evvel dinini tüm vecibeleriyle yaşamaya karar vermiş, ilahiler okuyarak bir kaset yapmış... O zaman da aynı şekilde şimdi ki gibi promosyon yaptığı, reklam malzemesi olarak kullandığı iddia edilmişti. Ancak bu hanımefendi 22 yaşından beri uzun bir süre çizgisini değiştirmemiş... Bu kadar sene reklam olur mu? Şimdi de hür iradesiyle "Bugüne kadar bana söylenen konularda bazı yanlışları gördüm ve vazgeçtim, mütedeyyin bir hayatı istemiyorum." diyerek yıllar evvel yaptığının tam tersini yapıyor. Haaa şimdi, bu pop tarzı kaset çıktıktan sonra Serpil Hanım 3 ay sonra, "Ben vazgeçtim. Hayatımı eskisi gibi idame ettireceğim" deyipte başını bağlar, "Mütedeyyin hayatıma devam ediyorum, vazgeçtim bu işten.." derse işte o zaman dedikleri gibi reklam olur..

Ayrıca en önemli konu "Benim başım bağlıyken maddi sıkıntılar içinde olduğumdan ötürü içkili yerlerde çıkıp şarkı söyleyebilir miyim? Para kazanmam lazım diye danıştığımda ismini vermiş olduğum din bilginlerinden fetva aldım" diyor. Kendileri de bana cevaben "Sen ihtiyacı olan bir kadınsın, çalışmanda bir mani yok dediler" diyor. Ben Serpil Hanımın bu konuşmasına son derece hak veriyorum çünkü yıllar evvel şahit olduğumuz, aynen buna benzer bir olay anlatacağım..

Ahmet Özhan, yıllarca Cerrahi Tarikatı' nın müridi değil miydi? Cerrahi Tarikatı' nın şeyhi olan Muzaffer Özak' ın dizinin dibinde değil miydi? Mensup olduğu dini son derece mütedeyyin bir şekilde yaşadığı halde yıllarca Maksim Gazinosu' nda sahneye çıkıp şarkı söylemedi mi? Maksim Gazinosu cami miydi, ibadethane miydi? Aynı şekilde Türkiye' nin en önemli mevlüthanlarından olan Kani Karaca, yıllarca Maksim Gazinosu fasılında hanendelik yapmadı mı? Bende o zamanlar çok merak ettiğim için kendilerine soruyordum. "Yahu sizler bu kadar dini bütün insanlarsınız? Nasıl içkili bir yerde çalışabiliyorsunuz?.." onlarında verdiği cevap Özkasap' ın verdiği ile aynıydı. "Mensup olduğumuz tarikatın şeyhinden, din alimlerinden izacet aldık. O başka şey, çalışmak başka şey.." diyorlardı. Ancak ne hikmetse bu izaceti verenler o günde bugün de kamuoyunun önünde bunu hep inkar ederler.. Değerli dostum Cebrail Mungan, geçmişte buna benzer olaylar yaşanmıştır. Keşke bunların detaylarını öğrenerek bu tartışmaya girişseydiniz bence çok daha isabetli olurdu...

Sacit Aslan

BU DA MÜGE ANLI'NIN PROGRAMINDAKİ TARTIŞMA