Tarık Toros: Önce işten attılar, şimdi izne çıkardılar

Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros, 28 Ekim Çarşamba günü, polisin zorla binaya girmesiyle işten atılmıştı.

Bugün eşi Banu Toros’la birlikte kanala gelen Toros, “Odasına girdim ve atanan kayyum bana izne çıkartıldığımı söyledi. Çıkmayınca da polis zoruyla çıkartıldım. Hangi kurumda izne çıkan personel polis zoruyla kapının önüne konuluyor?” dedi.

Tarık Toros, bugün yayın yönetmenliğini yaptığı Bugün TV'ye geldi. Polis, önce içeri almak istemedi ancak Toros direnince binaya alındı. Odasına çıkan Toros’a, izne çıkartıldığı söylendi. Toros, odasından çıkmayınca, polis zoruyla odadan alındı. Yaşananları anlatan Toros, şöyle konuştu: “Polis zoruyla çıkartıldım. Bizler ellerinde kalem olan insanlarız. Sadece dilimiz ve elimizde kalem var. devletin silahlı gücüne nasıl mukavemet edeceksiniz? Nasıl direneceksiniz? Gaz yersiniz, cop yersiniz, silah namlusu doğrulturlar. But tür tatsızlıklara sebebiyet vermeye gerek yok. Türkiye bir hukuk devletiyse hukuk içerisinde hakkımı aramak için kanalıma geldim. Ben buranın bir çalışanıyım. Kanalıma, işimin başına geldim. Çarşamba günü polisler tarafından ana kumanda da yayın yaparken yüzüme bir kağıt tutuldu. Ve orada Kanaltürk ev Bugün TV’deki tüm görevlerimden alındığım okutuldu. Bu bir tebligat değildi. Bu bir karar değildi. Bu ihdas etmiş bir yönetim kurulunun kararı değildi. Karar numarası olamayan sözde bir kağıt parçasıydı.”

'İŞTEN ATILDIĞIM KAĞITTA NE TARİH NE KARAR NUMARASI VARDI'

Çarşamba günü işten atılırken kendisine verilen kağıdın fotoğrafını gösteren Toros, “ ‘Yaşam televizyonu yönetim kurulu, görülen lüzum üzerine Tarık Toros’un mevcut olan görevinden alındığına karar verildi’. Altında da beş tane kayyumun imzası. İkinci kağıtta yine Bugün televizyonu için de aynı laflar yazıyor. Bana bunlar polis gücü tarafından, kayyum ya da yönetim kurulu olduğunu söyleyen isimler tarafından değil, polis tarafından elime verildi. Önce elimden mikrofon çekildi, sonra da bu elime verildi. Sözde kararlarda karar no yok, tarih yok. Biri bana cevap verebilir mi ben hangi tarihte görevlerimden alındım? Bu kağıdın herhangi bir yerinde 28 Ekim yazıyor mu? Yönetim kurulunun ticaret sicil gazetesinde yayınlanması ve yemin ederek göreve başlamasıyla oluşur.” ifadelerini kullandı.

'KAYYUMLUK MESLEĞİ TARTIŞILIR HALE GELDİ'

Kayyumluk meselesinin son olaylardan sonra Türkiye’de tartışılır bir mesele haline geldiğini ifade eden Toros, şunları söyledi: “Türkiye’de artık sahip olunacak son meslek kayyumluktur. Fatih İçin isimli kişi, bana geldi, ‘Bunlar bir karardır’ dedi. Ve bu kameralara kaydedildi. Ben de böyle bir karar olamaz, böyle bir yönetim kurulu yok, oluşmadı ve bana tebliğ edilmedi dedim. Tebligat yok burada ben imza etmedim böyle bir şeyi. Bu kağıt parçaları bana gösterildi. Ben de bu kanalın bir çalışanı olduğumu, personeli olduğumu söyledim. Çarşamba günü bana okuttuğunuz bu kararlardaki iş haddi feshimidir? Görevden alınmak mıdır? Neyse sizinle konuşmaya geldim dedim. Ne istiyorsanız buyurun yapın dedim, ‘Bu bir karardır, sizi izne çıkarıyoruz’ dediler. Böyle bir karar varsa uygulasana! Böyle bir olay varsa hemen gereğini yerine getirsene!”

'İÇERİDE YAŞANANLARI TUTANAKLA KAYIT ALTINA ALDI'

Toros, bugün yaşananlara dair avukatıyla birlikte tuttukları tutanağı okudu. Tutanakta şu ifadeler yer aldı: “31 Ekim 2015 tarihinde, 15.30 gibi, 3 gün önce polis zoruyla çıkartıldığım işime, akdim devam ettiği için iş yapmak ve görevime başlamak için geldim. İçeri girdim. Görevimin başında olduğum halde bana tebliğ edilmeyen sadece gösterilen belgeyle görevden alındığımı söylediler. Ben işimin başındayım. Henüz organları oluşmamış kayyum tarafından zorunlu izne çıkartıldığım bir kağıtla tarafıma gösterilmiştir. İş hukukundan kaynaklanan haklarım bakımından bu durum tutanak altına alınmıştır.”

'HANGİ KURUMDA İZNE ÇIKARILAN PERSONEL POLİS ZORUYLA KAPIYA KONULUYOR?'

Kendisine izin belgesini imzalatmaya çalıştıklarını belirten Toros, altına not düşerek iade ettiğini söyledi. Kanala girişinde polis tarafından durdurulduğunu anlatan Toros, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 20 kişilik listede adımı buldu ve binaya giremezsiniz dedi, ‘yönetim bize böyle bildirdi’ dedi. Sonra içeriye girdik. Madem içeri girmem yasaktı da niye aldın? Burada da bir çelişki yok mu? Odama girdim, arkadaşlarımla görüştüm. Sohbet ettik, özlem giderdik. İşinizin başında durun dedim. Bizim işimizin başında durmamızı istemiyorlar. İşimizin başındayız. Kanalım zarar ediyor. 4 gün oldu kapalı. Haber kanalında belgesel yayınlanıyor. Marka değeri, ekonomik değeri hızla aşağıya gidiyor. Kayyum heyeti bu değeri korumak ve üzerine çıkarmakla görevli. Göz göre göre kanalım eriyor. İçerideyken polis geldi dışarıya davet ettiler. ‘İzne çıkan bir kişi polis zoruyla izne çıkartılmaz. Hangi kurumda polis zoruyla izne çıkarılan kişi kapının önüne konuyor? Olumsuz durumlara sebebiyet vermemek adına zorunlu bir biçimde, polis gücüyle, sağımda solumda devletin polisleri olduğu biçimde makam odamdan, haber merkezinden ve son olarak İpek Medya binasından çıkartıldı. Asla mukavemet etmedim. Biz hukukun içinde çözüm arıyoruz.”