Sevgilisini Soylu ve Akar ile çekilmiş fotoğraflarıyla tehdit etti!

Kendisini 'devletin gizli ajanı', 'İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sağ kolu', 'özel harekatçı' gibi gösteren bir kişi, birlikte olduğu kadını ve ailesini tehdit etti. Yapılan şikâyet ve Bakan Soylu'nun devreye girmesi üzerine şahıs gözaltına alındı.

Süleyman Soylu, kamuya açık alanlarda fotoğraf çektirmek isteyenlere hayır diyemediklerini ve benzer vakaların yaşandığını belirterek, mağdur vatandaşların bildirimde bulunmasını istedi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'la fotoğraf çekilen bir kişinin, kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisini ve ailesini "Devletin gizli ajanıyım" diyerek  tehdit ettiği öğrenildi.

Hürriyet'ten Fatih Çekirge'nin yazısına göre, eski sevgilisine ölüm tehditlerinde bulunan şahıs, kadının ailesini de tehdit yoluyla dolandırarak para ve altınlarını aldı. Kadın ve ailesinin şikayetleri üzerine, "Öldürürüm seni, devlet benden vazgeçmez, Cumhurbaşkanı beni sever. Üstünü örterler” şeklinde tehditlerde bulunan şahısla ilgili olarak Bakan Soylu'nun devreye girdiğini ve şahsın gözaltına alındığı belirtildi. Çekirge'nin yazısının bir kısmı şu şekilde:

"Gece yarısı Sevgi’nin kapısı çalar.

Sevgi kapıyı açar ki... En iyi arkadaşı V.Ç. Hemen içeri girerler.

V.Ç: “Çok korkuyorum Sevgi...”

Sevgi: “Yine mi o alçak?”

V.Ç.: “Evet, canıma tak etti. Beni tehdit etti. Ondan ayrılırsam ailemi yok edecekmiş.”

Sevgi: “Yeter artık! Öyle de acı böyle de acı... Polise bildirmelisin. Bu devlet bu kadar kötü olur mu ya...”

V.Ç.:“Ya en son bir video gösterdi ki... Cumhurbaşkanımızla telefonda arkadaş gibi konuşuyorlar. Öldürecek beni bu...”

Sevgi: “Bıktım artık. Ben bildireceğim.”

2 Temmuz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun özel kalemi, sabah gelen bir raporu bakana verir:

“Sayın Bakanım, V.D. isimli şahısla ilgili bir şikâyet söz konusu. Müşteki genç kız, kendisini sizin sağ kolunuz olarak tanıtan bir kişi tarafından tehdit edildiğini, zorla alıkonduğunu bildiriyor. Telefonu da şudur.”

Aynı gün V.Ç.’nin cep telefonu çalar:

- “V. kızım, siz misiniz? Ben Süleyman Soylu...”

Sessizlik...

- “Allah’ım yine mi?”

- “Kızım, ben Süleyman Soylu’yum. Sizin şikâyetiniz ulaştı...”

Genç kız bakanı sesinden tanır...

- “Allah’ım... Nihayet... Sayın Bakanım, hayatım gitti. Ailemiz perişan. İstanbul’dan Bolu’ya kaçtım. Çok korkuyorum.”

- “Merak etme kızım. Ben bakıyorum.”

3 Temmuz
Soylu’nun aynı anda verdiği talimat üzerine polis harekete geçer... Ve aynı gece sabaha karşı 05.30’da sahtekâr tehditçi V.D.’nin evinin kapısı çalar:

“Açın kapıyı, polis!”

Kapı açılmayınca çilingir çağrılır ve V.D. isimli sahtekâr kıskıvrak yakalanır. Evde yapılan aramada çakar lambalar, megafon, sahte kimlikler, sahte araç kartları çıkar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuşmasını içeren videonun ise montaj olduğu ortaya çıkar.

Bir genç kızın hayatını zehir eden, ailesini perişan eden, parasını, altınını çalan sahtekâr çıkarıldığı mahkemede tutuklanır.

"Adımızı kullananları yakalıyoruz, yeter ki bize bildirsinler"
Bu olayı öğrendikten sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordum:

“Sayın Bakanım, feci bir olay bu... Bu tür durumlar çok oluyor mu?”

“Evet, ne yazık ki böyle sahtekârlar çıkıyor. Yüze yakın vaka yakaladık. Kamuya açık alanda gelip bakanlarla fotoğraf çektiriyor. Tabii biz de o toplantılarda fotoğraf için gelenlere hayır demiyoruz. Cumhurbaşkanımızın adını kullananlar var. Ama bunların hepsini yakalıyoruz. Yeter ki mağdur olan vatandaş bize bildirsin. 7/24 bu ihbarları takip edip sonuçlandırıyoruz. İşte bir genç kızımızın ve ailesinin yaşadığı mağduriyet. Nihayetinde kurtuldu.”

Evet, arkadaşlar...

Bir sahtekâr manyağın bir genç kızımıza ve ailesine yaşattıklarının hikâyesi...

İşte buradan bizzat bakan açıklıyor:

Kim böyle bir mağduriyet yaşıyorsa bildirsin..."