Sedat Peker: FETÖ bizi Berat Albayrak'a düşman etmek istiyor

Sedat Peker, Berat Albayrak’ın adını kullanarak, kendisine tuzak kurmak isteyen bir şebeke olduğunu iddia etmişti.. Son videosuyla Sedat Peker kendisini tehdit eden isimlere de yanıt verdi.

Sosyal medyada paylaştığı videolarla yeni iddiaları gündeme getiren Sedat Peker, sosyal medyada birkaç gündür kendisine yönelik tehditlerin arttığını belirtti.

Peker eski JÖH komutanı olduğu söylenen Cenk Ç. ve ‘hanımağa’ lakaplı Güniz A.’ya da yanıt verdi.

Videoda, devlet yetkililerine de mesaj veren Peker, Cenk Ç. ve Güniz A. isimli şahısların mutlaka araştırılması gerektiğini belirterek, emniyet teşkilatı içerisinde oluşturulan bir yapının devletin kademelerini kullanarak, kendisine tuzak kurmaya çalıştığını iddia etti.

İşte Sedat Peker’in o açıklamaları…

“Bir önceki çektiğimiz videoda hatırlayacağınız üzere yurtdışına çıkışımın gerçek sebebini anlatmaya gayret etmiştim. Kıymetli dostlarım, bu videoda da daha sonraki gelişmeleri anlatacağım gününde size söz vermiştim. Kıymetli dostlarım hatırlayacağınız üzere kendini vatansever polis olarak adlandıran bir kişinin şahsıma bir telefona çekilmiş kamerayla, hakkımda hazırlanan örgütü suç dosyasının resimlerini, videosunu çekip yollamıştı demiştim. Bu şahıs kendisini hiç göstermemişti. Bir muamma olarak içimde ve aklımda kalmıştı.

Ancak daha sonraki zamanlarda bana yollamış olduğu telefon parasını da istemedi, kendisini de göstermedi. Bu telefonun fiyatı normal polis memurunun aldığı maaş kadar… Bu polis memuru, bunu maaşıyla alıp nasıl yollayabilir. Ancak benim işime yaradığını düşündüğüm için, bana faydalı olduğunu düşündüğüm için bunu sorgulamayı bırakmıştım.

Daha sonra tam uçak havalanacakken, durdurulup, orada 1 saat bekletildiğimden bahsetmiştim. Bu olaylar ve daha sonraki süreçleri diğer videoda daha uzun ve detaylı bir şekilde anlatmıştım kardeşlerim… Kıymetli dostlarım, bu olayların neticesinde şahsımı, ailemi, sülalemi ve beni seven milyonlarca, layık mıyım, değil miyim bilmiyorum ama şahsıma sevgisini esirgemeyen milyonarca kardeşimin şahsına neden peki özellikle Bakan Berat Albayrak Bey’e yönlendiriliyorlar diye de düşünmeye başladım.

Normalinde benim hala devlet koruma kararım devam etmektedir. Terör örgütleri listesinde bulunduğum için… Ancak yanımdaki polis memuru arkadaşı birkaç gün sonra geri çağırdılar. Dediler ki, ‘Dışişleri Bakanlığından şöyle bir yazı, böyle bir yazı olması gerekiyormuş.’ Aslında ben prosedüre baktım, uygulamaya baktım, normalinde 3 ay boyunca koruma polisi benim yanımda burada kalması gerekiyordu. Ancak göndermediler…

Hiç önemli değil, samimiyetimle söylüyorum, bizi Allah korur. Ancak kafamda bunların sebebi, ‘neden herkese farklıyken, bana farklı uygulanıyor?’ diye düşündüğümde, bir de biz bu örgütlerin tam göbeğine geldik. Kaldığımız ülkeler bu örgütlerin özellikle FETÖ’nün en güçlü olduğu yer… Koruma polisi burada lazım olmayacaksa, nerede lazım olacak? Ancak koruma polisini çağırdılar.

‘KORUMAYI BERAT ALBAYRAK GERİ ÇEKTİRDİ’ DEDİLER

Sonra gene benim dostlarım vasıtasıyla, bana not ilettiler. Dediler ki, ‘Korumayı Berat Albayrak geri çektirdi.’ Tüm bu olayları toparladığımda aklımda şunu net olarak oluşturdum. Ekonomide, maliyede başarılı mıdır diye buna girmiyorum, herkesin kendince bir fikri var.

BİZİ BERAT ALBAYRAK’A DÜŞMAN ETMEK İSTEYEN FETÖ’DÜR

Ancak şundan eminim. Bizi ve sevdiklerimizi Berat Albayrak’a düşman etmek isteyen güç, daha önceki anlattığım donelerden, birazdan anlatacağım donelerle kesinlikle Fethullahçı Terör Örgütü’dür. Kendisiyle ne gibi bir düşmanlıkları var, bilemem. Hangi sebeplerden düşmanlıkları var vallahi onu da bilemem… Ancak bizi kendisine düşman ederken veya devletin gücü karşı tarafta olduğu için, bizi kazanmamız zor olan bir savaşa sokarlarken, bize verecekleri zarar kadar, kendisine zarar vermeyi düşündükleri konusunda artık hiçbir şüphem yok.

Kıymetli dostlarım bu konuya biraz sonra değineceğim. Bakan beyle ilgili bu konuda işadamı dostumun böyle bir şey olmadığını söyleyip, araştırmalar neticesinde bu konuyu, bu konuyla ilgili herkesi yanımızdan kovduktan sonra şöyle bir gelişmeler oldu. Çeşit çeşit farklı insan türleri, ben onlara ‘Mahlukat’ demenin daha doğru olacağını düşünüyorum.

Yok, JÖH Komutanı falanca bir kişi… Şahsıma hakaretler ediyor, ediyor, ediyor… Bu JÖH Komutanı olan kişinin resimleri var. Kurgu daha önceden ayarlanmış. Yanında subaylar, askerler, ağır otomatik silahlar, bunda askeri rütbeli kıyafetleri, birçok resim… Dedim ya bu kurgu daha önceden hazırlanmış…

Bakan beyle ilgili olan olay neticeye varmazsa, devreye sokulmak üzere bu hazırlanmış. Bu şahıs kimdir diye, ‘Araştırın’ dediğimde daha önce bir iftar yemeğimde resim çekilmek için yanıma gelen bir kardeşi var. ‘Bu kardeşler kimler?’ diye araştırdığımda ortak özellikleri uyuşturucu kullanıyor olmaları, zaten sabıkası uyuşturucu satıcılığından sabıkası var. Ayriyeten de cinsel olayların yaşandığı masaj salonlarıyla ilgili, internetten de arandığında görüleceği üzere kendisinin maceraları var. Dükkan kendisinin…

Şimdi siz bu adamı alıp, yanında birçok subay, JÖH kıyafeti ve Sedat Peker’e saydırıyor. Bu video yayınladığında ne düşünüyorsunuz, ‘askeriye Sedat Peker’e karşı…’ Bizi sevenlerle bunu yemezler, o ayrı ama şimdi yapmak istedikleri küçücük, ceviz kadar beyinleriyle yapmak istediklerini anlatacağım.

Şempanzede olan beyin bu planları yapanlardan daha çoktur. Malzemeyi iyi bulamamışsınız. Fuhuş salonları çalıştıranlardan, uyuşturucu satıcısı olmaktan, sabıkalı olanlardan JÖH Komutanı olmaz. Ancak bir araştırdım. O resimlerde ağır silahlar, tüfekler, makineli tüfekler… Bunlarla ilgili tahkikat başlatılmış mı? Yok…

Garibim uzman çavuş arkadaşlar, garibim Mehmetçikler bizle ilgili iki tane güzel kelam ettiler diye, bütün hepsiyle ilgili tahkikat yaptılar biliyor musunuz? Çoğuna ceza verdiler benimle ilgili iyi şey söyleyen askerlere… Bunu biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz, ben de söylemedim. Heyhat iki tane iyi söz söylediler diye onlara tahkikat, ceza; tüfeklerle, subay kıyafetleriyle askerlerin içinde, uyuşturucu satıcısı, fuhuş salonu çalıştırıcısı, buna tahkikat yok!

Sayın cumhurbaşkanımızın güze bir sözü var. Şöyle der: ‘Kimler, kimlerle beraber?’ ben de gerçekten bu olaylarda, kimlerin, kimlerle beraber olduğunu anlayamıyorum. ‘Peki bu adam oraya nasıl gitmiş?’ diye bunu araştırdım, FETÖ’den meslekten atılma bir tuğgenerali tanıyor, tümgeneral de olabilir. Bu generalle olan yakınlığından dolayı oraya gitmiş, bu resimleri çekilmiş.

Ya bunları Sedat Peker olarak, Sedat Peker’in gözle görülmeyen ordularının mensupları olarak biz biliyoruz da koskoca yüce Türk Devleti, Allah aşkına bilmiyor mu? Bilemiyor mu, bulamıyor mu? Bunların cevabını da sizlere bırakıyorum.

POLİSLİKTEN ATILMIŞ BU BAYAN

Kıymetli dostlarım, bu videonun akabinde yeni bir video, bir bayan… Polislikten ayrılma diyorlar. Gayri ahlaki yaşantısından dolayı polislikten atılmış, internetten araştırıldığında, nerdeyse porno filmi çıkacak kadar kendisinin cinsel sapkınlıkları olan bir kişi, geceleyin kafası güzelken, uyuşturucu almak için milleti aradığı ses kayıtları...

Tüm bunları ortada olan bir kişiyi, neymiş efendim falanca kez, o da vatanseverlere sesleniyor, ben izlemedim. Gittiğim mitinglerde 30 bin kişinin olduğu yerlere gelip, saatlerce resim çekilmek için bekleyen bu bayan, benimle görüşmek için evimin önüne gelip, saatlerce bekleyen, görüşemeyen bu bayan vatanseverlere sesleniyor. Benimle ilgili ‘10 gün’ demiş.

Kıymetli dostlarım, kıymetli kardeşlerim size bir şey söylemek istiyorum. Bu bayanın o videosu yayınlanmadan 7 gün önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında şikayet dilekçesi verdiriliyor. Yanında bazı polisler de var. Adliyede yoklar, dilekçe öncesi görüşmede varlar… Diyorlar ki dilekçede, ‘Sedat Peker arabamı kurşunlattırdı. Bu yüzden dolayı hayati tehlikem var. Bize kötülük yapacak.’ Tabi bunu benim bildiğimi kimse bilmiyor. Ama dedim ya, ‘doğruların gözle görülmeyen orduları vardır.’ Tam zamanında yetişirler.

7 gün sonra da bu bayanın videosu.. Artık beni seven insanlar çıldırırcasına bana kırgınlıklarını iletmeye başladılar, ‘Allah aşkına sen eskiye dön, bunları biz geriye döndürelim…’ Dedim, ‘olmaz’, ‘görmüyor musunuz bir tuzak’ dedim, dilekçe verdirdiler dedim, bunu açık hedef yaptılar dedim, siz buna bir şey yaptığınız zaman, ‘eski bayan polis memuruna bilmem şu yapıldı, bilmem bu yapıldı, zaten daha önce de verdiği dilekçede hayati tehlikesi varmış diye dilekçe verdi’

Ve aynı şekilde JÖH Komutanı konum atıyor diyor ki, ‘Ben şuradayım, hadi gelin bakalım’ diyor. Sadece oradaki esnaflara sordum. Bu olay nedir? Esnaf arkadaşlarımız da bu olayı araştırdılar. Evet konum dediği yerde duruyor. Ancak 40 metre ötede de bir polis otosu duruyor.

Kıymetli dostlarım, özellikle de semt çocuklarına sesleniyorum, özellikle de delikanlı alemini kovalayan kardeşlerime sesleniyorum. 25 senedir sokaklarda iddiam yok, ben mafya değilim, ben kabadayı değilim, 25 sene evvel de sokaklarla ilgili iddiamı da bitirip, kendimce doğru olduğuna inandığım siyasi görüşe hizmet etmek için bir yolculuğa çıkmış arkadaşınızım, dostunuzum, kardeşinizim.

DELİKANLILIĞIN HANGİ RACONUNDA VAR?

Heyhat Allah aşkına Fethullahçı Terör Örgütü’nün veya şu, bu sebeple birilerinin hizmetine girmiş, derin devletçilik oynayan bazı çakalların hizmetine girmiş veya onlarla beraber iş yapan, polisin de bir kliği tarafından desteklenen bu kişilerle ilgili yine diyorum semt çocuklarına özellikle soruyorum: delikanlılığın hangi raconunda var,

Polisle beraber tuzak kurmak hangi raconunda var, küfür edip, kafir edip, ilerde polisi bekletip, bir şey yapmaya gittiklerinde Sedat Peker’in adamları, sonra da benim için almaya çalıştıkları bir izin var. Operasyon izni almaya çalışıyorlar. Dosyayı tekabül ettiremediler. Bu sebeple de bu tip olaylar yapıp, birkaç kişiyi vurmamızı bekliyorlar. Onlara şunu söyledim, ‘Dünyadaki en tehlikeli örgütlerle, savaşırken ömrü geçmiş bir adam, 3-5 tane çar çakaldan korkar mı? Benim zekama güvenin kardeşlerim, Allah aşkına kendinizi tutun ’ dedim.

Onların uyuşturucudan almış olduğu cesareti, siz dua ederken, namaz secdelerinizden aldığınızı biliyorum. Namaz kılmayanlarınızın da doğarken Allah’a şükürler olsun diye o cesaretle doğduğunuzu da biliyorum. Ancak ne olur bir şey yapmayın, tuzak kuruyorlar. Bizi zor durumda bırakmak için… Bir taraftan vatanseverlere sesleneceksin, 10 gün içinde seni gelip alacağım, ama 7 gün önce de tuzak kurmak için İstanbul Adliyesi’ne gidip, şikayet dilekçesi vereceksin!

Ben zaten bunların beyinsiz olduğunu biliyordum da bunları yönlendirdiğini zannedenlerde de hiç beyin olmadığını anladım. Ben bu yolları yemem oğlum.. Ancak şunu da söyleyeyim, yapmış olduğu telsiz konuşmasıyla, 15 Temmuz gecesi darbenin tersine dönmesini sağlayan bir müdürün yönettiği İstanbul’da, ‘FETÖ’cü polisler var’ demek, kendisine saygısızlık olacağı için böyle bir şey demiyorum. Ancak benim anlattığım bu olayların doğru olduğu da, sadece bir emirle, bir dakikalık araştırmayla anlaşılabilir. Bu açıklama yapılmadan önce bu dilekçe verilmiş mi? Gündüz Akkuş isimli kişi ne yapmış, hangi polislerle dilekçeyi vermeden önce görüşmüş? Bunlar çok kolay tespit edilecek şeyler.. Ortada bir gerçek var.

Ve bunun ötesinde bir tane kuaför kardeşimizi traş yapmak için emniyete getirtiyorlar. Normalinde kuaförler kapalı olduğu için bir kişiyi alıp getiriyorlar. Çocuk oradaki konuşmayı duyuyor. Oradaki birkaç polis konuşurken, ‘kesin bunlara saldırı yaptırır, biz de bunları paketleyeceğiz’ diyor. Hani bunun delikanlılığı… Devlet yetkilisi tuzak kurar mı? Böyle Devlet yetkilisi olur mu?

Ya öbür taraf.. ‘delikanlıyım, 10 güne kadar bir adam gelecek şey yapacak…’ Lan bırak… Siz çoluk çocuksunuz. Lan kan görseniz bayılırsınız siz sahtekarlar… Ama polisle işbirliği yapıp, delikanlılık aleminde geziyorsunuz. Ulan çakalsınız, siz çakal… Delikanlılığın raconlarında böyle bir şey yok. Bunları öğrenemeyeceğim zannettiniz değil mi?

Önümüzdeki günlerde yayınlayacağım videoda Fethullahçılıktan cezaevine girmiş olan bir çakma gazeteci, yine Fethullahçılıktan cezaevinden çıkmış çakma bir kanaat önderi, ayrıca da benim yanımda uzun yıllar kaldığını söyleyen, itiraflarda bulunan sözde benim adamım, bunlarla ilgili açıklamalarda bulunacağım."