Reza Zarrab'a Ebru Gündeş sorusu: Yalan söylediniz değil mi?

Amerika'da 7. gününde devam eden Reza Zarrab davasında yeni gelişmeler yaşanıyor.

New York'ta, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya karşı tanıklığının yedinci gününe giren Reza Zarrab hakkında, 17 Aralık'tan sonra işbaşına gelen banka yönetiminin 'Reza Zarrab'ın ABD yaptırımlar listesine alınmasını önerdiği' bu öneriyi yapan ekibin arasında davanın tutuklu sanığı Hakan Atilla'nın bulunduğu ortaya çıktı.

Hakan Atilla'nın avukatı Victor Rocco, 2014 yılının Ekim ayında Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan görevden ayrıldıktan sonra o dönem Halkbank Genel Müdürü olan Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın ABD Hazine Bakanlığı temsilcileri ile bir görüşme yaptıklarını anlattılar ve bu görüşmede Halkbank'ın, Reza Zarrab'ın yaptırım listesine konulmasını önerdiklerini açıkladı.

Duruşmanın başlaması ile birlikte, Zarrab'ı çapraz sorguya çeken Cathy Fleming, Zarrab'ın çok sık olarak ve herkese yalan söylediğini belirterek, 'Eşinize de yalan söylediniz, değil mi' diye sordu. Savcılık bu soruya itiraz etti. Zarrab, ifadesi sırasında Türkiye'de tutuklandığında bazı konularda kolluk kuvvetlerine yalan beyanda bulunduğunu söyledi.

Zarrab'a cinsel istismar suçlaması

ABD'nin New York kentinde ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları delmek suçlamasıyla tutuklu olarak yargılanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya karşı 'tanıklık' yapan Reza Zarrab hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı.

Zarrab'ın Manhattan'da kaldığı cezaevindeki hücre arkadaşı erkek bir mahkum, Zarrab'ın kendisini cinsel istismara uğrattığını öne sürerek hakkında dava açtı. Amerikan medyasına yansıyan haberlere göre, Zarrab'ın avukatı Robert J. Anello olayın duyulmasının ardından yaptığı açıklamada iddiaların gerçek dışı ve çirkin olduğunu söyledi.

Haberlere göre, cinsel istismara uğradığını öne süren mahkumun avukatı Alexei Schacht, cezaevindeki bir soruşturmada bu şikayetin asılsız olduğunun saptandığını söyledi.

Ancak avukat Schacht, bunun sadece yetkililerin, saldırının gerçekleşip gerçekleşmediği ile ilgili yeterli kanıt bulunmadığı sonucuna varmış olduğu anlamına geldiğini belirtti. (DHA)