Reina saldırısı zanlılarının ilginç bağlantıları

Reina'da düzenlenen terör saldırısı sonrası İzmir'de operasyonla gözaltına alınan yabancı uyruklu 11'i kadın 20 şüphelinin işlemleri İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde devam ediyor.

Terör örgütü DEAŞ üyesi oldukları iddiasıyla İzmir'de yakalanan 20 zanlının, Reina katliamıyla ilgili İstanbul'da gözaltına alınan ve DEAŞ'ın sözde İstanbul emiri olduğu ileri sürülen H.A'nın da bulunduğu şüphelilerle bağlantısı tespit edildi. Zanlılardan kendisini ısrarla, 'Suriye vatandaşı' diye tanıtan birinin, Arapça aksanından Faslı olduğu ortaya çıktı. İstihbarat birimleri, bu kişilerin kesin kimlik bilgilerinin tespiti için Özbekistan, Kazakistan, Dağıstan, Doğu Türkistan, Fas, Kırgızistan ve Avrupa'daki bazı ülkelerle irtibat halinde. Şüphelilerin parmak izleri de bu ülkelerle ülkelerle paylaşıldı.
Türkiye'ye illegal yollardan girdikleri belirlenen ve Türkçe bilmedikleri için tercüman aracılığıyla ifadeleri alınan şüpheliler, ifade vermekten kaçınıyor ve kendilerine yöneltilen suçlamaları reddediyor.
'SURİYELİYİM' DEDİ, FASLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Kendisini ısrarla "Suriye vatandaşı" diye tanıtan bir zanlının Arapça aksanından Faslı olduğu ortaya çıktı. Üzerlerinden sahte pasaport ve kimlik bilgileri çıkan yabancı uyruklu diğer zanlıların, hangi ülke vatandaşı oldukları konusunda da bir belirsizlik söz konusu. İstihbarat birimleri, bu kişilerin kesin kimlik bilgilerinin tespiti için başta Özbekistan olmak üzere Kazakistan, Dağıstan, Doğu Türkistan, Fas, Kırgızistan ve Avrupa'daki bazı ülkelerle irtibat halinde. Şüphelilerin parmak izleri de söz konusu ülkelerle paylaşıldı.

Konsolosluklar aracılığıyla pasaport bilgileri istenen şüphelilerin, parmak izi karşılaştırmalarının yapıldığı, daha önceden kendi ülkelerinde başka bir suça karışıp karışmadıklarının da araştırıldığı bildirildi. Konya'dan gelerek, İzmir'in Bornova ve Buca ilçelerinde kiraladıkları evlerde yanlarındaki 20 çocukla birlikte kalan yabancı uyruklu zanlıların, kendilerini aile görünümünde kamufle etmeye çalışmaları, evlerde ele geçirilen askeri malzemeler ile ayrıca cep telefonlarındaki Arapça, Çince ve Rusça mesajlardan elde edilen verilerden bu kişilerin "DEAŞ'ın uyuyan hücreleri" olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

HABERLEŞME KAYITLARI GÜÇLÜ KANIT

İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı çalışmada, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren teröristle Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları iddia edilen zanlıların halen İstanbul'da gözaltında bulunan ve DEAŞ'ın sözde İstanbul emiri olduğu ileri sürülen H.A. ve diğer 33 şüpheliyle de bağlantısı tespit edildi. Telefon görüşmelerinden elde edilen HTS kayıtları, bu şüphelilerin, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren "Ebu Muhammed El Horasani" kod adlı terörist ile DEAŞ'ın aynı hücre yapılanması içerisinde yer alarak aynı sözde emire bağlı oldukları konusunda güçlü kanıt olarak görülüyor. Soruşturmayı bu yönde derinleştiren ekipler, araştırmalarını sürdürüyor.

İzmir'in Buca ve Bornova İlçelerinde İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin 4 Ocak'ta düzenlediği operasyonda Ortaköy'deki terör saldırısıyla bağlantılı olduğu ileri sürülen 11'i kadın 9'u erkek 20 zanlı gözaltına alınmıştı. DEAŞ üyesi olduğu öne sürülen zanlılar ile yanlarındaki 20 çocuk, emniyete götürülmüştü.

Zanlıların adreslerinde yapılan aramada, çoğunluğu sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, 1 tablet bilgisayar, çatışma bölgelerinde kullanılan palaska, 2 kütüklük, 1 bel aparatı, 1 GPS cihazı, 1 keskin nişancı tüfeği dürbünü, 1 gece görüş dürbünü, operasyonlarda kullanılan el feneri, 15 adet yabancı uyruklulara verilen sahte geçici kimlik belgesi ele geçirilmişti. Zanlıların, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren teröristle Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları iddia edilmişti.