Nagehan Alçı'dan öğrenci andı kararıyla ilgili çok sert ifadeler

Danıştay'ın 'öğrenci andı'yla ilgili kararı tartışmaları da beraberinde getirirken, gazeteci Nagehan Alçı karara çok sert tepki gösterdi. Alçı yazısında, 'Kendisi de faşist olduğunu saklamayan Reşit Galip’in yazdığı bu metni kabul edilemez buluyorum' ifadelerini kullandı.

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Danıştay’ın 'Öğrenci Andı' kararını 'Apaçık bir hukuksuzluk' şeklinde değerlendirerek, kararın seçilmiş hükümete yönelik yargısal vesayet teşebbüsü olduğunu savundu.

Nagehan Alçı, "Genelde herkes, eğer seçilmiş hükümete vesayet eden yargısal kararlar kendi siyasi görüşüne uygun verilmişse alkışlıyor değilse karşı çıkıyor. Türkiye’de bu döngüyü kıramıyoruz maalesef. Bu metni kabul edilemez buluyorum" diye yazdı.

'BU METNİN DAYATILMASINI KABUL EDİLEMEZ BULUYORUM'

Kendini, 'liberal-demokrat' olarak tanımlayan yazar, "Kendisi de faşist olduğunu saklamayan Reşit Galip’in yazdığı bu metni kabul edilemez buluyorum. Ben bir Türk’üm ama ülkemizde yaşayan Türk olmayan ya da kendisine Türk demeyen yurttaşlarımıza karşı bu metnin dayatılmasını doğru bulmuyorum" dedi

'SİYASİ KARAR VEREMEZ'

Hukuk makamlarının 'ulusalcı', 'evrenselci' gerekçelerle hukuka aykırı siyasi kararlar veremeyeceğini kaydeden yazar Alçı, Türkiye'nin temel hukuk ilkeleri konusunda uzlaşamadığını, siyasi görüşlerin baskın çıktığını, kararlar hukuka aykırı olsa dahi, siyasi içeriğe göre yorum yapıldığını öne sürdü.

"Danıştay Başkanı Zerrin Güngör olmak üzere, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz da temel hukuk ilkelerinden hareketle bu karar karşısındaki tutumlarını açıklamalı" diyen Alçı, " Türkiye’de yargı konusunda gerçek hukukçu lisanı egemen olmalı artık. Siyasi ve ideolojik dil değil" vurgusu yaptı.

'İDEOLOJİK BAKMA HASTALIĞI'

'Eski Türkiye' de Anayasa Mahkemesi'nin 'yerindelik denetimi' yaparak tüm özelleştirme kararlarını iptal ettiğini, bu yöntemle 'devletçilik” adına hukuksuzluk yapıldığına işaret eden Alçı, " Genelde herkes, eğer seçilmiş hükümete vesayet eden yargısal kararlar kendi siyasi görüşüne uygun verilmişse alkışlıyor değilse karşı çıkıyor. Türkiye’de bu döngüyü kıramıyoruz maalesef..." değerlendirmesinde bulundu.