Mansur Yavaş'tan o iddiaya tepki: Namussuzdur, alçaktır!

CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mansur Yavaş, "Baktılar ki anketlerde fark gittikçe açılıyor. Başladılar saldırmaya; yok duvarlara yazı yazmalar, yok gazetelerde yazı yazdırmalar. Dün çıktım ağızlarının payını hepsinin verdim. " dedi.

Mansur Yavaş, CHP’nin Mamak Belediye Başkanı adayı Adnan Demirci ile Dereboyu Caddesi’nde miting düzenledi. Yavaş’a, CHP genel başkan yardımcıları Haluk Koç ve Yıldırım Kaya da eşlik etti.

’31 Mart’ta seçim mi, savaş mı olacak; anlamadım’ diyen Mansur Yavaş, “Allah’ın da bir hesabı var. Sizlerin de desteğiyle bu pusuların hepsi boşa çıkacak. Kazdıkları kuyulara kendileri girecekler. Baktılar ki anketlerde fark gittikçe açılıyor. Başladılar saldırmaya; yok duvarlara yazı yazmalar, yok gazetelerde yazı yazdırmalar. Dün çıktım ağızlarının payını hepsinin verdim. Bir sahtekarla iş birliği yapıp, bizim adaylığımızı sanki engelleyebilecekler. Halk arkamızda halk. Devlet gücü sizin olsun, istediğiniz kadar uğraşın. Halkın önüne geçemezsiniz. Cevabı sandıkta vereceksiniz” diye konuştu.

‘HESABINI SORACAĞIZ’

Mansur Yavaş, belediye başkanı olduğunda eski çalışanları işten çıkaracağına dair iddialarla ilgili ise şunları söyledi:

“Evine ekmek götüren insanı neden işten çıkarayım? Ekmekle oynayan namussuzdur, alçaktır; bu kadar net. Atacağımız insanlar belli. Duvarlara benimle ilgili Kürtçe slogan yazan adam atılacak. EGO’da genel müdürlük yapıp, kalkıp, sağda solda seçim bürosu açanlar, sandıklarda görevlendirilenler atılacak. Kanunsuz bir şekilde seçimlere otobüslerini gönderenlerden, içine yolcu olarak belediye çalışanlarını bindirenlerden hesabını soracağız.

Bunu onlar söylüyorlar. Bir genel başkan yardımcıları der ki ‘Eğer bir belediye başkan adayı belediyenin parasından kendi fotoğrafını asıyorsa kul hakkı yiyor’. Doğru, ben de katılıyorum. Peki işçileri mesai saatinde götürmek, onları başka işlerde çalıştırmak kul hakkına girmiyor mu? Kendileri yapınca her şey helal. İşte bu anlayışı yıkacağız. İnşallah bundan sonra o işçiler, bizim mesai arkadaşımız olacak. Ne maça gidecek ne parti toplantısında çalışacak. Parasını alacak, evinin geçimini sağlayacak.”