"Köpük masajı yapılırken, Deniz Seki'nin göğüslerine baktım!!!" Bu sözler kimin?

Yönetmen Nilhan Aydın, "Bir Kadının Portreleri" kitabını tamamladı. Deniz Seki'den Nükhet Duru'ya kadar birçok ünlüyle yaşadıklarını yazan Aydın, "Sadece benim değil birçok insanın hayatlarını da etkiledikleri için bu isimleri seçtim" diyor.

Bir yönetmenin gözünden şov dünyasının ünlüleri Yönetmen Nilhan Aydın, "Bir Kadının Portreleri" kitabını tamamladı. Deniz Seki'den Nükhet Duru'ya kadar birçok ünlüyle yaşadıklarını yazan Aydın, "Sadece benim değil birçok insanın hayatlarını da etkiledikleri için bu isimleri seçtim" diyor.

DENİZ SEKİ: Göğüsleri doğalmış

İlk kez köpük masajı yapılıyor bana. İnanılmaz hoş bir şey. Bu arada Deniz şarkı söylemeye başlıyor. Çok güzel bir aşk şarkısı... Dalıyorum. Hiç yaşanmamış aşkın içine dalıyorum. Hiç yaşamadığım bir aşkın... Bu düşten, masör kızın döktüğü ılık su çıkarıyor beni... Deniz ise başından aşağı su dökerken bile o şarkıyı mırıldanıyor. Deniz'in göğüslerinin güzelliğinin doğal olduğunu fark ediyorum: "Deniz, göğüslerin doğalmış. Vücudun da inanılmaz orantılı..." O, "Kadının çıplaklığı farklı ve gizemlidir. Kadın ruh, erkek bedendir" diyor. Sonra peştamallara sarınıp "ılıklık" denen bölüme geçiyoruz. Deniz çoktan başka bir moda geçmiş. Bu kez mırıldandığı bir hüzünlü şarkı. Beni de daldığı dünyaya çekiyor. Kahvemizi getiren kadının gözleri dolmuş, hepimizin tüyleri diken diken olmuş. Deniz bugün coşmuş. Sonra "Erkekler her gün üreyebilir, kadınlar değil. Sayıya karşı kalite. Kendi kıymetini bil" diyor ve odasına gidiyor.

OKAN BAYÜLGEN:İn misin cin misin sen?

O konuşuyor, ben anlamaya çalışıyorum. "Kim bu? Nasıl konuşuyor böyle" diye soruyorum asistanıma. Bir anda kanatları varmış gibi masama tünüyor. "Sen de kimsin? İn misin cin misin" diyorum. "Ben kim miyim, beni beğenmişsin ya" diyor. "Ay senin neyini beğeneyim?" diyorum. "Benim programımda senin yerin olamaz. Hoş; sen hiçbir programa uymazsın ya" diyorum. Masamdan iniyor. "Senden ancak arıza program olur." diyorum. O konuşmaya devam ediyor: "Bensiz bant nasıl konuşacak, onca sesi dinleyip 'En iyi ses o, onu istiyorum' demişsin ya. Geldim işte. Ama madem git başımdan diyorsun, giderim" diyor ve yok oluyor. Onu seslendirme stüdyosunda, işini yani işimizi tamamlarken buluyorum. Bugün başarılı bir şovmen olan Okan Bayülgen ile ilk karşılaşmam, Kanal D'de 1995 yılında işte böyle olmuştu. Bu karşılaşmadan beş ay sonra onu başka bir kanalda "Gece Kuşu" programında görünce hiç şaşırmadım. Uykusuz gecelerin ilacı oluvermişti. Onunla seneler sonra tekrar karşılaşınca hiç değişmediğini fark ettim. Gördüğü ilgiye rağmen ayakları yere sağlam basıyor.

TÜRKAN ŞORAY: Sultan'ın gözyaşına dayanamadık

Kırmızı kadife koltukta oturmuş, Bebek sırtlarından Boğaz'ı seyrediyorum. Bir anda merdivenin başında bir silüet beliriyor. Nasıl bir güzellik. Nasıl vakur... Türkan Şoray tüm büyüleyici güzelliğiyle karşımda duruyor. Onunla tanışmam Nükhet Duru'nun söylediği "Türkan Şoray'ın Gözleri" adlı şarkıya çekeceğimiz klip vesilesiyle olmuştu. Ama Mustafa Altıoklar'ın çektiği birkaç sahnede çekilenleri istememişti. Gözleri yaşla dolunca Mustafa da, Nükhet Duru da, ben de çok üzülmüştük.

NÜKHET DURU: İyi evlat, gururlu eş ve iyi anne

1. fotoğraf, bir kız çocuğu ağlıyor. Babasının mezarı başında. 2. fotoğraf, bir damla gözyaşı süzülür gözlerinden. Yolları ayrılırken eşiyle. 3. fotoğraf, o bir anne. Ağlıyor. Oğlunun fotoğraflarına bakıyor. "Ne kadar küçüktü. Kucağımda mini minicikti. Şimdi bir delikanlı oldu..." Nükhet Duru, iyi bir evlat oldu. Nükhet Duru gururlu bir eş oldu. Nükhet Duru iyi bir anne oldu.

NİLÜFER: Çift kişilikli bir star Lapa lapa kar yağıyor. Ben düşe kalka, İlhan'ı (Şeşen) çekiştire çekiştire, adresi buluyoruz. Ben, İlhan, Nilüfer ve Bircan, Nilüfer'in Ulus'taki yeni yerindeyiz. Bu aşamaya Nilüfer'in ısrarıyla geldik. Zira İlhan, Amerika'dan dönüşünü hep ertelemişti. Nilüfer ise sabırsızdı, şarkılar istiyordu! O gün Nilüfer'in çift kişilikli biri olduğuna karar vermekte gecikmedim. Bu kadar kendisini farklı göstermesi, gerçek yüzünü saklayabilmesi büyük başarı diye düşünmemiş değildim. Lafı fazla dolaştırmadan kavgalı olduğu Kayahan'a getirdi. Onu yerin dibine sokarken, İpek Açar da fazlasıyla nasibini aldı. Ardından prodüktörlüğünü yapmış olan Erol Köse için dedikleri anlatılamaz bile... Bütün bunları Nilüfer anlatırken yanımda oturan İlhan sesini çıkarmadan dinliyordu. Aslında dinlemiyordu. Pencereden dışarı bakıyor, duyabileceğim tonda şarkı mırıldanıyordu. Sonunda dayanamayan İlhan, konuyu değiştirmek için Nilüfer'e "Daha önce tanışmasak da Kuşadası Festivali'nde aynı sahnede bulunmuştuk" dedi. Nilüfer ise festivalde İlhan'ı hatırlamadığını ama Nükhet Duru'nun havuz başında nasıl güneşlendiğini hiç unutmadığını söyleyip biraz haris bir tavırla anlatmaya başladı.

DENİZ SEKİ'NİN RENKLİ GÖRÜNTÜLERİ