Kızını uyuşturucudan kaybeden bir anneden acı mektup!

23 yaşındaki Begüm'ü hatırlayacaksınız. Aşırı dozda uyuşturucudan ölmüştü. Annesi, kızının ardından içinde biriktirdiklerini Reha Muhtar'a yazdı.

 İŞTE REHA MUHTAR'IN NOTLARI VE ACILI ANNENİN FERYADI

'Ben yandım siz de yanmayın...'

Haberi 20 gün kadar önce gazetelerde görmüştüm...

"23 yaşındaki üniversite öğrencisi Begüm Veral, gece vakti gittiği arkadaşlarının evinde tuvalette kendisine enjekte ettiği aşırı dozda uyuşturucudan ölmüştü..."

23 yaşındaki gencecik güzel kızın, arkadaşlarının kolları arasında hastaneye götürülürken çekilmiş resmini görmüş içim cız etmişti...

Sonra günlerin getirdiği hayhuyun içinde başka şeylere dalmış, olayı unutmuştum...

Gazetedeki mesaj kutuma atılmış maili gördüğümde, "farklı bir mesaj olduğunu" anlamıştım...

***


Balerin ve eğitimli olduğu anlaşılan anne, olayın gazeteler ve televizyonlar tarafından salt bir rating ve tiraj malzemesi olarak ele alınmasından, "gençlere tuzak korkunç uyuşturucu tezgâhına" hiç değinilmemesinden, çok huzursuzdu...

"Sizin bu haberlerin üstünü örten uyuşturucu lobisiyle ilgili yazınızı okumuştum... İbrahim Tatlıses'in uyuşturucu kullanmasının bile üstünü örttüklerini ele aldığınız yazınızı... Onun için size güvenerek bu yazıyı yazıyorum... Hiçbir televizyonun ve gazetenin röportaj teklifini kabul etmiş biri değilim..." diyordu...

Doğruydu hatırladıkları...

Geçen gün Başbakan'ın iftarında İbrahim Tatlıses de söylemişti:

"Tıpkı yazdığın gibi, yıllar önce kullandığım ve ibret olsun diye de kullandığım uyuşturucunun üzerimdeki etkisinden bahsedeceğimi söylüyorum... İlgilenen bile yok..." demişti...

O yazıda aynen şöyle söylüyordum:

"Türkiye'de ilginç bir uyuşturucu lobisi vardır... İbrahim Tatlıses'in ciğer kebabını nasıl pişirdiğinin dakikalarca haberini yapanlar, uyuşturucu kullanmasının ibretlik derslerini yayınlamazlar... Nitekim bu yazı yazıldığında hiçbir şey olmayacak, lobi bu yazıyı ve haberi görmezden gelecek..."

***


Gerçekten kimseden ses seda çıkmadı...

Ama, önceki gün o yazıyı okuyan gözü yaşlı balerin bir anne mesaj kutuma o maili düşürene kadar...

"Size güveniyorum, anneleri babaları uyarmak istiyorum... Başlarına gelmez sanıyorlar... Ben de öyle sanıyordum..." diyene kadar...


'Çocuğunuzun uyuşturucu kullandığını nasıl anlarsınız?'

Kızım Begüm Veral'ı 01.09.2009 günü kaybettim. 22 gündür çevremde olup bitenler, yazılanlar, söylenenler içinde kulağımın duyduğu ve acıma daha çok acı katan şeyler;

Anne baba ayrı olduğu için - yeteri kadar ilgilenilmediği veya anneannede büyüdüğü için - çocuklarla ilgilenmek yerine onları bol paraya boğduğumuz için - gibi bizi hiç görmemiş, tanımamış insanlar bilirkişi görevi üstlenerek hayatımız hakkında fikir yürüttüler...

Kim bilebilir herkesin aile yaşantısını ve nasıl fikir yürütebilir?

Şimdi ben bu konuyla ilgili merakı olan aklı selim ve sağduyulu olan ailelere seslenmek istiyorum...

***


Her dakika herkesten duyduğunuz 'çocuğunun peşini bırakma, arkadaşlarını iyi tanı, çocuğuna sahip çık'gibi boş ve gereksiz uyarılara fazla kulak asmayıp, kendinizce bir araştırma yolu bulun...

Öncelikle uyuşturucu kullanan birini nereden ve nasıl anlayabileceğinizi sorun öğrenin...

Tabii bu arada her uyuşturucunun kendi içinde ayrı ayrı etkileri ve belirtileri olduğunuda gözden kaçırmayın...

Sinirlerim bozuk diye odasına kapandığında, yalnız bırakalım uyusun, düzelir sabaha demeyin...

Gözleri kırmızı ve şiş geldiğinde doğal olarak bir şeye morali bozuk olduğu için ağladığını söyleyecektir... Bu gözlerde gerçekten yaş olup olmadığı konusunda hep şüpheci olun...

Çantasında göz damlası veya adını bilmediğiniz ağrı kesici bulursanız hemen bunu neden taşıdığını araştırın...

Anadolu yakasında oturuyorsanız Caddebostan ve Kadıköy'e çok sık gidiyorsa, gerekirse takip edin...

Her zaman çantasını, ceplerini, telefonunu, bilgisayarını kontrol edin... Bu etik bir davranış değildir diyenlere asla itibar etmeyin... Bu eşiniz bile olsa...

Eğer bu tip eylemleri varsa bir gün mutlaka bir ipucu yakalarsınız...

Ben Begüm'ün ilk olarak esrar kullandığını 2006 yılının yaz ayında bilgisayar yazışmalarını tek tek okurken öğrendim...

Ertesi gün onunla bunu konuştuğumda bana itiraf etti... Ama her çocuk aynı değildir...

Bunu inkâr ederse, anlamanın başka yollarını arayın... Hatta senede iki defa rutin sağlık kontrolü yaptırmak bahanesiyle kanına ve idrarına baktırıp öğrenebilirsiniz...

Çünkü bu maddeler kanda uzun zaman kalıyor.

***


Begüm esrar kullandığını saklamayıp anlattığındaki şokumu anlatamam... Ne olur kızım, sakın yapma beni öldürürsün diye ağladım...

O da benle beraber ağlayıp bunu çok nadir kullandığını ve bir daha asla kullanmayacağını söyledi...

Ona her zaman, benimle her şeyini dürüstçe konuştuğun için seninle gurur duyuyorum ve sana güveniyorum kızım dedim...

O yazın sonunda Kocaeli Üniversitesi'ne her gün gidiş gelişi zor olduğu için Derbent'te Begüm ve bir kız arkadaşının paylaştığı bir ev tuttuk...

Hafta sonları bana geliyordu... Geldiğinde dışarı çıkıp gezmiyor, benimle evde film izliyordu... Birlikte vakit geçirmeyi çok seviyordu...

Birkaç ay sonra arkadaşlarının çevresinden birinin bir arkadaşıyla tanışmış ve flört başlamış...

Düşünün ki bu kadar uzaktan tesadüfen hayatına giren biri... Ve bu talihsiz ilişki kızımı eroin yolculuğuna çıkarmış...

Bunu nasıl anlayabilirdim?.. Babası ya da ben, onları yetiştirmek için para kazandığımız işimizi terk edip kızımızın yanına mı gitmeliydik?

Ya da onu İstanbul dışındaki okula mı yollamamalı mıydık?.. Üstelik çocuğumuz artık 20 yaşında bir yetişkin iken...

"KIZIMI EROİNE ALIŞTIRAN GENÇ TERBİYELİ VE SAYGILIYDI..."

Üstelik en önemlisi bize erkek arkadaşını tanıştırmaya getirdiğinde karşımızda son derece saygılı, sessiz, terbiyeli duran bir insanın bir eroinman olduğunu anne ve baba nasıl ve nereden anlar?

Bence çağımızın gençlerini bu en büyük tehlikeden korumak için "çocuğunuza sahip çıkın, onunla ilgilenin safsatalarını" bir yana bırakıp aileleri gerçek anlamda bilinçlendirsinler.

Okullarda din, trafik dersleri gibi maddenin verdiği zararlara karşı bir ders koyulsun...

Televizyonlarda trafik eğitimi, kırım kongo kanamalı ateşi hastalığının belirtileri ya da domuz gribi belirtileri gibi bilinçlendirici kısa programlar gibi madde alışkanlığı hakkında bilinçlendirme programları yapılsın... Neden yapılmıyor?

Çocuğun arkadaşlarını sana tanıştırdığında, içlerinde madde kullanan varsa, bunu nasıl anlayacağımızı bize anlatsınlar...

Çocuğumuzun madde kullandığını neresine bakıp anlayacağımızı anlatsınlar...

Biz maalesef ki hâlâ eroin kullananı koluna bakıp anlarız cahilliğinde yaşayan bir toplumuz...

Yeşim Argun"

***



Bugün Cumartesi... Böyle bir günde bu mektubu yayınlamamın bir nedeni var...

Okullar açıldı...

Biliyorum ki, gençlerin gittiği kafelerde, barlarda, okul dışındaki mekânlarda uyuşturucu satan katiller cirit atıyorlar...

Belki bu yazı, o ağın içine girmiş ya da girecek gençlerden birinin veya birkaçının hayatını kurtarır... Kim bilir?..

Belki bazı anne ve babalar, şimdi gazeteyi bir kenara koyup çocuklarının gözlerinin içine daha bir dikkatli bakarlar?..

Olmamış ya da olacak felaketlerin önüne geçerler?..

Bir gazetecinin görevi bu değil midir?

VATAN