İsmail Küçükkaya'dan İmamoğlu'nun soruları Binali Yıldırım'a verdi iddiasına yalanlama

İstanbul Belediye Başkan adayları AKP'li Binali Yıldırım ile CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun çıkacağı canlı yayın programının moderatörlüğünü üstlenecek olan gazeteci İsmail Küçükkaya, canlı ortak yayını öncesinde yapılan spekülasyon ve yorumlara cevap verdi.

Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek canlı yayına bağlanan FOX TV Çalar Saat programı sunucusu ve tecrübeli gazeteci İsmail Küçükkaya AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ile CHP'den Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun canlı ortak yayını öncesinde sorulacak soruların önceden verildiği iddialarını yalanladı.

Küçükkaya, "Ekrem İmamoğlu ile konuşmadım ve hazırlamış olduğum soru yok. Binali Yıldırım'ın benden böyle bir talebi olmadı, olamaz. Yayından önce de hiç kimsenin bunu benim dışımda bilmesi mümkün değil. Kimseye vermem ben onları." şeklinde konuştu.

Küçükkaya şöyle konuştu:

Galiba Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım'ın ortak yayındaki soruları görmek istediğini söylemiş. Bunu nereden çıkardığını bilmiyorum. Çünkü Ekrem İmamoğlu ile günlerdir hiç konuşmadım. Dolayısıyla böyle bir şeyi bana dayandırarak söylemiş olması bir milyarda sıfır ihtimal. Daha sonra galiba sizin de böyle bir iddianız olmuş.

Fatih Altaylı: Şimdi iddia şu, Binali Yıldırım tarafının soruları istediği, senin soruları onlara verdiğin ve onlara verdikten sonra da diğer tarafı arayıp, 'Binali Yıldırım tarafına soruları ilettim, istiyorsanız size de vereyim' dediğin yolunda bir iddiaydı. Senin bu konuda söyleyeceğin nedir?

İsmail Küçükkaya: Fatih Abi bu iddiayı siz mi dillendirdiniz?

Altaylı: Hayır, bu iddia Sözcü Gazetesi'nde son dakika olarak yer aldı. Ekrem İmamoğlu'nun böyle bir şey söylediği yolunda.

Küçükkaya: Birincisi ben gerçekten günlerdir Ekrem İmamoğlu ile konuşmadım. İkincisi daha hazırlanmış hiçbir soru yok. Üçüncüsü Binali Yıldırım'ın benden böyle bir talebi olmadı, olamaz. Dördüncüsü açık oturuma ilişkin henüz hiçbir soru hazırlanmadığı gibi hazırlanma aşamasında, sonrasında, yayından önce de hiç kimsenin bunu benim dışımda bilmesi mümkün değil. Kimseye vermem ben onları.

Altaylı: Peki İsmail, formatla ilgili Ali Saydam'ın soruları var. Nasıl bir format olacak, 3,5 saat mi sürecek? Aynı sorular iki adaya mı sorulacak? Kafandaki format ne? Bir şey oluşturdun mu kafanda?

Küçükkaya: Beni Engin Altay'la Mahir Ünal'la bir aradayken iki ya da üç kez aradılar. Dediler ki, 'Tamamen inisiyatifi size bırakıyoruz, soruları siz hazırlayın, yalnızca iki adaya siz sorun, eşit süre verin' dediler. Aynı şeyleri moda mod iki adaya soramam. Bazı sorular İmamoğlu'na, bazı sorular Yıldırım'a sorular. Burada riayet edeceğim kural soruların bilinmemesi, benim tarafımdan hazırlanması ve iki adaya eşit hakkı tanımak. Önce iki adayın kurmayları ve aynı zamanda iki partinin kurmayları format üzerinde genel prensiplerde anlaşacaklar. Ben soruları tamamen kendim sormak üzere, kendim belirleyerek onların belirlediği formata uyacağım. Onlar bana derlerse ki, 'şu kadar süre içerisinde adaya şu süreyi verelim' diye. Benim kafamda toplam 20 soru var. Bu biraz fazla olabilir. Henüz zihinsel anlamda kafamda oynuyorum meseleyi.

"Kendimle ilgili hiçbir problem görmüyorum"

Ali Saydam: Sana basit bir şey tavsiye ediyorum. Partilerin kurmaylarına da tavsiye ediyorum. Dünyadaki formatı incelesinler. Baksınlar nasıl oluyor. Hepimizin ortak endişesi mevcut formatla bu işin senin başına çorap öreceği yolunda. Refleks olarak seni nasıl koruruz diye düşünüyorum.

Küçükkaya: Benim bu yayınla ilişkin sorun olma ihtimalini hiç görmüyorum. Ben bunu evrensel standartlarda gazetecilik olarak hiçbir adayı mağdur etmeden, kamuoyunun merak ettiği soruları sorarak bir katkı olarak sağlayacağıma yüzde yüz inanıyorum.