İlker Başbuğ'un Kozmik Oda sırrı! Erdoğan ve Gül detayı..

Genelkurmay'daki Kozmik Oda'ya girmek FETÖ'nün en kritik hamlesiydi. Peki o odaya girilmesine izin veren İlker Başbuğ neler biliyor. Başbuğ önce Gül'e gidiyor ardından Erdoğan'a. Ve bakın ne yanıt alıyor?

FETÖ'nün bugüne kadarki en kritik operasyonu 19 Aralık 2009'da Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla başlattığı Kozmik Oda operasyonuydu. O dönem Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'du. Bugünlerde Başbuğ'un Kozmik Oda olayının yaşandığı günleri kitaba döktüğü söyleniyor.

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür de Başbuğ'un bildiği 'Kozmik' sırların peşine düşmüş. İki gündür devam ettiği yazıda aktardıkları özellikle olayın siyasi ayağı bakımından enteresan. Çünkü olayda 3 isim var. Biri kozmik odaya girilmenin gerekçesi yapılan Bülent Arınç. Diğeri dönemin Cumhurbaşkanı ve haliyle başkomutanı Abdullah Gül, üçüncü isim de Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan.
İlker Başbuğ bu üç isimle de görüşmüş ve Kozmik Oda'ya girilmesini engellemelerini istemiş. Sonuç mu?

BAŞBUĞ NİYE İZİN VERDİ?
İşte Mahmut Övür'ün yazısındaki o bölümler;

-Başbuğ o dönem genelkurmay başkanı olarak o operasyona izin vermesiyle çok eleştirilen bir isimdi. İşin belki de püf noktası o izindi.
Operasyondan iki yıl sonra FETÖ tarafından tutuklanan Başbuğ, hem içeride hem de çıktıktan sonra ısrarla aynı şeyin altını çizdi:
"Geriye dönüp baktığımda her zaman söylediğim şudur, Genelkurmay Başkanlığı'nda verdiğim en doğru kararlardan birdir o. Eğer o gün o kararı vermeseydik bugün Türkiye'de işlenen faili meçhul bütün cinayetler silahlı kuvvetlerin üzerine kalacaktı. Bugün silahlı kuvvetleri bu töhmetten kurtardık. İyi ki diyorum öyle bir karar almışız."

BÜLENT ARINÇ NE DEDİ?
Peki, Başbuğ, bu kararı verirken, o günün siyasi aktörleri ne yaptı?
İlk sırada kuşkusuz "suikast iddiasıyla" o operasyonun odağına oturtulan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç var. Başbuğ'un, o sırada Arınç'la konuştuğu biliniyor. Peki ne konuştu? Şu sıralarda siyaset kulislerinde Başbuğ'un tam da bu sorulara cevap verecek bir kitap hazırlığı içinde olduğu söyleniyor. Hatta Başbuğ, Arınç'ın o gün kendisine söylediği şu sözleri sık sık anlatıyor:
"Paşa paşa faili meçhul cinayetlerin sırrı o odada saklı. Buna kimse engel olamaz"
Aslında cevabı aranan daha çok soru var. O görüşmeden sonra Başbuğ'un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve Başbakan Erdoğan'a gittiği biliniyor.
Peki, onlarla ne konuştu ve onlar ne cevap verdi?

GÜL ŞOK ETTİ ERDOĞAN İSE...
Cumhurbaşkanı Gül'den aldığı; "Paşam devletin savcılarına güvenmiyor musun?" cevabının yarattığı hayal kırıklığıyla Başbakan Erdoğan'a gider ve kendisini şaşırtan şu cevabı alır: "Keşke daha önce bana gelseydiniz. En güvendiğiniz asker arkadaşlarınızı fotokopinin başına koyun ve asla belgelerin asıllarını vermeyin."

Başbuğ, çevresine, gece sabahlara kadar 21 fotokopi makinesiyle çalıştıklarını, 8.5 milyon belgenin 25 gün boyunca kamyonlarla taşındığını anlatıyor ve asıl içini acıtanın ise devlet adına yasadışı örgütlerde çalışan 813 elemanın o bilgiler alındıktan sonra tasfiye edilmesi olduğunu söylüyor. Bunlar, siyaset kulislerinde konuşulan şeyler. Artık toplumun da bunları bilmesinde yarar var. Kimin nerede durduğu bilinmeli.

SEMİH TERZİ'NİN TERFİSİYLE İLGİLİ NE BİLİYOR?
Kulislerde terfiler konusunda da Başbuğ'un kendi çevresini şaşırtan şeyler söylediği biliniyor. Hele 15 Temmuz'da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda şehit edilen Ömer Halisdemir'in gözünü kırpmadan alnından vurduğu FETÖ'cü Tuğgeneral Semih Terzi'nin terfisiyle ilgili söyledikleri.Başbuğ'un bu konuda bildiklerini açıkça anlatmasında yarar var. Bekliyoruz.