Hıncal Uluç, isim vermeden Ozan Güven'e sahip çıktı! Yargının sonucunu...

İktidara yakın Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, isim vermeden Ozan Güven konusunda "Masumiyet Karinesi" noktasına vurgu yaptı. Uluç, "Sevgili gazeteci arkadaşlarım, sosyal medyaya göre gazete çıkarmaya çabalamak yerine birazcık da hukuk okuyun" görüşünü savundu.

Uluç, "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz' der Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. Bu madde kökeni Roma Hukuku'nda olan 'Masumiyet Karinesi'ni ifade eder. İnsanların suçlulukları kanıtlanana dek, suçlu sayılamayacakları ve suçlu olarak lanse edilemeyeceklerini belirler.

Karine, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nde yer alır. Bu bildiriye imza koyan ülkeler, bu doktrine yasalarında yer vermek zorundadırlar." değerlendirmesinde  bulundu.m

Uluç, "Masumiyet Karinesi'nin en önemli özelliği şudur.. Son günlerde bütün yurtta sosyal medya bazı insanları, daha suçları kesinleşmediği halde, sadece beyana dayanarak 'Suçlu olarak lanse etmeye'  yani altında imzamız bulunan İnsan Hakları Evrensel Kuralı'nı ihlale ve linç etmeye başladı.

Linç, dünya hukuk tarihinde 'yargısız infaz'a verilen addır. Linç öyle boyutlara ulaştı ki, bu lince katılmayan, ses çıkarmayan, ya da 'Olay yargıya intikal etmiştir. Lütfen yargı sonuçlarını bekleyelim' diyen, yani İnsan Haklarına ve Anayasal Hukuka saygı duyanlar bile linç edilmeye başlandı.

Yayınlarını tamamen sosyal medyaya göre ayarlayan, yazılı ve sözlü medya da onlara uydu ve bu lince katıldı. Unuttukları, unuttuğumuz, Hukukun bir gün hepimize lazım olabileceğini düşünmeyişimizdi. Esas olan eylemdir. Eylemi lanetlemek için, suç işlenmesini bile beklemek gerekmez." görüşünü savundu.

Uluç, "Örneğimiz Şiddet.. Şiddetin her türlüsüne 'lanet' edilir. Aslı da 'güçlünün güçsüze şiddeti'dir. Tüm doğada da böyledir. Aslan geyiği parçalar mesela. Güç kaynağı bazen fizikseldir. Bazen de, durumsal.. Mesela kadın öğretmenin, erkek öğrencisini dövmesi, durumsal uygulamaya girer.

Ya da bir kadın liderin, ülkesindeki bazı guruplara şiddet uygulaması.. Ya da mesela sokakta bir kız çocuğunun bir kedi yavrusunu tekmelemesi.. Sosyal medyanın peşine takılıp sadece 'kadına şiddet'in öne çıkarılması, öbür şiddet türlerinin haber bile olmaması, o iğrenç, o korkunç, o lanet 'şiddet' kavramını darlaştırır, küçültür... Şiddet denen Evrensel Suçun, her tür şiddet suçunun hedefi 'eylem'dir. Eylem olmalıdır. Çünkü, eylemi her zaman lanetleyebilirsiniz." ifadesini kullandı.

Uluç yazısında şunları kaydetti:

"Adam"ı lanetlemek için ise, Yargı'nın sonucunu beklemek zorundasınız.

Bir gün herkese lazım olacak Hukuk'un ve Evrensel İnsan Hakları Bildirisi'nin temel maddesi, Masumiyet Karinesi, öyle emreder. Gazeteci dostlarım!.. Sevgili Meslektaşlarım!..

Gözlerinizi bir an sosyal medyadan kaldırın, sosyal medyaya göre yazmak, sosyal medyaya göre gazete çıkarmaya çabalamak yerine, birazcık da hukuk okuyun.. Hiç değilse Hukukun ve İnsan Haklarının temel ilkelerine birazcık bakın. Bakın ki, yarın size de lazım olacak o temel ilkeleri öğrenin ve saygı duyun.. Lütfen!..

Yazının devamı için TIKLAYIN