Hadise'den Nur Yerlitaş'a: Ailemin özelini paylaşmak senin ne haddine?

Hadise, annesinin intihar ettiğini açıklayan Nur Yerlitaş'a ateş püskürdü. Hadise "Benim özelimi tüm Türkiye ile paylaştı. Ailemin özel durumunu anlatmak senin haddine mi?" ifadelerini kullandı.

Şarkıcı Hadise'nin annesinin intihar girişiminde bulunduğu iddiası magazin gündeminde bomba etkisi yarattı. Hadise'nin menajeri Haluk Şentürk intihar iddiasını yalanladı, "Gıda zehirlenmesi yaşandı" açıklamasını yaptı.

Modacı Nur Yerlitaş ise Hadise'nin annesi Gülnihal Açıkgöz'ün intihar ettiğini doğrulayan bir açıklama yaptı.

'KADINCAĞIZ İNTİHAR ETMİŞ'

Yerlitaş, katıldığı televizyon programında şu açıklamayı yaptı:

"Bir gece yarısı telefonum çaldı. Haluk Şentürk, 'Hadise'nin annesi zehirlendi, Şişli Etfal'deyiz, özel bir hastaneye götürmek istiyoruz, çok kötü yoğun bakımda.' dedi. Saat 03 sularıydı. Benim yakın dostum Azmi Hoca'yı aradım, 'Hadise'nin annesi zehirlenmiş, yoğun bakımdaymış, özel hastaneye almak istiyorlar, hastane göndermiyor, karşı hastanenin doktorunun araması gerekiyormuş' dedim. Neticede hastaneye aldılar annesini. Sonradan öğrendim ki, kadıncağız intihar etmiş. Ben de 'anne' konusunda çok hassasımdır, annemi kaybettim..."

Yerlitaş, sunucuların Gülnihal Açıkgöz'ün intiharı söz konusu mu diye soruyu tekrarlayınca "Evet" yanıtını verdi.

HADİSE'DE SERT TEPKİ

Şarkıcı Hadise, Instagram hesabından Nur Yerlitaş'a ateş püskürdü. “Annem için doktor konusunda yardım istedik. ‘Bana teşekkür etmediniz, ayıplıyorum’ diye mesaj attı. Benim özelimi tüm Türkiye ile paylaştı. Ailemin özel durumunu anlatmak senin haddine mi?”diyen Hadise, şu açıklamayı yaptı:

"Anne... Her zaman dile getirmişimdir bu kelimenin büyüklüğünü, derinliğini, anlamını... Birkaç hafta önce her zaman en değerlim olan annem ile ilgili üzücü bir olay yaşadık... Benim özel hayatımda yaşadığım durumu, hayatımda bir defa gördüğüm bir insan tarafından magazin programına bağlanıp konu edilmesini kınıyorum. Anlam veremiyorum!

Biz yaşadığımız durum karşısında kimin hangi doktoru aradığını bilmeden ve sadece annemizin durumunu düşünürken, “Bana teşekkür edebilirdiniz sizi ayıplıyorum” diye gelen bir mesaj söz konusu. Ben bu kişinin doktor konusunda yardımcı olduğunu sonra öğrendim ve öğrendiğim an aradım, teşekkür ettim. Bir insan böylesi bir üzüntü yaşarken kimlere teşekkür edelim diye düşünemez! Önce insan annesini, ailesini düşünür sonra gereken teşekkürlerini iletir! İnsanlar böyle bir üzüntü yaşarken “Beni aramadınız bana teşekkür etmediniz sizi ayıplıyorum” diye mesaj atılmaz.

Asıl o mesajı attığınız için, üstüne benim özelimi tüm Türkiye ile paylaştığınız için, özür dilemesi gereken kişi sizsiniz.

Anne konusunda bu kadar hassas ise bu şahıs benim annemin en özel durumunu neden konuşur acaba canlı yayında?! Benim ve ailemin özel durumunu bir magazin programına bağlanıp anlatmak sizin haddinize mi?! Ben özelimi özel tutmaya savaşırken, size özel hayatımı konuşma hakkını kim veriyor!

Yakın zaman önce sarf ettiğiniz bir cümleyle toplumda yarattığınız infiali, benim annemin sıkıntılı durumundan faydalanıp lehinize döndürmeye çalışmanıza göz yumamam… Annemi ve ailemi malzeme etmenize izin vermem!

Annemin durumu şu an iyi. Ve en önemlisi bu. Biz bir aile olarak bu durumdan daha da güçlenerek çıkacağımızdan eminim.

Bizleri bu süreçte yalnız bırakmayan, desteğini eksik etmeyen herkese teşekkür ederim."

HADİSE'Yİ SARSAN MEKTUP

Öte yandan, teve2'deki '2. Sayfa' programı, Hadise'nin annesinin veda mektubunu ortaya çıkardı.

İşte Gülnihal Açıkgöz'ün intihara teşebbüsten önce yazdığı o mektuptan bir bölüm: "Yavrularım hakkınızı helal edin artık. Dayanamıyorum. Belki aranızdan çekilirsem iyi olur. Ağrılar içindeyim. Babanıza 20 bin euroya diş yaptırıyorsunuz. Ama benim belimin ağrısı hiç umrunuzda olmadı. Ne yapalım vademiz yetmedi. Bardağı taşıran son damla Hadise'nin 'ev sizin, araba benim' demesiydi. Hülya ilk göz ağrım. Önce Allah'a sonra birbirinize emanet olun. Allah'ım her daim sizleri korusun. Ne kötüdür ki, ne kardeşlerden ne de evlatlardan yüzüm gülmedi. Allah sizleri güldürsün."