Gülse Birsel Espriler Özgür Olana Kadar Dijitale Yazacağım

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici bugünkü yazısında diziler ve filmlerdeki sansürlemelere yer verdi. Bildirici,bazı sözcüklerin yokolduğunu belirterek bu durumu sessiz bipleme olarak tanımladı. Gülse Birsel de Esprilerde özgür olana kadar dijitale yazacağım'' dedi.

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici bugünkü yazısında diziler ve filmlerdeki sansürlemelere yer verdi. Bazı sözcüklerin yokolduğunu belirterek bu durumu sessiz bpleme olarak tanımladı. Gülse Birsel de Esprilerde özgür olana kadar dijitale yazacağım'' dedi.

Bildirici şunları yazdı:

“Hababam Sınıfı”nı televizyonda izlerken fark ettim, oyuncuların dudakları kımıldıyor ama sözcükler duyulmuyordu. Dikkatle bakınca anladım ki, eşek, hayvan gibi sözcükler BİP’leniyordu. Ama sessizce…

Televizyonlardaki dizilere, filmlere bu gözle bakınca “Sessiz BİP’leme” yönteminin ne kadar yaygınlaştığını anladım. Metin Akpınar ve Zeki Alasya filmlerindeki “hastir,” Kemal Sunal’ın filmlerinde sık kullandığı “eşşekoğlueşşek” sözcükleri bile yok olmuştu.

Şahan Gökbakar’ın Show TV’de gösterilen “Recep İvedik” filminde bile tek argo sözcük, küfür duymak mümkün olmuyordu. “Sessiz BİP’lemeler” ile de kalınmamış, birkaç sözcük ve cümle olduğunda da montajlarla o sahneler kesilivermişti. Bu sayede Recep İvedik karakteri epeyce terbiyeli bir tip haline gelmişti!

  Bir ara televizyonlarda hemen her programda sık duyulan BİP sesi ise artık nadiren duyuluyor. Birkaç gün boyunca taradım sadece Gülse Birsel’in TV2’de 20 Eylül akşamı yayımlanan “Yalan Dünya” dizisinde Tülay karakterinin kendisine asılan Çağatay Koçtuğ’u azarlarken söylediği bir cümlenin BİP’lendiğini duydum. Çoğu yayıncı BİP sesi eklemeyi tercih etmiyor. Nedeni de RTÜK’ün hışmına uğramamak!

Gülse Birsel: Esprilerde özgür olana kadar dijitale yazacağım

RTÜK’ün cezalandırma sopası bu denli yoğun mesai yapınca televizyon yöneticileri de program sunucularıve dizi senaristlerine “Sessiz BİP’ler”in de mümkün olduğunca az olması için baskı yapıyorlar. Bu da senaristlerin, senaryo yazma özgürlüklerini kısıtlıyor.

RTÜK’ün eski Başkan Yerlikaya’nın açıklamalarıyla dışa vurulan “BİP’leme rahatsızlığını”, günümüzde yoğunlaşan “Sessiz BİP’lemeleri” ve bu durumun senaryo yazarken ve karakterleri oluştururken getirdiği zorlukları, oyuncu ve senarist Gülse Birsel’e sordum.

  Birsel, “Biplemeleri eskiden küfretme yerine bazen espri olarak yazardık. ‘Açtı ağzını yumdu gözünü’ yerine geçer, küfür duymazsınız, karakterin biiip sesi üzerine bağırış görüntüsünü izlersiniz. Zaman zaman kavga sahnelerinde vs kullanmışlığım vardır. RTÜK bundan da rahatsız olmuş demek” dedi. BİP’lemelerin yerini “Sessiz BİP’leme”lerin almasını da şöyle değerlendirdi:

  “Açıkçası ‘Jet Sosyete’yi tv kanalından dijital platforma geçirmemizin iki sebebinden biri buydu. TV minütajlarının 160-170 dakikalara çıkması ve son dönemlerde Jet Sosyete’deki ‘Salak’, ‘Ulan’ gibi masum kelimelerin bile kesilmesi. Düğün sahnesinde bardakların buzlanmasından filan bahsetmiyorum bile.

Öte yandan bölüm başı ortalama 10 kişinin öldüğü, kadına şiddet sahnelerinin gırla gittiği diziler aynı dönem hiçbir kesintiye uğramıyordu.

  Dijitalde, PUHU parasız ve açık bir platform olmasına rağmen biraz daha rahat ettik. Ancak dizi dijitalde rekor izlenince, iki bölüm tek bölüm haline getirilip sonra Star TV’de de yayımlandı. Güzel bir başarıydı bu ama diziyi TV’den seyredenler dijitaldeki haline göre pek çok sessiz replikle karşılaştılar:)

Bu kanalın hatası değil elbette. Şu anki sessiz biplemeler kanalların RTÜK’ten ceza almamak için mecburen yapıyorlar bildiğim kadarıyla. Kanal yöneticisi kanalı cezadan korumaya çalışıyor, çünkü sorumluluk onda, ama ceza alanı genişledikçe tabii sessiz bipleme ne olur ne olmaz prensibiyle artıyor.

Kendi hesabıma artık 1) rekor uzunluk 2) repliklerde, esprilerde özgür olamama sebebiyle, yani bu iki şart değişmedikçe dijital platformlara yazmayı tercih edeceğim.”

    RTÜK sansürü otosansüre döndü

Gülse Birsel gibi yazdığı her dizi televizyonlarda yüksek reyting alan, kendisini kanıtlamış bir senaristin bile “esprilerde özgür olamamaktan” yakınması, RTÜK’ün televizyonlar üzerinde kurduğu baskının ne denli ağır olduğunun somut bir göstergesi.

farukbildirici.com