Gökçe Eyüboğlu: Kadına kadın diyebilmek için bile mücadele gerekti

‘Kadın’ dizisinin Ceyda karakteri o. Performansı ve hayat verdiği karakterle bir anda herkesi kendine hayran bıraktı. Sevilen oyuncu Gökçe Eyüboğlu, Posta gazetesinin sorularını yanıtladı.

Kadının mücadelesinin anlatıldığı dizinin önemli karakterlerinden birisiniz. O halde kadına dair ne söylersiniz?

Dizinin isminin ‘Kadın’ olması ayrı bir güzellik. Kadına “Kadın” diyebilmek için bile mücadele etmek zorunda kaldığımız şu dönemde; farklı kadınların hikâyesinin anlatıldığı bir projede, o kadınlardan biri olarak var olmak şahane. Hem böyle iyi bir projede hem de bu kadar iyi bir ekiple çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Peki, sizce neden hâlâ “Kadın” değil de ısrarla “Bayan” deniliyor.

Kültür ve geleneklerimizden kaynaklanan bazı baskılara maruz kalıyoruz. Özellikle kadın erkek ilişkilerinde kadın bırakın söz hakkını, yaşam hakkı dahi tanınmayan bir durumda kalıyor. Gelenek, töre, kültür gibi kelimelerin arkasına gizlenip bu sorunları meşrulaştıramayız. Kadın olarak yaşadığımız ayrımcılık, günümüz çağında karşılaşılan eşitsizliklerin en yaygın olanlarından biri ama meseleye insan hakları gözüyle bakılması gerekiyor. Derdimiz ‘insan hakkı’. Sadece insan olmaktan dolayı sahip olunan en doğal hak...

Türk dizilerinde ataerkil düzen var, kadın geri planda kalıyor

Güncel dizilerde çoğunlukla ‘Erkeğin gölgesinde yaşayan kadın’ profili çiziliyor. Buna ne dersiniz?

Türk dizilerinde ataerkil düzen var, kadın geri planda kalıyor. Bu yeni bir durum değil. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz ve popüler metinlerde ana akımın dışında kalanın temsili kolay değildir. Yıllar içinde kadının medyadaki temsilinde göreceli de olsa iyileşme oldu ancak Kadın hikâyeleri, güçlü kadın karakterlerin varlığı henüz yeterli değil... Cinsiyet ayrımcılığı devam ediyor. Kadın bağımsız bir birey olarak görülmüyor, genel olarak erkeklerle olan ilişkileri üzerinden tanımlanıyor.

Bir de kadın deyince akla direkt ‘kadına şiddet’ daha doğru tabirle ‘erkek şiddeti’ gelmesi üzücü değil mi?

Kadına şiddet günümüzde artarak devam ettiği için, bütün toplumlarda kapitalist sistemin de bir sonucu olarak eşitsizlik son hızda ilerliyor. Sadece kadın olmamızdan ötürü yaşadığımız ayrımcılık ve eşitsizlik maalesef günümüzde çok yaygın. Özellikle bizim ülkemizde sosyo-kültürel yapımızdan dolayı ekstra şiddete maruz kalıyoruz. Ayrıca yasaların tam olarak uygulanmaması ve iyi halden ceza indirimleri kadına şiddetin normalleşmesine neden oluyor. Artık bu konuda ciddi adımlar atmamız gerekiyor.

‘Kadın’ dizisinin ana teması ne sizce?

Dayanışma bence... Hiçbir karakter “Ahh başıma gelenler” deyip kendini eve kapatmıyor. Mücadelesine devam ediyor ve hayattan keyif almaya çalışıyor. Her biri ayakları üzerinde durabiliyor. Kendini ezdirmiyor. Benim canlandırdığım Ceyda karakterinin başına gelmeyen kalmadı ama hâlâ temizliğini yaparken şarkısını söyleyebiliyor.

Bu çağın kabalığı beni çok yoruyor

Hayat verdiğiniz Ceyda karakteriyle uzaktan yakından ilginiz yok gibi görünüyor. Ceyda, çok argo konuşuyor ama siz çok kibarsınız.

Bunu oyunculuğuma övgü olarak kabul ediyorum. Bana benzemiyor ama onu oynamaya bayılıyorum. Ben çekingen, utangaç, sessiz ve sakin biriyim. Bu çağın kabalığı beni çok yoruyor. Yakın çevrem diziyi izleyince çok şaşırıyor. “Bu sen olamazsın” diyorlar.

Ceyda’nın kötü bir karakter olduğu ilk bölümlerde, sokakta nasıl tepkiler alıyordunuz?

Oynadığım karakter yüzünden sosyal medyada çok hakaret ettiler. Bizler ne kadar yaş alırsak alalım annelerimizin hâlâ minik yavruları olduğumuz için annem sokakta biri bana bir şey yapar diye korkuyordu. Ceyda’nın seveni de var sevmeyeni de bu da beni mutlu ediyor. Karakterin gerçekçi bir noktada durduğunu gösteriyor.

İzlediğini gerçek sananlar hâlâ var...

Oyuncu ve oynadığı karakterin insanlar tarafından ayırt edilememesi çok saçma. Bir yandan sorguluyorum bir yandan anlamaya çalışıyorum. Dizi özetiyle birlikte neredeyse üç saat insanların evlerine giriyoruz.

Sosyal medyaya mesafeliyim beni ürkütüyor

Sosyal medyayla aranız nasıl?

Mesafeliyim çünkü beni ürkütüyor. Sadece Instagram kullanıyorum. Herkesin klavye ardına sığınarak birbirine hakaret etmesi, yeri geldiğinde iftira atması bana garip geliyor. O yüzden temkinli yaklaşmayı tercih ediyorum.

Dizinin ana oyuncularından Özge Özpirinçci ile aranız nasıl?

Özge bence bizim neslimizin yetiştirdiği en yetenekli oyunculardan biri. Oyunculuğu kadar insanlığı da şahane.

Bizler sizi tanımadan önce neler yapıyordunuz?

Oyuncu olmak çocukluktan bu yana hep hayalimdi ama ailem başka bir meslek edinmemi istiyordu. Oyunculuğu seçersem işsiz kalacağımı, parasızlık çekeceğimi düşündüler. Ben de onları mutlu edebilmek adına önce kamu yönetimi okudum ama oyunculuk hayalimden de hiç vazgeçmedim. Bu süreçte Altan Gördüm ve Vahide Perçin’den oyunculuk dersleri aldım. En büyük desteği onlardan gördüm. 12 yıllık evliyim. Eşim oyuncu değil.

Geçen hafta Emre Kınay’la yaptığım röportajda siz genç oyuncular için “Kafayı doldurmadan ceplerini doldurma peşindeler” dedi. Bu sözler üzerine ne dersiniz?

Çok tecrübeli bir sanatçı, sözlerine saygı duyuyorum ama bunu sadece oyuncular için söylemenin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Genel olarak çağımızda böyle bir deformasyon var. Kendisini yetiştirmek için büyük emek veren genç oyuncular da var. Hepten harcamamak lazım.

(POSTA - Alev GÜRSOY CİMİN)