Gençler arasında yükselen yeni nesil milliyetçilik hakkında ne biliyoruz

Bozkurt işaretleri, kurt başlı mavi Göktürk bayrakları, Abdullah Öcalan'a küfredilen dövizler, üzerinde Göktürkçe Türk yazan atkılar, milliyetçi sloganlar, yoğun Türk bayrakları, Mustafa Kemal Atatürk posterleri ve Enver Paşa resimleri…

İstanbul'daki Saraçhane eylemleri sürecinde kamuoyunun dikkatini çeken şeylerden biri gençlerin yoğun katılımıysa bir diğer de bu gençlerin bir kısmındaki milliyetçi eğilimleri yansıtan detaylardı.

Yakın dönemde farklı araştırma kuruluşları tarafından değişik yöntemlerle yapılan araştırmalar da gençler arasındaki "yeni nesil bir milliyetçi yükselişe" dikkat çekiyor.


Araştırmalar ve sahadaki gözlemlerimiz, bu milliyetçilik akımının çeşitli açılardan "yeni özellikler" taşıdığına işaret ediyor

'Korkunç bir siyasallaşma yaşanıyor'
Milliyetçilik üzerine konuştuğumuz 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Melih, öncelikle "bu dönemde üniversitelerde ve liselerde korkunç bir siyasallaşma yaşandığını" söylüyor.

Kendisi de son yıllarda politikleşen ve hükümeti eleştiren bir eylemde gözaltına da alınan Melih'e göre bu ortamda "gençler arasında hem milliyetçilik hem de sol yükseliyor":

"Sosyal demokrasi ve muhafazakâr demokrasi artık insanlara hiçbir şey vermiyor. Gençler ya Kemalist ve seküler milliyetçi bir çizgiye geçiyor ya da komünist- sosyalist bir mücadeleye. Bazı cumhuriyetçi değerleri savunma noktasında sosyalist arkadaşlarla yan yana geldiğimiz de oldu."

Melih, politikleşmesine neden olan en büyük sorunları, "ekonomi, adaletsizlik ve cumhuriyet değerlerinin elden gitmesi" olarak açıklıyor.

'Orta sınıfın bir krizi var'
Görüştüğümüz başka bir isim 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Irmak.

WhatsApp profilinde kurt simgesi ve Göktürkçe yazılmış Türk kelimesi var.

Kendisi Saraçhane eylemleri sürecinde kısa süreliğine cezaevine girip çıkmış.

"Ekonomik kriz ve yargının siyasallaşmasından" bahsederken, ülkede kendisini en fazla endişelendiren konunun "sosyal çürüme" olduğunu söylüyor.

İstanbul Gençlik Araştırmaları Merkezi'nin, 2024 yılı boyunca üç akademisyenin koordinatörlüğünde altı kentte yaptığı görüşmeler ve kapsamlı sosyal medya analizlerine dayanan "Milliyetçi Dönüşüm ve Genç Yüzleri" adlı araştırmanın sonuçları, Nisan 2025'te yayımlandı.

Rapora göre, araştırmada görüşülen gençlerin tamamı, ekonomik olarak çok zorlandıklarını, kendilerinden önceki kuşaklara kıyasla gençliklerini daha dezavantajlı koşullarda yaşadıklarını ve aslında "genç gibi hissetmediklerini" anlatmış.

'Yeni nesil milliyetçiliğin' arkasında nasıl bir motivasyon var?
Yıllardır gençlik üzerine çalışmalar yapan Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özgehan Şenyuva, "Orta sınıfın bir krizi var. Bu kitledeki gençler ekonomik krizle karşı karşıya. Nepotizme de şahit oluyorlar. Hem bugünlerini hem geleceklerini risk altında hissediyorlar" diyor.

Prof. Dr. Şenyuva, "çıkar telefonunu" ya da "iş beğenmiyorlar" söylemlerinin daha erken yaşlarda çalışmak zorunda kalan ve birçoğu ailesiyle yaşayan bu gençlerde büyük tepki topladığını söyleyip devam ediyor:

"Şimdi burada bir hikaye, kendilerini ait hissedecekleri bir aidiyet arayışı içerisindeler. Burada da milliyetçilik önemli bir faktör olarak karşılarına çıkıyor."

Prof. Dr. Şenyuva, ODTÜ'de bu yılki mezuniyet töreninde taşınan pankartların "yeni nesil milliyetçiliğin" yükselişine dair önemli bir fikir verdiği kanısında.

Üniversite öğrencisi Irmak, kendini "Türk milliyetçisi bir Kemalist" olarak tanımlıyor, "Türk'ün öz yurdunda ezildiğini düşünüyorum" diyor.

Onu rahatsız eden sorunları saydıktan sonra kendisi de dahil gençlerin "bu durumdan milliyetçi bir anlayışla sıyrılmaya yöneldiğini" söylüyor.

Milliyetçi Hareket Partili (MHP) bir ailede büyüyen, kendisi de ilk gençlik yıllarında Ülkücü harekette yer almış olan 35 yaşındaki Bahadırhan Dinçarslan, "Seküler Milliyetçilik" adlı iki ciltlik kitabında, yeni bir milliyetçilikle ilgili görüşlerini paylaşıyor.

Dinçarslan uzun bir süredir, yeni bir milliyetçilik anlayışının ihtiyacına dair tartışmalar yürütüyor.

Tamgatürk internet sitesinin imtiyaz sahibi Dinçarslan, kendisinden bir alt kuşaktaki yani "Z kuşağındaki" milliyetçi gençler için, "Elde tutunabilecekleri tek varlık milli kimlikleri" yorumunu yapıp devam ediyor:

"Ona tutunarak aslında bir nevi ortadaki çöküşten kendilerini korumaya çalışıyorlar. Ancak bu girdaptan nasıl kurtulacaklarını da bilmiyorlar."

Göçmen karşıtlığı
İstanbul Gençlik Araştırmaları Merkezi'nin raporunda Türkiye'deki milliyetçi gençler arasında, LGBTİ+ ve göçmen karşıtlığının, küresel çaptaki aşırı sağ-milliyetçi hareketlerin söylemleriyle örtüştüğü yorumuna yer veriliyor.

Aynı raporda, bu gençlerin "anti-otoriter ve demokrat bir milliyetçiliği tercih ettiği" tespiti de yapılıyor.

Bunun ise küresel çaptaki aşırı sağcı hareketlerin demokrasi karşıtı yönelimlerinden farklı olduğu belirtiliyor.

Benzer araştırmalarda da gençlerin Suriyeliler, düzensiz göç ve sınır güvenliği konularındaki tepkilerinden bahsediliyor.

Türkiye halen dünyada en fazla Suriyeli göçmeni barındıran ülke.

Göç İdaresi Başkanlığı'nın 20 Kasım tarihli haftalık raporuna göre Türkiye'de geçici koruma statüsünde yaklaşık 2 milyon 375 bin Suriyeli bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nisan ayında yaptığı açıklamada Türkiye'de Türkiye'de toplam 4 milyon 33 bin göçmen olduğunu söylemişti.

Geçen yıllarda, farklı kentlerde Suriyelilerle Türk vatandaşları arasında yaşanan gerilim sonrası Suriyelilerin ev ve işyerlerinin hedef alındığı bazı olaylar yaşanmıştı.

Nasıl bir milliyetçilik?
Üniversite öğrencisi Melih çizgisini, "reaksiyoner ve seküler milliyetçilik" olarak nitelendiriyor.

Ama etrafta "Turancı milliyetçilerin ya da çok radikal milliyetçi kesimlerin olduğunu" da ekliyor.

Yazar Dinçarslan, Türkiye'de artan kentlileşme ve değişen sosyolojinin 2000'lerde, milliyetçi cenahta yeni bir kırılma yarattığını ve bunun siyasi düzlemde kendisini İYİ Parti'nin doğuşuyla gösterdiği kanısında.