"Gamze ve Pınar aynı dizide oynasın, senaryoyu ben yazarım" Bu ne demek şimdi?

Bugün yazarı Bilal Özcan, Gamze Öçelik ve Pınar Altuğ'u aynı dizide oynatmaları için yapımcılara açık çağrıda bulundu... Özcan'a göre bu dizi çok para kazandırır...

Gamze ile Pınar basın tarihine nasıl geçti!

Gamze Özçelik ile Pınar Altuğ birbirlerine ne kadar çok benziyor farkında mısınız?


Yok, yok benim kastettiğim fiziki bir benzerlik değil.

Gerçi ikisi de boylu poslu, ikisi de işveli, cilveli ama kastım başka. Kızların ikisi de 'DEVRİMCİ'...

Kanımca Fatih Aksoy, sadece Pınar'ı 'DEVRİMCİ' olarak nitelendirmekle Gamze'ye haksızlık yaptı. İşte ben burada, bu haksızlığı ortadan kaldırıyor ve Gamze Özçelik'in de Pınar'ın çizgisinde olduğunu ilan ediyorum.

Benim bu tesbitimden sonra, sanırım Aksoy da Gamze'nin hakkını Gamze'ye verecektir.

* * *

Diyebilirsiniz ki, "İlan etsen ne olur, etmesen ne olur? Görünen köy kılavuz mu ister?"

Haklısınız; ancak, görmeyenlerin önünü aydınlatmak da bizim görevimiz. Pınar Altuğ, özel yaşamında özgür davrandığı için kendisine 'DEVRİMCİ' apoleti takılmıştı.

Kocasını terketmiş, Tony'i seçmiş. Tony'den sıkılınca, aşkını chat partilerinde aramış Can Tezal ile tanışmıştı.

Sonra, ondan da vazgeçip dizide oğlunu canlandıran Yağmur'u tercih etmişti.

Hatırlayın, Haziran, Temmuz aylarında Pınar'ın aşkları gündemin ilk maddesiydi.

Hem gazetelerde, hem de ekranlarda birinci konu oydu. Ne enflasyon rakamları, ne hükümet icraatları, ne de AB görüşmeleri... Dünya Kupası'nı dahi sollamıştı. Gazetenin birinci sayfasında ille de Pınar Altuğ'dan bir haber olacak... Dün gece kiminle, hangi konsere gitti?

Tony ile bir süre ara verdiği ilişkisi yeniden başlayacak mı?

Can Tezal ile hangi apartmanda buluşuyormuş.

Yağmur Atacan'ı oğlu gibi mi, yoksa sevgilisi gibi mi seviyormuş.

Her gün haberlerde bu soruların yanıtı aranmıştı.

Zaten, 'Gazeteci dediğin, yakaladığı Pınar Altuğ haberinden belli olur' sözü o günlerde ortaya çıktı.

Her gün, birinci sayfaya bir Pınar Altuğ haberi veremeyen magazin müdürünün görevden alınışı da aynı günlere denk gelir.

Ben burada üstü kapalı geçiyorum ama 'Basın Tarihi' bu olayları zaten ayrıntısıyla yazacaktır.

* * *

Dedim ya görevimiz okurlarımızı aydınlatmak; Bu sebeple, Gamze ile Pınar'ın neyin devrimcisi olduklarını belirtmek görevi de bana düşüyor. Ülkemizin gelmiş geçmiş en çapkın erkeklerinden birisi olan Fatih Aksoy, Pınar için 'DEVRİMCİ' tesbitini yaptığında bu hususu müphem bırakmıştı. 'Basın Tarihi'ni yazanlar lütfen şu saptamamı da not düşsünler. Gamze ile Pınar 'AŞK DEVRİMCİSİ'dir.

Konunun basın tarihiyle ilgisini soranlara ise Baltacı Mehmet Paşa ile Katerina'nın aşkını yazan Osmanlı Tarihi'ni okumalarını tavsiye ederim.

Yani buradan, belki, şunu demek istediğim anlamı çıkarılabilir. "Eğer Katerina Baltacı'yı oyalamasaydı, Ruslar Osmanlı ordusunu teslim alamazdı. Ve eğer Pınar ile Gamze oyalamasaydı, Türk basınını kimse teslim alamazdı."

Lakin; isteyen istediği anlamı çıkarsın, ben tarihçilerin işine karışamam.

* * *

Pınar Altuğ ve aşkları çok yazıldı ve çizildi.

Ancak, sanırım Gamze'ye biraz haksızlık yapılıyor. Oysa, Gamze de çok iyi bir 'DEVRİMCİ'.

Gökhan Demirkol'un üzerine üçüncü sevgiliyle geziyor.

Okan Yalabık ile 'Serseri' dizisinde tanışmış, sevişmişti.

Beyoğlu'nun arka sokakları, Ortaköy'ün barları hala onların aşkını anlatır.

İnanmayan gitsin oralarda sorsun, dinlesin. Heyhat!!

Dizi bitti, aşkları da tükendi.

* * *

Okan'dan sonra Mehmet Mutlu'yu tanıdı Gamze. Tam da Gökhan ile skandalının patladığı günlerde. Mehmet Mutlu kibar bir erkek. Hem 'Baby Face' hem de temiz kalpli.

Nasıl da kol kanat germişti sevgilisine.

Allah, onun yaşadıklarını hiç bir erkeğe yaşatmasın.

Ya Gamze'nin yaşadıkları mı? Mehmet'ten sonra da Uğur Pektaş'la aşk yaşadı.

Yeni başlayan dizi film, yeni aşkını çıkardı karşısına.

Pınar Altuğ'dan şerbetli muhabir Okan, bir eylül sabahı koydu haberi önüme:

"Bilal Ağabey Gamze Özçelik yeni sevgili buldu" Haber yayınlandı, inkarın biri bin para.

Okan fırçayı yiyince, bir hafta sonra haberin yenisiyle döndü. "Ağabey sette bile sevişiyorlarmış!"

Galiba ataç kutusunu fırlatmıştım peşinden.

Tamam dedikodu da magazinin bir parçası ama doğrulatılamayan haber haber değildir. Haber dediğinin sağlam ayakları olmalı.

Öyle delillerle süslemelisin ki haberi, muhatabının inkar edecek hali kalmasın. Haberi okuyunca eli telefona gidemesin. Ne avukatını arayabilsin, ne de gazeteyi.

Belini bile kıpırdatamasın. Yutkunsun ama yutamasın.

* * *

Lafı uzattık bağlayalım... Yapımcılara fikir; gelin bu iki 'DEVRİMCİ' kadını aynı dizide oynatın.

Kıyın paraya oynatın. Önce kıyın, sonra kazanın. Senaryo mu?

Uygun bir şey bulamazsanız, bana gelin yazarım.