FT'den Çarpıcı Türkiye Analizi: Baskı Artıyor

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Financial Times Türkiye'nin dış politika ilişkileri hakkında dikkat çekici bir iddiayı ortaya attı.

İngiltere’nin çok okunan gazetelerinden Financial Times, son dönemde Türkiye’nin dış politikada normalleşme sürecine girmek istediği bazı ülkelerle arka arkaya görüşmeler yaptığını aktarırken, bunun için de bazı tavizler verdiğini öne sürdü.

Gazete, “Türkiye’nin Arap dünyasındaki muhalif medya için güvenli bir liman olma rolü, Cumhurbaşkanı raproşman (yakınlaşma) istediği için tehdit altında” ifadesini kullandığı haber, “Mısır’dan kaçan medya, Erdoğan’ın bölgesel reset politikası tarafından baskı altında” başlığı ile okurlarına duyuruldu.

MISIR’IN ÖN KOŞULU VARMIŞ

Sözcü'de yer alan habere göre, son 6 yıldır Kahire rejimini İstanbul’dan yaptığı yayınlarla eleştiren Al-Sharq isimli medya kuruluşunun son dönemde Türk yetkililer tarafından, “eleştiriyi azaltmaları” yönünde uyarılar geldiğini söyledi. Bu açıklamayı yapan ise Al-Sharq’ın sahibi ve Mısır’ın eski cumhurbaşkanı adayı Ayman Nour oldu.

Makalede, “Bu medya kuruluşları özgürce yayın yapabiliyordu. Fakat son aylarda durum değişti. Zayıf bir ekonomiyle mücadele eden Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, eskiden düşmanları olarak gördüğü Orta Doğu’daki ülkelerle ticaret ve yatırımı artırmak için ilişkileri kuvvetlendirmek istedi. Bu da Arap muhalefeti için güvenli bir yer olan Türkiye’deki Mısır kanallarını etkiledi” denildi.

Nour, “Türkiye devleti bana bölgede raproşman olduğunu ve Mısırlıların bazı çok net ön koşulları olduğunu söylediler. Bunlar arasında Türkiye’den yayın yapan TV kanalların kapatılması ve çalışma alanlarının azaltılması olduğunu söylediler” dedi.

“SİSİ’NİN AİLESİNİ KONUŞMAYIN” UYARISI GELMİŞ

Al-Sharq’ın internet sitesinden bazı haberlerin silinmesinin istendiğini aktaran Nour, “Sisi, istihbarat başkanı ya da Sisi’nin aile üyeleriyle ilgili konuşulmamasını istediler” dedi. Al-Sharq’ın yanı sıra Sisi karşıtı yayın yapan Mekameleen isimli Mısır TV’si de Türkiye’deki operasyonlarını sonlandırma kararı almıştı.

Mısırlı gazeteciler, Sisi’nin tekrar görüşme için Ankara’ya koşul verdiği ve Ankara’dan bu kanalları kapatmasını ya da yayınlarını yumuşatmasını istediğini söyledi.

Laura Pitel imzalı makalede, "Sisi, Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Mursi’nin yerine geçtikten sonra birçok muhalif Türkiye’ye gitti ve burada Sisi’nin rejimine karşı nadir görülen bir platform elde ettiler. Fakat Türkiye’nin ekonomisi baskı altındayken ve gelecek yıl yapılacak seçimler yaklaşırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Körfez’deki rakipleri ve Mısır’la ticaret ve yatırımı artırmak için anlaşmazlıkları çözmek istedi” denildi.

Mısır’la ilişkilerin Suudi Arabistan’dan çok daha zor olduğuna dikkat çeken Financial Times, Türk ve Mısırlı yetkililerin iki tur görüşme yaptığını hatırlattı. Fakat bu ayın başında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da görüşmelerin diğer ülkerler olan görüşmelerden daha yavaş ilerlediğini söylediğine de dikkat çekildi.

“YÜZDE 90’INDA TÜRK PASAPORTU VAR”

Financial Times’a konuşan İstanbul merkezli Orta Doğu ve Kuzey Afrika Editörleri Ağı isimli kuruluşun başkanı Ebubekir Hallaf, “Ülkede Mısır muhalefetinden yaklaşık 800 kişi çalışıyor ve bunların yüzde 90’ının Türk pasaportu var” dedi.

Al-Sharq’ın ekran yüzü Moataz Matar’ın şirketten ayrıldığına ve kendi YouTube kanalı için çalışmaya başlayarak Londra’ya gittiğine de dikkat çekilirken Nour, “Türkiye’deki varlığımızı sürdürmek için değişikliklere adapte olmalıyız. Fakat elbette işimizin baskı altına alınmasından memnun değiliz” dedi.

İSRAİL VE SUUDİ ARABİSTAN’A DA MI TAVİZ VERİLDİ?

Türkiye son dönemde bölgedeki ülkelerle ilişkilerini normalleştirmeye çalışırken uluslararası medya kuruluşları Ankara’nın bazı ülkelere taviz verdiğini öne sürdü.

Orta Doğu medyası Türkiye’nin İsrail ile ilişkileri geliştirmek için ülkedeki Hamas üyelerini sınır dışı ettiğini yazarken, Tel-Aviv hükümetinin kapsamlı bir sunum yaparak Hamas üyelerinin terörle bağlantılarının da Ankara’ya sunulduğu öne sürülmüştü.

Öte yandan geçen haftalarda Suudi Arabistan’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyaretinden önce gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin kapatılması da uluslararası kamuoyunda dikkat çekmişti.