Ertuğrul Özkök Hürriyet'ten Kovuldu: Bir Devrin Sonu

Ertuğrul Özkök, son olarak ekim ayında sanatçı Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır’da açtığı sergi vesilesiyle düzenlenen gecede çekilen “halay” görüntüleriyle tartışma konusu olmuştu.

20 yılı Genel Yayın Yönetmeni olarak toplam 35 yıl çalıştığı Hürriyet ile özdeşleşen Özkök, siyasetçilerle ilişkileri ve gazetedeki icraatıyla, Türkiye medyasının en uzun süreyle tartışma konusu olan isimler arasında ön sıralarda yer aldı.

Simavi ailesi ve Doğan Holding sahipliğini kapsayan dönemde 20 yıl aralıksız Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği yapan ve bu görevden alındığı Aralık 2009’dan beri köşe yazan Ertuğrul Özkök’ün gazeteden ayrıldığı konuşuluyor.

Resmen açıklanmayan ancak yalanlanmayan bilgilere göre Hürriyet gazetesi Özkök’le yollarını ayırdı.

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'İ

Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaparken 1986 yılında Hürriyet gazetesine geçen ve Moskova Temsilciliği’ni üstlenen, daha sonra gazetenin Ankara Temsilciliği görevine getirilen Ertuğrul Özkök, 1989 yılında gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği’ne atandı.

Erol Simavi’nin 1994 yılında Hürriyet’i Aydın Doğan’a satmasından sonra da bu pozisyonunu koruyan Özkök, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Doğan Holding’le girdiği uzun ve sert çatışma sürecinin ardından Aralık 2009’da Genel Yayın Yönetmenliği görevinden alındı.

Özkök, söz konusu yönetsel operasyondan sonra, gazetenin Doğan Medya Grubu’yla birlikte Demirören Holding’e satılmasını da kapsayan 12 yıllık dönemde Hürriyet’te köşe yazısı yazıyordu.

Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet’ten gönderilme nedenlerine ilişkin olarak öne sürülen iddialar arasında, “Diyarbakır’daki halay görüntüleri” ile “Aydın Doğan ile düzenli devam eden ilişkisi” de yer aldı.

T24'te yer alan habere göre Hürriyet ile yollarının ayrıldığına ilişkin haberlerin teyidi amacıyla Ertuğrul Özkök’e telefonla ulaşmaya çalışıp ve mesaj gönderildi, ancak bilgileri teyit eden veya yalanlayan bir yanıt alınamadı. T24’ün kaynakları ise, ayrılık haberlerini doğruladı.

Özkök, 6 Kasım 2021 tarihli yazısında, "Bir ay sonra kitabıma başlamanın moraliyle, yepyeni magazin konularıyla dönmek üzere izin istiyorum." demişti; ancak son gelişme, gazetenin sahibi Demirören ailesinin izin süresini de beklemeden Özkök'le yollarını ayırma konusunda kararlı davranan bir motivasyonla hareket ettiği yorumlarına neden oldu.

Soldan sağa: Eralp Kıyıcı, Ertuğrul Özkök, İnan Kıraç, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan, Feryal Türkoğlu, Ayhan Sicimoğlu, Ezgi Karakaya, Prof. İlber Ortaylı, Su Ergin, Sedat Ergin ve Prof. Gülnur Aybet (Atatürk Kültür Merkezi'nde Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği Aida Operası'nın galası - 8 Kasım 2021)

Ertuğrul Özkök kimdir?

1986 yılından itibaren aralıksız olarak 35 yıl çalıştığı Hürriyet gazetesi ile özdeşleşen bir isim olan Ertuğrul Özkök, siyasetçilerle ilişkileri ve özellikle yayın yönetmenliği sırasındaki icraatıyla, Türkiye medyasının en uzun süreyle tartışma konusu olan isimler arasında ön sıralarda yer aldı. ANAP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık’tan sonra 8. Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal ile yakın ilişkilerine yapılan atıfla bir dönem “Özköşk” yakıştırmasıyla da anılan Özkök, Türk basınında -devlet dilinin de kuvvetle yansıdığı- en popüler gazete olan Hürriyet’i yönetirken, Ahmet Kaya’yı hedef alan “Vay Şerefsiz” ve benzeri Hürriyet başlıklarıyla büyük tepkiler görmüş, eleştirileri yanıtladığı yıllarda özür dilemişti.

8 Nisan 1947’de İzmir’de doğan Ertuğrul Özkök, lisans eğitimini Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, Basın-Yayın Yüksekokulu'nda tamamladı. Bir yıl TRT'de muhabir olarak çalıştı, daha sonra Fransa'ya giderek İletişim Bilimleri dalında doktora yaptı. Fransa dönüşünde Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı, 1986 yılında doçent olduktan sonra akademiden ayrılarak Hürriyet gazetesine çalışmaya başladı. Hürriyet gazetesinin Moskova ve Ankara temsilciliklerini yaptıktan sonra 1989’da Genel Yayın Yönetmenliği’ne getirildi. “Sanat, İletişim ve İktidar” (1982), “Kitlelerin Çözülüşü” (1984), “Elveda Başkaldırı” (1987), “Stalin Baroku” (1989), “Artakalan Zamanda” (1997), “Tuhaf” (2010) adlarıyla altı kitabı yayımlandı.

Tansu Özkök’le evli, Gülümsün Özkök’ün babası.