Erdoğan'ın eski danışmanı: FETÖ gider, METÖ gelir

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Anadolu Ajansı'nın 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde yayımladığı "FETÖ'nün ünlü isimleri de hesap verdi" isimli çeteleyi eleştirdi.

Beki, "FETÖ'nün mimli, namlı, gedikli isimleri denince akla Altan, Ilıcak ve Türköne'yle Can Dündar ve Osman Kavala da geliyorsa yandık. Başka söze gerek yok zaten. Ünlü FETÖ'cüler sayılıyor bunlar. Mahkemede çoğunun yargılandığı suçlama bile FETÖ'cülük değil. Ajans da farkında ki 'soruşturmada şüpheli, davada sanık olarak hesap verdiler' diyor, 'mahkum oldular' diyemiyor." görüşünü savundu.

Beki, "15 Temmuz darbe girişiminin üstünden 4 yıl geçti. Amansız mücadelede ne tür başarılar mı elde edildi?  Anadolu Ajansı, yıldönümü vesilesiyle bu soruya cevap oluşturacak bir çetele yayınladı. Şu başlıkla: 'FETÖ'nün ünlü isimleri de hesap verdi'. FETÖ'nün ünlü isimleri deyince aklınız başka yere gitmesin.

Medya ayağından örnek vereyim. Şemaya yüzleri konan belli başlı isimler arasında Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Mümtazer Türköne öne çıkıyor. Altan ve Ilıcak, 'darbe çağrışımı' davasında subliminal mesajla 'örgüte yardım'dan ceza almıştı. Üyelik suçundan değil." ifadesini kullandı.

Beki, "Türköne ise 'Zaman yazarları' davasında üyelikten hapse çarptırılmıştı. Cezası istinafta onandı ama kesinleşmedi, Yargıtay safhasında bekliyor.MHP lideri Bahçeli'nin Türköne'yle ilgili çıkışı da malum. Adil ve hakkaniyetli yargılama istedi. Cezasını tekraren ve titizlikle gözden geçirmeye, haksızlık varsa düzeltmeye çağırdı. Demek ki cezasını hak ettiği, adil ve hakkaniyetli yargılandığı konusunda şüpheleri var.  Bu mudur peki başarı kıstası, tartışmalı yargılama ve cezalarla mı ölçülür?" diye sordu.

Beki, "FETÖ'nün mimli, namlı, gedikli isimleri denince akla Altan, Ilıcak ve Türköne'yle Can Dündar ve Osman Kavala da geliyorsa yandık. Başka söze gerek yok zaten. Ünlü FETÖ'cüler sayılıyor bunlar. Mahkemede çoğunun yargılandığı suçlama bile FETÖ'cülük değil.  Ajans da farkında ki 'soruşturmada şüpheli, davada sanık olarak hesap verdiler' diyor, 'mahkum oldular' diyemiyor. Kaldı ki FETÖ'yü bitirmek, kirli ve sinsi yöntemlerini bitirmek değil miydi?

Ne miydi o yöntemler? Yargının siyasete alet edilmesiydi.  Devlet içinde paralel çeteleşmeydi. Polis, yargı ve ordu başta, içeriden ele geçirerek devlete çökmekti. Kadrolaşması üzerinden, devlet gücüyle kanun yetkisini kötüye kullanmaktı. Sahte suç ve düzmece delil üretmekti. Adaleti araçsallaştırmaktı.

Ayarlanmış mahkemelerle adil yargılanma hakkını yok etmek, tanımamaktı.  Kara proganda, yıpratma kampanyaları ve psikolojik savaş planlayıp icra etmekti. Tehdit ve şantajdı." değerlendirmesinde bulundu.

Beki, "Siyaseti ve toplumu, mühendislik projeleriyle dizayn etmeye çalışmaktı. Bu karanlık yöntemler ve kötü alışkanlıklar, FETÖ'den miras kaldı. Başarı, onları ortadan kaldırmakla ölçülür. Doğruyla yanlışı, yaşla kuruyu ayırmadan yargılanan şöhretli isim sayısıyla değil.  Yoksa FETÖ gider, METÖ gelir; adı değişir sadece. Yöntem ortadan kalkmadıktan sonra ne fark eder!" yorumunu yaptı.

Yazının devamı için TIKLAYIN