Ekşi Sözlük'te gezinen Hitler ruhu!

İzzet Çapa, Hürriyet gazetesindeki Cübbeli Ahmet Hoca röportajıyla pazar gününe damgasını vurdu. Ancak ekşi sözlükteki bazı yorumlar düşündürücüydü.

İzzet Çapa, Ekşi Sözlük\'teki "Skandal röportaj" yorumları için bakın neler söyledi..

“Cübbeli Ahmet Hoca ile yapılan skandal röportaj”

Ekşi Sözlükçüler sağolsunlar bu başlık altında bir sayfa açmışlar; Cübbeli Ahmet Hoca ile Kelebek Pazar’da yaptığım röportaj hakkındaki ‘iltifatlarını’ sunmuşlar.

Bak Ebussuud efendi de tık diye gitti.. Cübbeli\'den şok sözler!

Dekolteyi izleyen de, izlettiren de günaha dahildir...

Yazılanları okuyunca bir kez daha anladım ki; “Bazılarının fikirlerini ve söylediklerini asla kabul edemem. Ama onları söyleme hakkını ölünceye kadar savunurum” diyen Voltaire’in 300 yıl önce söylediği bu cümleden hala habersiz bir takım ‘insanlar’ yaşıyor bu ülkede.

Üstelik ağırlıklı olarak genç elitlerin esprilerinin uçuşup durduğu bir site bu…

Demek ki yobazların ille de dindar kesim arasından çıkması gerekmiyormuş.

Benim için asıl yobazlık olaylara tek taraflı bakmak, ortayı bulamamak, at gözlüğünden kurtulamamaktır.

Belki de ben fazla alınganlık gösteriyorum. Peygamberi inkar eden ekşicilere bile “Kendi görüşleridir” diye saygıyla yaklaşırken her türlü düşünceye saygı beklemem fazlasıyla salaklıkmış anlaşılan.

Beyrut’ta Hizbullah’ın ölüm listesinde olan Joumana Haddad ile de röportaj yaptım, Banu Alkan ile de, EL James ile de… Şimdi Grinin Elli Tonu’nu yazan kadınla konuştum diye benim sadomazoşist mi olmam lazım?

Onlar düşüncelerini söylediler, ben aktardım. Bu, hepsiyle aynı düşünceyi paylaştığım anlamına mı gelir? Hoş gelse ne olur…

Üstelik özgürlüğün ana kuralı, insanlara duymak istemediklerini söyleyebilme hakkıdır.

Mutasavvıf Cemalnur Sargut‘ ile yaptığım röportajda “Ateistler hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorduğumda“Biz tasavvufta ateisti de çok severiz çünkü onlar olmasa Allah’ın varlığı ispat edilemez.” demişti.

Bir tarafta dini bütün bir müslüman, diğer tarafta Ekşi Sözlük’ün ‘aydınları’… Hangisi düşünce ve ifade özgürlüğüne daha yakın dersiniz?

Ayrıca magazin starları ile yaptığım pek çok söyleşide “Onu sorma, bunu sorma” derler; sorunca da hık mık ederlerdi.

Her soruma kendi fikirleri doğrultusunda hiç çekinmeden pat pat cevap veren Cübbeli Ahmet Hoca’ya; hepsine inat bir teşekkür borcum olduğunu da açık yüreklilikle söylüyorum işte…

İki çeşit aptal vardır demişti bir dostum zamanında; “Biri ‘bu eski olduğu için daha iyi’ der, diğeri ‘bu yeni olduğu için daha iyi’” Tutuculuğun, bağnazlığın direkt tarifiydi aslında söylediği…

Sevgili ekşicilere gelince…. Yanlış anlaşılmasın, onlar da kendi düşünlerini dile getiriyorlar; ‘klavyelerine geleni’ yazıyorlar. Ama bu bakış açısına göre benim de istediğimi yazma hakkım var.

Sözü şöyle bitirelim o zaman: Anlaşılan Ekşicilerin bir bölümü hala düşünce ve ifade özgürlüğünün içine limon sıkmaya devam ediyor.

Tıpkı “İnsanların düşünememeleri yöneticiler için ne büyük şans” diyen Hitler gibi…

İZZET ÇAPA

https://twitter.com/izzetcapa

http://izzetcapablog.com/