Diş sıkmanın ve gıcırdatmanın nedenleri

Gün boyu zorlu ve stresli işlerde çalışan kişilerde görülebilen istemsizce diş sıkma ya da gıcırdatma (bruksizm) probleminin son yıllarda attığı belirtildi.

Hastalar durumun farkında olmadıklarında ise bu durum kronik hale gelebiliyor. Erken tedavi edilmediği takdirde ise çenede kitlenmelere, anatomik bozukluklara, baş ağrısına ve diş kayıpları gibi ciddi sorunlara neden olabiliyor.

Bezmialem Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, “Hastalar yaşamlarındaki stres ile baş edebilirse ve mevcut durum çok ilerlemediyse, çene eklemi rahatsızlıklarında geri dönüşüm mümkündür.” diyor.

ÖNCELİKLİ HEDEF; FARKINDALIK YARATMAK

Diş sıkma alışkanlığı olan hastaların çoğunluğu bu durumun farkında olmaz. Hastaların erken dönemde hekime başvurma sebebi genellikle sabah uyanıldığında hissedilen yüz ağrılarıdır. İleri dönemde ise çeneyi açmada kısıtlılık, kilitlenme, eklem sesleri, anatomik bozukluklar, dişlerde aşırı hassasiyet, dişlerde sallanma, yanak bölgesinde tahriş, baş ağrısı, diş kırıkları ve kayıpları gibi şikâyetler oluşabilir. Diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı ciddi bir sağlık problemi olduğundan erken teşhis ve tedavi edilmezse hastanın yaşam kalitesi ve genel vücut sağlığı büyük ölçüde etkilenir.

Gece diş gıcırdatma olayı bilinçli olarak yapılmaz. Bilinçaltından gelen uyarılar ile yapılan gıcırdatma süresince hasta, gün içinde uyguladığı yüklere göre çok daha fazla şiddette ısırma kuvveti uygular. Durumun teşhisinde muayene, hasta şikâyetleri ile birlikte çene eklemi bölgesinden alınan radyolojik görüntüler değerlendirilir. Tabi öncelikle uzman hekimin durumu hastası ile paylaşması ve konuyla ilgili bilgi vermesi gerekir. Yapılan çalışmalarda diş gıcırdatma probleminin tespit edilen en önemli sebebinin; gün boyunca yaşanılan stres olduğu tespit edilmiştir.

STRES EN ÖNEMLİ ETKEN

Hayatın belirli dönemlerinde insanlar sorumluluklarından bunalabilir ve sıkıntılar yaşayabilir. Sınav dönemindeki öğrenciler, boşanma arifesindeki eşler, yeni iş girişiminde bulunan kişiler, işte veya evde huzursuzluk yaşayan bireyler bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Ancak hastalar yaşamlarındaki stres ile baş edebilirse ve mevcut durum çok ilerlemediyse, çene eklemi rahatsızlıklarında geri dönüşüm mümkündür.

ETKEN BULUNMADAN TEDAVİ ZOR

Çene eklemi problemleri yavaş yavaş artan ve belli bir süreci olan problemlerdir. Hastalara bu sorun ile ilgili bilgi verilirken, problemin bir günde oluşmadığını, tedavinin de bir günde olamayacağı uzman hekim tarafından mutlaka belirtilmelidir. Çene eklemi problemlerinde iyileşme süreci zaman alacağından hastaların sabırlı olmaları şarttır. Akut kas spazmı gibi durumlarda, kas gevşetici kullanımı ve sıcak tedavisi uygulaması hastaları rahatlatabilir. Ancak rahatsızlığa sebep olan etken tamamen ortadan kalkmaz. Hasta dişlerini gıcırdatmaya devam ederse, problem de devam eder. Bu sebeple tedavide dikkat edilen en önemli unsur; diş gıcırdatmaya neden olan faktörü ortadan kaldırmaktır. var olan sebep ortadan kaldırıldıktan sonra da, problem kademeli olarak azalacaktır.

TEDAVİDE YARDIMCI EKİP: GECE KORUYUCULARI VE PLAKLAR

Diş sıkma ve gıcırdatma problemi için uygulanan bazı tedavi yöntemleri vardır. Bunlar dişlerin birbiriyle olan temasını engellemek için kullanılan plaklar ya da gece koruyucuları olarak adlandırılan apareylerdir. Bu apareyler diş gıcırdatmalarının semptomatik tedavisinde kullanılan önemli materyallerdir. Plaklar sadece diş sıkma problemi olan hastalara verilir. Bu hastaların henüz yüz kaslarında ya da çene eklemi bölgesinde şikâyetler başlamamış ise sıkmanın şiddetiyle oluşabilecek zararlar şeffaf plaklar ile azaltılabilir.

Gece koruyucuları ise, uykudan önce ağza takılarak gıcırdatma eylemini engellemeye yönelik kullanılır. Bu koruyucular var olan sorunu tamamen ortadan kaldırmaz ancak gıcırdatma sebebiyle oluşan olumsuz etkileri azaltabilir. Ayrıca dişlerin daha ileri aşamalarda aşınarak zarar görmesini de engeller. Gece koruyucuları sayesinde hastanın alt ve üst dişlerini birbirine çarpmaz ve gıcırdatma yapılamaz. Bunların yanı sıra akrilik koruyucular ve plaklar da vardır. Bu apareyler gıcırdatmanın neden olduğu çene eklemi deformasyonlarının belirtilerini ortadan kaldırabilir. Apareyler sert akrilik plastik malzemeden üretilirler.

OKLUZAL SPLİNTLER İLE ÇENE PROBLEMLERİNE SON!

Diş sıkma, gıcırdatma ya da farklı bir nedenden dolayı ağız hareketlerinde kısıtlılık, çene eklemi ve yüz kaslarında ağrı, çene ekleminde tıkırtıya benzer sesler oluşuyorsa, bu durum çene eklemi hastalığı olarak kabul edilir. Bu aşamada ise uygulanan tedavi okluzal splint (aparey) yöntemidir. Tabii hastanın mevcut durumuna göre uygulanması gereken farklı çeşitleri de bulunmaktadır. Bu nedenle uzman hekimin hastaya doğru teşhisi koyarak uygun splint tedavisine başlaması gerekir.

Tedavi aşamasında hastadan alınan çene kayıtları ile beraber, sert akrilik materyalinden bir plak hazırlanır. Plağın 2 temel görevi vardır. Birincisi hastanın gece sıkma alışkanlığını durdurmak, ikincisi ise sıkma oluşursa bile eklemlerin ve dişlerin bu durumdan zarar görmesini engellemektir. Her plak, hastaya uygun olmayabilir. Bu sebeple uzman hekim, hastanın çene hareketlerini dikkate alarak aparayde aşındırmalar veya ilaveler yapmalıdır. Sonrasında ise hazırlanan apareyi kullanan hasta belirli dönemlerde kontrol edilerek tedavi süreci değerlendirilir. Tedavi edilmeyen çene eklemi problemleri, ileri boyuta ulaştığında, aparey ile beraber cerrahi tedaviler de gerekebilir.

Hürriyet