Deprem duası var mı? Doğal afetlerden korunmak için dua

Dünya, zaman zaman sel, yangın, kasırga ve deprem gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalıyor. Fay hatlarının sürtünerek kırılması sonucu ortaya çıkan şiddet, depreme neden olur. Depremlerin şiddeti ise değişkenlik gösterebilir. İnsanların deprem ve diğer doğal afetlere karşı okuyabileceği dualar.

Deprem ayetleri, deprem duaları bu önlenemez doğal afete karşı vatandaşın araştırdığı konular arasında. Deprem duası var mı? Edilen her duanın kabul edilebileceği gerçeğinin yanı sıra deprem duası adında bir dua bulunmuyor ancak afetlere karşı okunabilecek çeşitli dualar vardır. İşte, doğal afetlerden korunmak için okunacak dualar...

DEPREM DUASI - DOĞAL AFETLERDEN KORUNMAK İÇİN DUA

Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) kaza ve beladan korunmak için okunması için tavsiye ettiği dualar:

"Bir kimse her gün sabah akşam şu duayı üç defa okursa, ona keza bela gelmez." (Ebu Davud, Edeb, 5/324;İbni Mâce, Dua, 3869)

"Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma'a'smihi şey'ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem'îul Alîm."

Manası: "O Allah'ın ismiyle (akşamladım) ki, O'nun ismiyle birlikte ne yerde, ne de gökte hiç birşey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir."

"Rabbî küllü şey'in hâdimüke, Rabbî fe'hfaznâ ve'nsurnâ ve'rhamnâ"

Ey Rabbim her şey senin hizmetindedir. Sen bizi koru, bize yardım et ve bize rahmet et.

Hz. Peygamberin doğal afetlere karşı okuduğu dualar:

Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik. (Allahım, bizi gazabınla öldürme. Azabınla helâk etme! Bunlardan önce bize afiyet ver.)

Bismillahi lâ yedurru mea ismihî şey'in fil ardi ve lâ fi's-semai.(İşime) Allahın adıyla başlarım. Onun ismi ve yardımı olduktan sonra ne yeryüzü ve ne de gökyüzünün hiçbir bela ve sıkıntısı zarar vermez.

Rabbî küllü şey'in hâdimüke, Rabbî fe'hfaznâ ve'nsurnâ ve'rhamnâEy Rabbim her şey senin hizmetindedir. Sen bizi koru, bize yardım et ve bize rahmet et.

"Bismillahi ellezi la yedurru maasmihi şey un fi'l-ardı ve la fi's-semai ve hüve's-semiu'l-âlim." Anlamı: "Sığınırım o Allah'ın adına ki, yerde ve gökte hiçbir şey O'nun adına sığınana zarar veremez. O (yalvaranın iniltisini) işitici ve (halini) bilicidir." (Ebu Davud)

''Allahümmahfazni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimali ve min fevki ve euzü bi azametike en uğtale min tahti." Anlamı: "Allah ım, beni önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek kötülüklere karşı koru. Altımdan bir kötülük gelmesinden (yarılıp içine düşmekten) Senin azametine sığınırım." (Ebu Davud)

Sel, deprem gibi doğal afetler için okunabilecek dualar:

"Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî."

'Allah'ım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelecek bütün felaketlerden beni koru'

"Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik."

(Allahım, bizi gazabınla öldürme. Azabınla helâk etme! Bunlardan önce bize afiyet ver.)

"Bismillahi lâ yedurru mea ismihî şey'in fil ardi ve lâ fi's-semai."

(İşime) Allahın adıyla başlarım. Onun ismi ve yardımı olduktan sonra ne yeryüzü ve ne de gökyüzünün hiçbir bela ve sıkıntısı zarar vermez.

Anlamı: "Allah'ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah'a havale ediyor. O'nun yüce himayesine bırakıyorum."

"Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî."

Anlamı: Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden beni koru.

DEPREM AYETLERİ

Doğal afetlereden biri olan deprem, Kur'an'da çeşitli şekillerde yer alıyor. İşte, ayetlerle deprem:

De ki (Allah), üzerinizden veya ayaklarınızın altından, azap göndermeye kadirdir. Yahut bir fırkayı(milleti) musallat ederek bazınıza, bazınızın azabını tattırır. Bak! Ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz? Umulur ki fıkhederler (aklederler). [EN'AM(6)/65]

(Arkasından) onları, bir 'sarsıntı' yakaladı. Yurtlarında diz çökmüş olarak sabahladılar. [ARAF (7)/ 78]

Böylece onları bir 'sarsıntı' tuttu. Arkasından da yurtlarında, diz çökmüş olarak sabahladılar. [ARAF(7)/91]

Arz'da, birbirine komşu 'kıtalar', üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır. Öyle ki bunlar, aynı su ile sulandığı halde, ürünlerden bazısını bazısından üstün kılıyoruz. Muhakkak bunda, akledecek bir kavim için, ayetler vardır. [RAD(13)/4]

Sizi, sarsmasın diye, Arz'a dağlar bıraktı. Irmaklar ve yollar (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz. [NAHL(16)/15]

Onlardan öncekiler de plan(düzen-tuzak) kurdular. Allah, binalarının temellerinden geldi, tavanlarını üzerlerine çökertti. Onlara azap, şuurunda olmadıkları bir yerden geldi. [NAHL(16)/26]

O kötülükle, plan(tuzak-düzen) kuran kimseler, Allah'ın kendilerini, yere geçirmeyeceğinden veya şuurunda olmadıkları bir yerden, onlara azabın gelmesinden emin mi oldular? [NAHL(16)/45]

(Allah'ın), kara tarafında(yanında) sizi, yere batırmayacağından yahut üzerinize "taş-dolu kasırgası" göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra, kendinize bir vekil de bulamazsınız. [İSRA(17)/68]

Ve onları sarsmasın diye, Arz da dağları kıldık(yarattık). Yine onda(dağlarda), yollar açtık, umulur ki hidayet(doğru yolu) bulurlar. [ENBİYA(21)/31]

Biz, onların her birini günahlarıyla yakaladık. Onlardan kiminin üzerine, 'taş-dolu kasırgası' gönderdik, kimini, 'şiddetli bir ses' yakaladı, kimini, 'yerin dibine' geçirdik ve kimini de suda boğduk. Allah, onlara zulmetmedi, ancak onlar kendilerine zulmettiler. [ANKEBUT(29)/40]

İnsanların elleriyle kazandıkları(yaptıkları) dolayısıyla, karada ve denizde fesat(büyük olaylar) ortaya çıktı. (O) bazı yaptıkları(şeylerin) karşılığını tatmaları için! Umulur ki dönerler! [RUM(30)/41]

(Allah), Gökleri, dayanak olmaksızın yarattı, siz onu görüyorsunuz. Sizi sarsmasın diye, Arz'a, dağlar bıraktı ve orada her canlıdan yaydı. Biz Gök'ten su indirdik, böylece orada, her kerim(güzel) çiftten bitki bitirdik. [LOKMAN(31)/10]

Onlar, Gök'ten ve Arz'dan, arkalarında(geçmişte) ve önlerinde(gelecekte) olacakları görmüyorlar mı? Şayet dilersek, onları 'Arz'a batırırız' veya üzerlerine 'Gök'ten bir kütle(göktaşı)' düşürürüz. Muhakkak bunda, (Allah'a) yönelen köleler için bir ayet vardır. [SEBE(34)/9]

Gök'te ki o kimsenin(Mikail'in), sizi Arz'a geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman Arz sarsılır(depremler olur).

O'nun üzerinize "taş-dolu kasırgası" göndermeyeceğinden emin misiniz? Yakında bileceksiniz, Benim uyarım(korkutmam) nasılmış? [MÜLK(67)/16-17]

haberler.com