Cihat Yaycı'dan flaş Doğu Akdeniz açıklaması: Girit'in güneyindeki...

Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, katıldığı bir televizyon programında, Girit'in güneyindeki doğal gaz rezervlerinin Türkiye'nin 572 yıllık ihtiyacını karşılayacak düzeyde olduğunu söyledi.

Habertürk ekranlarında Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına konuk olan Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye'nin doğal gaz arama faaliyetlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cihat Yaycı, Girit'in güneyindeki doğal gaz rezervlerinin Türkiye'nin 572 yıllık ihtiyacını karşılayacak düzeyde olduğunu ifade etti.

"DÜNYANIN EN ZENGİN HİDROKARBON YATAKLARI BULUNUYOR"

Emekli Tümamiral Yaycı, konuk olduğu programda, "Libya bizimle anlaşma yaparak, Yunanistan'ın Mısır'la anlaşma yapmasına rağmen 39 bin kilometrekare askeri alan kazandı. Bu anlaşmayla kazandığı alanı bir yönetim gelipte 'Biz yanlış bir anlaşma yapmışız. Bunu Yunanistan'a vermemiz lazım' derse Libya hükümeti, 4 tane Kıbrıs Adası kadar alanı kaybeder.

Bu alanda dünyanın en zengin hidrokarbon yataklarının olduğu söyleniyor. Girit'in güneyinde. Dolayısıyla şu andaki hesaplamalara göre bilinen rezerv Türkiye'nin 572 yıllık ihtiyacını karşılayacak düzeyde" ifadelerini kullandı.

KARADENİZ'DE 320 MİLYAR METREKÜP DOĞAL GAZ REZERVİ BULUNMUŞTU

Fatih sondaj gemisinin araştırma yaptığı Tuna-1 bölgesinde 320 milyar metreküp rezerv bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müjdeyi, "Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi" diyerek duyurmuştu.

CİHAT YAYCI KİMDİR?

1966 yılında Elazığ'da doğan Yaycı, 1984 yılında Deniz Lisesi'nden, 1988 yılında da Deniz Harp Okulu'ndan mezun oldu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın çeşitli gemilerinde branş subayı, bölüm amiri ve komutanlık gibi görevlerde bulundu. Marmara Üniversitesi'nde insan kaynakları alanında, ABD'de de fizik mühendisliği ve elektronik mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı ve İstanbul Üniversitesi'nde de uluslararası ilişkiler bölümünde doktorasını tamamladı.

2016 yılında Tümamiralliğe terfi etmesinin ardından 2017 yılına kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Daire Başkanlığı görevini yürüttü. 20 Ağustos 2017'de de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevine getirildi. Erdoğan'ın Cumartesi günü yayımladığı kararla, Genelkurmay Başkanlığı emrine atandı. Yaycı'nın 2019 yılında yayımlanmış "Libya Türkiye'nin Denizden Komşusudur" adlı bir kitabı bulunuyor.

Yaycı'nın ikinci kitabı "Doğu Akdeniz'in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye" başlıklı kitabı da 2020 tarihini taşıyor.

MAVİ VATAN VE "FETÖMETRE" NEDİR?

Doğu Akdeniz konusunda çok sayıda çalışmaya imza atan Yaycı, Türkiye'nin deniz kıta sahanlığı egemenliğine verdiği "Mavi Vatan" konseptinin mimarı olarak gösteriliyor.

Yaycı, yayımladığı kitaplarda Türkiye'nin Libya ile Münhasır Ekonomik Bölgeler anlaşması imzalayarak, Doğu Akdeniz'de nüfuzunu artırabileceğini ve diğer ülkelerin güç kazanma çabalarını sekteye uğratabileceğini savunuyor.

Gazeteci Mehmet A. Kansu, 26 Kasım'da Anadolu Ajansı'nda yayımlanan makalesinde, Yaycı'nın kitabından uzun alıntılara yer veriyor. Kansu'nun makalesine göre, Yaycı, Doğu Akdeniz'deki güç mücadelesinde Libya'nın anahtar olduğunu söylüyor ve Akdeniz haritasının farklı bir bakışla ele alınarak, Türkiye'nin Marmaris-Fethiye-Kaş hattının Libya'nın Derne-Tobruk-Bardiya'ya kıyı hattıyla komşu olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyorTürkiye ile Libya'da Trablus merkezli, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında Kasım ayında, Münhasır Ekonomik Bölgelerin sınırlandırılmasına ilişkin anlaşma imzalandı.

Bu anlaşma ile Türkiye'nin dünya üzerindeki eğimli duruşundan yola çıkarak diyagonal hatların oluşturulması sonucunda Akdeniz'in karşı kıyısındaki sahillere ulaşmış ve Münhasır Ekonomik Bölgelerin batı sınırını oluşturmuş oldu. Libya konusu dışında Yaycı'yı görevi süresince gündeme getiren bir diğer konu da "Fetömetre" adı verilen uygulama.

Yaycı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın Personel Daire Başkanlığı'na getirildiğinde geliştirdiği bu uygulama ile Fethullah Gülen Yapılanması ile bağlantılı olduğu iddiasıyla yargılanan kişilerin ilişki ağları üzerinden halen görevde olan ve bu yapılanmayla bağlantısı olduğu düşünülen kişilerin tespit edilmesini amaçladı.

Milliyet gazetesinde Eylül 2018'de yayımlanan bir haberde, bu sistemle Gülen Yapılanması ile bağlantılı olduğu düşünülen 4 bin 500 askerin ve 600 sivilin tespit edildiği belirtiliyor.