CHP'nin sahte içki raporu: Ölen insanların sorumlusu AKP'dir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla oluşturulan sahte içkiden ölümleri araştırma heyeti, yaptıkları saha çalışması sonrası hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaştı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla sahte içkide yaşanan ölümler ile ilgili CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat, Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in olduğu bir komisyon kurulmuştu.

Milletvekilleri ölümlerin yaşandığı şehirlere giderek ailelerle görüştü, sahte içkiden dolayı vücudunda kalıcı hasar oluşan hastaları ziyaret etti ve konuyla ilgili rapor hazırladı.

Yapılan saha çalışmaları sonrası hazırlanan raporu kamuoyuyla paylaşmak için Veli Ağbaba, Cengiz Gökçel, Ali Şeker, Süleyman Bülbül, Mahir Polat ve Sevda Erdan Kılıç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Milletvekilleri adına konuşan Ağbaba, sahte içkiden 78 gün içinde 98 yurttaşın yaşamını yitirdiğini söyleyerek, emniyet birimleri dışında yetkililerin açıklama yapmamasını eleştirdi.

ANKA'nın haberine göre; Ağbaba, şöyle konuştu:
Ne sahte içkinin engellenmesine yönelik bir acil durum planı yapıldı ne de sahte içkinin yayılmasını önlemek adına etkili bir çalışma başlatıldı. Bu hafta itibariyle hala sahte içki ölümleri devam ediyor. En son Bursa’da 6 yurttaşımızın daha ölüm haberini aldık.

Bursa’da tedavileri süren 11 kişiden 5’inin sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu belirtiliyor. Peki, bu sahte içki neden tüketiliyor, neden ölümler devam ediyor? Sahte içki tüketimi ve buna bağlı ölümlerin birçok boyutu var. Bunun vergi boyutu, ekonomik boyutu, hukuki boyutu ve siyasi boyutu var.

Sahte içki, etil alkolden üretilmesi gereken içkinin maliyetini düşürmek amacıyla metil alkol kullanılarak üretilen içkidir. Metil alkol, etil alkolün dörtte bir fiyatına satıldığı için sahte içki üretenler bunu kullanıyor. Bu içkilere farklı aroma ve boyalar ekleniyor, böylece rakı, votka, viski gibi içkilerin tadına yaklaştırılıyor. Bunlar ayrıca damacana, pet şişe veya atık içki şişelerine konularak satılıyor.

Genelde bakkallarda, büfelerde veya kaçak şekilde elden bir şekilde pet şişelere konularak satılıyor.  Daha da vahimi, bu içkiler sosyal medyadan da çok rahat, denetimsiz bir şekilde satışa sunuluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden aldığımız rakamlara göre 2019 yılında 796 bin 320 litre ile 2020 yılının ilk 10 ayı itibariyle 642 bin 409 litre kaçak içki ele geçirildi. Bu sayılar yıldan yıla artıyor.

Fiyatların yüksek olmasının yanı sıra ülkemizde son 10 yılda rakıda yüzde 443, birada ise yüzde 365 oranda ÖTV uygulanıyor. Rakı satın alan yurttaş, rakı değil vergi içiyor. Rakının bir kadehini kendi içiyorsa, dört kadehini de devlete ısmarlıyor. Devlet alkol bağımlısı olmuş, vergi gelirlerinin yüzde 12,5’i alkol ve sigaradan alınıyor. İnsanımızı sahte içki değil, bu yıl içki ve sigaradan 96 milyar lira vergi toplamayı planlayan AKP öldürüyor. Kimse keyfinden içinde ne olduğunu bilmediği içkiyi almıyor.

"Sahte içki sadece insanımızı öldürmüyor, vergi kaybına da neden oluyor. Sayıştay’a göre içki fiyatlarındaki artış yüzünden sadece Özel Tüketim Vergisi kaybının 2019 yılı için en az 1,56 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Bir yanda vergi kaybı var, bir yanda vergi bağımlısı bir bütçe var. İnsanlar bir aylığına sigara ve alkolü bıraksa, ülkenin ekonomisi çökecek duruma gelmiş. Sahte içkiden ölen insanların sorumlusu, bütçeyi alkole bağımlı hale getiren, içkiden yüzde 270’lere varan vergi alan AKP iktidarıdır."

Ağbaba ve CHP komisyonun sahte içki ölümlerinin son bulması için iktidara şu çağrıları yaptı:

1- En başta CHP olarak Meclis'e sunduğumuz araştırma önergemizi sunduk. Acilen bir komisyon kurup her yıl yüzlerce insanımızı kaybetmemize neden olan sahte içki üzerine çalışmalara başlamalıyız.

2- Alkolden alınan başta ÖTV olmak üzere yüksek vergileri makul seviyeye çekin. İçkiyi ucu açık gelir kapısı haline getirmeyin.

3- Alkol satış saatlerine ilişkin yasaklar esnetilsin. Ayrıca salgın gibi içkitüketimiyle doğrudan ilgisi olmayan gerekçelerle TEKEL bayileri, büfelerikeyfi olarak kapatmayın.

4- Alkol satışı kısıtlamasına uyulmaması nedeniyle yüksek meblağlarda kesilen ceza tutarlarını makul bir seviyeye indirin.

5- Alkol kaçakçılığı ve merdiven altı üretimlere karşı denetim ve tedbirleri artırın. Metil alkol içeren içki satışı yapan kişi veya işletmelere etkili cezalar verin.

6- Sosyal medyada yetkili olmayan kişi veya şirketlerin etil ve metil alkol satışına ilişkin denetimleri artırın.

7- En önemlisi alkol tüketimine ilişkin ideolojik ve kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçin. İçki tüketiminin bir yaşam tercihi olduğunu unutmayın.

Anka