Canan Danyıldız Tuğba Özay ile yatağa girdi: Kadınlar da erkekler de bana asılıyor

Posta gazetesinin seksi yazarı Canan Danyıldız, Tuğba Özay ile buluştu. İş ve özel hayatını konuştu. Bakın yine nasıl pozlar verdi?

- Tuğba Özay 37 yaşında. Türkiye’nin en seksi mankenlerinden. 22 yıldır aramızda. Şarkıcı olarak ‘Pes Etme’ albümüyle yeniden gündemde.

- Eski sevgilisi Akın Büyükoğlu’ndan ayrılmak için mafyayı araya sokup tehdit ettirdiği gerekçesiyle cezaevine girdi. 5.5 ay yattı.

- İtalyan Ludovic Fattizzo’dan 2 yıl önce boşandı. ‘Erkek değil adam arıyorum’ diyor.

- ‘Zaman geçiyor. Uygun eşi bulamazsam sperm bankasından çocuk sahibi olabilirim.’ Şunu da ekliyor; ‘Kadınlar da erkekler de bana ilgi duyuyor.’

'Her an dizilere geri dönebilirim'

■ İki arada bir derede yakaladım sizi!

2 tiyatro oyununa birden hazırlanıyorum, 3’üncü albümüm ‘Pes Etme’ yeni çıktı. Bir yandan onun ekstralarına gidiyorum, diğer yandan iki oyunun ezberini çıkardım.

■ İki oyun?

‘Altı Üstü Komedi’de birkaç karakterle seyirci karşısına çıkıyorum. ‘Kocamın Nişanlısı’ da akışı hiç durmayan bir oyun. Her iki tiyatroda da başrollerden biriyim.

■ Tiyatro sahnesine ayrı bir zaafınız var...

Tiyatro daha prestijli bir şey. Dahası 7 yaşından beri tiyatro yapıyorum. Tekrarı olmayan bir yer, dizi öyle değil; olmazsa yeniden çekersin...

■ Dizilerde niye yoksunuz?

15 dizi yaptım. Acayip bir furya var, oyuncu bolluğu söz konusu. Dizilerde Türk milletinin şifreleriyle oynanıyor. Biz o dizilerde gösterildiği gibi değiliz. Ama her an, setlere geri dönebilirim.

■ Anne- babanızın tek çocuğusunuz.

Evet, babam yazar, aynı zamanda siyaset bilimcisi. Annem de öğretmen. Kendim de konservatuar mezunuyum. Babamın ‘Filiz’ adında bir çocuk kitabı serisi vardı. ‘Cin Ali gibi’. O ‘Filiz’ bendim. O serinin son sayısı ‘Filiz Tiyatroda’. Demek ki o benim ne olacağımı hissetmiş.

■ 1995’te Miss Model of Turkey seçiliyorsunuz, sonra da Miss Model of World 2’nciliği geliyor.

Evet, babamla annem katılmamı hiç istemediler. Zaten babamdan bunun için bir tokat yemiştim. Onların benim için başka hayalleri vardı. Mesela balerin olmamı istediler. Balerin olsaydım, aç kalırdım. İyi ki babamı dinlememişim! (Gülüyoruz)

■ Bu kadar iyi eğitimli bir anne babanın akıllı kızı neden manken olmak ister ki?

Ben hep dikkat çeken bir kızdım. Daha 14 -15 yaşında Bağdat Caddesi’nde yürürken çok dikkat çekerdim ve elime beni manken yapmak isteyen insanlar kartlarını sıkıştırırlardı.

■ Tamam, hep popülerdiniz!

Evet, sonra da bir tesadüfle mankenlik işine girdim, ardından da yarışmalar geldi. Çok doğal bir insanım, belki de çok küçük yaşlardan beri şöhret olduğum için, şöhret olmamak nedir bilmiyorum.

■ İyi eğitimli, sporcu bir kadınsınız aynı zamanda...

Evet, voleybol oynadım çok uzun yıllar, GS Spor Kulübü’nde yüzüyordum. Okul zamanında da hafif delikanlı bir kızdım. Habire haksızlığa uğrayanın yanında duran, sert bir kızdım. Astronot olmak bile istedim ama inan aklımda mankenlik yoktu. Ve fakat sahne sanatlarına ilgim çoktu.


‘BAZEN BOŞANDIĞIMA PİŞMAN OLUYORUM’

■ İtalyan eski eşiniz Ludovic Fattizzo ile hâlâ dost musunuz?

Evet, görüşüyoruz.

■ Hakikaten bir İtalya’da bir burda yaşayamayacağınız için mi boşandınız?

Sebeplerden biri buydu. O tamamen işimi bırakıp İtalya’ya yerleşmemi ve çocuk sahibi olmayı istiyordu. Yapamadım.

■ Severek ayrıldınız Türkçesi; peki insan sevdiği erkek için niye bunu yapmaz?

Gururlu bir kadınım. Bu şekilde işi bırakmış, sonra işler yolunda gitmediğinde dönüp burda kaldığı yerden devam etmeye çalışanları da gördüm. Öyle olmak istemedim.

■ Pişmanlık hissettiğiniz oluyor mu?

Bazen ‘Keşke biraz daha sabretseydik; zaman verseydik’ diye düşünüyorum. Belki iki ülke arasında bir düzen oturtabilirdik. ‘Keşke boşanmasaydık’ dediğim oluyor.

■ İkinci evliliğe kapınız açık mı? Ya çocuk sahibi olmak?

Şu an çocuk sahibi olacağım bir erkek yok. Kaldı ki bu dünyaya çocuk doğurmak ne kadar doğru bilmiyorum.

■ Evlenmeden çocuk sahibi olur musunuz?

Sevgimi hak edecek biri olmazsa sperm bankasından çocuk sahibi olurum. Yapan arkadaşlarım var çok da mutlular.

‘SPERM BANKASINDAN ÇOCUK YAPABİLİRİM’

■ ‘Evlenirsem yine yabancı biri olur’ demişsiniz; niye?

Türk erkekleri size seksi, hoş gelmiyor mu? (Gülüyoruz) Geliyor tabii canım. Beni ve kendini taşıyacak bir erkek olursa, Türk de olur. Karıya, kıza, her gördüğüne bakan adam istemem. Evleneceğim adam sosyal medya bile kullanmayacak! Uzun boylu, bakımlı, seksi, spor yapan bir adama aşık olurum.

■ Diyelim aşık oldunuz, ama adamla cinselliği yaşayamayacaksınız; ne olur?

(Gülüyoruz) Sağlıklı bir ilişkinin devamı için cinsellik gerekli! Yatakta çelik çömlek mi oynacağız? Öyle şey mi olur?

■ Erkeklerden bıktığınız oluyor mu?

(Gülüyoruz) Niye bıkayım ya! Aseksüel miyim? Yaşadığım bazı zorluklardan dolayı belki iniş çıkışlar yaşamış olabilirim. Kadın erkeksiz, erkek kadınsız yapamaz. Ama şu anki ruh halim bir erkek istemiyor. Ben ‘adam’ arıyorum.

■ Peki geyşa ruhlu bir kadın mısınız?

Ooo aşık olduğumda tam bir geyşayım!

■ Fantazileri olan bir kadın mısınız?

Aklıma geldi! Tatlı, güzel fantaziler ilişkiyi ayakta tutar!

‘Tek gecelik ilişkim olmadı’

■ Aşk ne durumda? Şimdi biri var mı?

Yok, zaten kolay kolay da aşık olmam! Olduğum zaman da o aşkın, ilişkinin hakkını veririm!

■ Zor bir ilişkiden çıktınız, hala güveniniz var mı erkeklere?

‘Güvenmiyorum’ desem de güvenme ihtiyacı duyuyorum.

■ Aşksız yaşayabilir misiniz?

Hayır, aşk kadınıyım. Ama aşk ve cinsellik olmadan da yaşarım.

■ Bundan sonra hiç seks yok! Desek?

Cinsellik çok hayvani bir duygu tamam ama sevişmek başka bir şey.

■ Yani aşık olunca mı sevişirsiniz?

Evet, sadece aşık olursam sevişirim. Mekanikleşmem.

■ Hiç tek gecelik ilişkiniz olmadı mı? Hani mekanik türden?

Hayır! Asla birinden ayrıldığımda da çivi çivi söker deyip başka bir şey yaşamadım. Ayrılınca yas tutan biriyim.

■ Nasıl bir erkeğe aşık olursunuz bundan sonra?

Bir erkek önce beyniyle sevişecek! Beni önce beyniyle etkileyecek. Bana bir şeyler öğretecek. Seks, 3 dakikalık bir şey. Bazen cinsellikten nefret bile ediyorum. Bu konuda müzeliğim.


‘Cezaevinde olmak hayalimdi, yaşadım!’

■ Mankenliğin ucuz tarafı iyi aile kızını aşağı çekmedi mi?

Onun sorumlusu içimizdeki çürük elmaları parlatanlar. Mankenlik dünyanın en prestijli işlerinden biridir. Bu camiada nispeten kendimi korudum.

■ Peki ya özel hayatınızda yaşadıklarınız ve cezaevi süreci?

Badireler atlattım, büyük üzüntüler yaşadım. Bunlar şöhretin bedeli, ama vicdanım rahat. Kimseyi kullanmadım, kimse bana ‘Tuğba’ya şunu aldım’ diyemez.

■Özel hayatınız kariyerinizi zedeledi mi?

Hayır. Özel hayatım konusunda muhafazakar biriyim, herkesi ifşa etmedim. Evliliğimi bile anlatmadım.

■ Sahi onu da pek bilmiyoruz...

Çok yakışıklı, beni çok seven bir adamdı. Eski eşimle İtalya’da çok güzel bir hayatımız vardı. Markalar beni giydirmeye çalışıyor, Moschino’dan bilmem ne markasına kadar elbiseler kapıma geliyordu. Bu hayatı başkası yaşasa, ooo...

■ İnsan yaşadıklarından ders çıkarıyor mu?

Tabii ki! Artık özel hayatımda ya da günlük hayatımda hata yapma lüksüm yok.

■ Cezaevi Tuğba Özay için dönüm noktası mıdır?

Evet, insan zaman geçtikçe daha farklı bakıyor ama başlarda, müthiş gel-gitler, acılar yaşadım.

■ Sanki cezaevinden çıkınca daha ‘aklı başında’ bir Tuğba vardı?

Siyasi oyunların kurbanı oldum, beraat ettim. Dava açma hakkım vardı, ama bu acılardan çok beslendim, şükrediyorum. Çok farklı bir olgunluğa eriştim. Evimiz siyasetçilerin ziyaret ettiği özel bir evdi. 8 yaşında ‘Devrim ve Devrimcinin sorunları’ diye yazılar yazıyordum.

■ Böyle bir kız, nasıl bu işlerin içine girer?

Babamın kaygıları da hep bu yöndeydi. Başlarda babamın haklı olduğunu gördüm. Sonra ibre bana döndü. İlahi adaletten kaçman mümkün değil.

■ Bu, yok yere cezaevine girmediniz anlamına mı geliyor?

Ya birini üzdüm, kırdım, bir hata yaptım o yüzden cezaevine girdim, o acıyı yaşadım. Ya da daha kötü bir şeyden evren, ilahi adalet beni korudu. Bana kalırsa ikincisi oldu. Hislerim çok kuvvetlidir, ben küçükken hapiste olmayı hayal ederdim. Evrene davetiyeyi ben çıkardım!

■ Anlamadım?

Çocukken elimde tespih cezaevinde hayal ederdim kendimi. Küçükken yabancı bir adamla evleneceğimin de hayalini kuruyordum. Ne hayal edersen oluyor.

■ Bu olaylar gözden düşürdü mü sizi?

Hayır, 81 ilde 81 evim vardır. Kimin kapısını çalsam, buyur ederler.

■ Bu anlamda şöhret zor mu?

Hayır. Eski eşim ‘İtalya’da daha rahat, daha çocuksun’ diyordu. Türkiye’de daha ciddiymişim. Ben buyum, hayatım bu.

■ Tek çocuksunuz, anne-babanızı üzdüğünüzü düşünüyor musunuz?

Ne kadar boş zamanım varsa onlarlayım. Eskiden arkadaşlar, gezme tozma olurdu. Ama şimdi ailemle vakit geçiriyorum. Onlar ölürse diye bazen düşünüyorum, ben de kafama sıkarım.

‘500’DEN FAZLA ÖDÜLÜM VAR’

■ Tuğba Özay bir marka mıdır?

Bir emlakçı ev satarken ‘Tuğba Özay’ın evine komşu’ diye ilan veriyorsa... Başka bir Tuğba Özay var mı? Yok! O zaman bir markayım!

■ Kolay para kazanabilir miydiniz?

O yolu tercih etmedim. 3’üncü albümümü yaptım, beste yapıp söz yazıyorum. BBC gibi dünyanın önemli kanallarına hayatı konu edilmiş biriyim. 500’den fazla ödülüm, plaketim var. İki köy okulu yaptırmışım. Kim biliyor bunları?

■ Siz iyi biri misiniz?

İyi insan olmayı tercih ettim ama mayamda da varmış. Bak, belki insanlara çok seksi geliyor olabilirim, bana bakınca iç geçiriyor olabilirler ama karakterim bunlara baskın çıkar.

■ Emin misiniz? Erkekler için de böyle mi?

(Gülüyoruz) Evet, öyle! Tamam beğenilmek, hâlâ arzulanan bir kadın olmak çok hoş! Ama kendime çok bakan, saygı duyan biriyim.

■ Kendinizi seksi buluyor musunuz?

Evet, seksi buluyorum ama seksiliğim doğallığımdan gelir. Hiçbir yerime neşter değmemiştir! Estetiğim yok.

■ Hakikaten göğüslerinizde silikon yok mu?

Hayır yok, ayrıca sıfır selülit. Annemin de vücudu böyle; kadın o yaşta ama hiç selüliti yok.

■ Ya kadınlar? Onlar sizi kıskanıyor mu?

Yok, kadınlar beni rakip görmüyorlar, güzel buluyorlar. Bunu kazanmak daha değerli; çünkü erkekler herkese ‘güzel’ diyor, kadınlar daha zor.

■ Hiç cinsel anlamda ilgi duyan kadınlar oldu mu?

Ne desem? Oldu tabii, oluyor. Kadınlar da erkekler de bana ilgi duyuyor