Bilgin Gökberk: 1919'da Samsun'a çıkan Atatürk, 2017'de Samsun stadına giremedi

Cumhuriyet gazetesi yazarı Bilgin Gökberk bugünkü yazısında Güntekin Onay'ın 'Yayıncı kuruluştayız her şeyi açık konuşamıyoruz' sözlerini değerlendirdi..

Spordan siyasete bir çok konuya dikkat çeken Bilgin Gökberk'in yazısı şöyle;

Niye yazmıyorsun diyorlar.

Bir kaç soru da biz soralım.

Güntekin Onay “Yayıncı kuruluştayız her şeyi açık konuşamıyoruz” demiş.

Dürüst düzgün adam en azından açık açık söylüyor.

NTV’de konuşabiliyor muydu?

Darbe gecesini bile Külliye’ye yakın abilerle eniştelerle Huber Köşkü’nde geçiren (kendi söylüyor) Saray ve akrabalarıyla ne kadar kanka olduğunu sürekli anlatıp aba altından sopa gösteren futbolun ‘kara kutu’su, kanalının ‘yüz ak’ı , ‘Yüzde yüz futbolun 100’de 100 siyasi’ yorumcusu, elinde ‘evet” videosuyla gezen -senin sevgili eski ortağın-a 2 milyon dolar niye verilir?

İstediği gibi konuşsun diye mi, ondan istendiği gibi konuşsun diye mi?

Kara kutu’yu açsın diye mi açmasın diye mi?

Sizin oralarda, NTV, TRT, Katarlı arkadaşların tv’lerinde bir yorumcu ‘hayır videosu’ çekse, darbe gecesini Kılıçdaroğlu’nun evinde geçirse zırt pırt Kılıçdaroğlu ‘aslandır kaplandır’ şöyle adamdır, böyle adamdır, parkasız Deniz Gezmiş’tir filan dese evine paketlenmesi 2 saniye sürer mi?

Arkadaşa bi daha 2 kuruş veren çıkar mı?

Top medyasının 100’de 90’ını TRT, Digikatar NTV, havuz vs istihdam ediyor, kriter ne?

Yorumcunun açık konuşması mı, 2 saat konuşup hiçbir şey konuşmaması mı?

Bitmedi..

Kendi kulüplerini bitiren en kel alaka 2 başkandan iktidara hiç sorun çıkarmayan 2 gazetesi olanın federasyon başkanı, hiç sorun çıkarmadan Florya’sını Riva’sını TOKİ’ye verenin Kulüpler Birliği Başkanı yapılması tesadüf mü?

Ülkenin futbol aklı Demirören, kulüp aklı Özbek, üst aklı Dilmen’se en üst akıl var mıdır yok mudur, varsa kimdir?

Binali Bey mi?

Dünyada Teog’a, yabancı sayısına, cam filmine aynı kişinin karar verdiği başka bir ülke var mı?

Varsa o ülkede futbolda olan bitene başka bir kişi mi karar verir?

Demirören’in 214 imzayla girip 214 oy aldığı seçimde bu ‘antin kuntin’ işlere tepki için aday olan Prof. Duygun Yarsuvat’ın 0 (sıfır) imza toplaması şimdiki Başkan ve delegelerin bile korkudan eski başkanlarına imza ver-e-memesinden daha utanç verici bir durum olur mu?

Külliye Sözcüsü’nün 1 nolu yorumcu olduğu, milli takıma bile siyaset bulaştıran Gümüşdağ’ın yılın ‘spor adamı’ seçildiği, ligini hükümetin Katarlı kankasının, devletin bankasının kupasını akrabanın medyasının yayımladığı, federasyon başkanının kafa bulur gibi sık sık çıkıp “futbola siyaset sokmam” dediği ülkede, 1 Allahın kulu da çıkıp “E sizleri futbola kim soktu sizler nasıl girecektiniz o zaman” demez mi?

Her şeyini eski Türkiye’de kazanan ama orda bırakmayıp yeni Türkiye’sine götüren ve de hâlâ “Eski Türkiye’yi yeni Türkiye’de uygulamaya kalkmasınlar” diyebilen kapısında ‘Türkiye’ yazan federasyonun başkanına ‘en tepe’den yol verilmese seçime tek aday olarak girmese tek oy alır mıydı?

Kulübü Beşiktaş bile ona oy verir miydi?

Bir kişi de çıkıp “Ne o Türkiye’nin adı mı değişti” diye sormaz mı?

Daha net soralım;

Demirören, Gümüşdağ ve benzerleri devletin referandum öncesi sunduğu 2 seçenekten ‘hayır’ı seçse, bunu açıklasa koltuklarında 10 dakikadan fazla oturabilirler miydi?

Eğitim Bakanı’nın TEOG’dan, Savunma Bakanı’nın gazi şehit sayısından bi-haber olduğu ülkede milli takım hocasının işine kim son verir?
Federasyon mu?

Ankara’da kankaları olan bizim kasap, Terim’in ipinin çekildiğini Demirören’den 2 gün önce öğrendi.

Normal mi?

Sizin oralarda biri bunları sorsa program bitene kadar bekler misiniz yoksa ilk reklamda gider mi?

Bitmedi..

Dolar 4, Avro 4.5, mazot 5, benzin 5,5’ken, milli içkisi ayran olan, Rus’tan, Belarus’tan hıyar almasa cacık bile olmayacak ülkede, kıyma ithal etmesek köfte, inek-saman ithal etmesek tezek yapamayacak haldeyken...

Almanlara misilleme yaparken üstlerini arattığımız köpekler bile Alman kurduyken...

Ve 15 milyon büyükbaşı olan ülke ineği olmayan Singapur’dan inek alıp yerli ineklerin önünü kaparken...

Ve de yabancıya karşı olan ‘yerli’ci tayfanın evlerinde ana baba kaynata kaynana hariç yerli tek bişeyleri yokken..

Cumhurbaşkanı’na TV’de ‘11 yabancı için ne düşünüyorsunuz, yerli oyuncuların önü kapanmıyor mu?” diye soran Dilmen, 2 milyon almaya devam etsin diye kanalında kaç kişinin önünün kapandığını, kapı önüne konduğunu biliyor mu?

Milli olmak sadece yabancılar milli marş söylemediğinde mi akla geliyor?

Konu milli olmaksa..

Milli takım ne kadar milli?

Dilmen cevap verir mi?

O dün’lerde..

Şehitler varken, tüm ülke yas tutarken ...

Tek bayrak tek millet olmamızın istendiği en milli olmamız gereken günlerde..

Milli marş söylemeyen yabancılardan Drogba’nın sosyal medya hesaplarının fonu bile ‘bayrak kırmızısı’yken..

Eyfel Kulesi, Monstar Köprüsü, Brandenburg Kapısı, Hollanda Sarayı vs saygıdan al kırmızı giyinmişken,üzerlerindeki dev ay yıldız’lar Mars’tan Jüpiter’den bile gözükürken, dalga geçer gibi turkuaz giyen milli takımın neresi milli?

Hiç utanmadılar mı?

Milli formadaki ay ve yıldız dürbünle bile zor görülüyordu.

Unutmadık!

Son 1 şey;

1919’da kimseden izin almadan Samsun’a çıkan Mustafa Kemal 2017’de federasyondan izin almadığı için Samsun stadına giremedi.

Bunu da unutmadık.

En başta Samsun, tüm ülke isyan etti.

Nerdeyse mezarından çıkıp gelip kendi girecekti stada.

İktidar lehine her türlü siyasi pankartın tribünlere elini kolunu sallaya sallaya girdiği ligde Samsun Stadı’na siyasi bulunup sokulmayan pankartta ne yazıyordu?
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!

Tabii bunu da unutmadık.

Son soru;

Gittiğimiz her yerden postalandığımız için yazları ekstraya çıkıyoruz, pizza, makarna satıyoruz arada da yazıyoruz ve alayınızın toplamından fazla okunuyoruz.

Hiç mi utanıp sıkılmıyorsunuz ?

Nokta.