İBB Meclisinde sert tartışmalar!

İBB Temmuz ayı Meclis toplantısı başladı. Belediye meclisinde AKP ile CHP arasında 'kaç gün çalışılmalı' tartışması yapıldı.

İBB Meclisi toplantısı, Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya hesabından canlı olarak paylaşılıyor.

Toplantı Ekrem İmamoğlu’nun açılış konuşmaıs ile başladı. İmamoğlu temmuz ayında ölenleri andığı konuşmasının ardından sözü AKP grubu adına Grup Başkanı Tevfik Göksu’ya verdi.

Göksu konuşmasına Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ederek başladı ve 23 Haziran seçimi için, “İstanbullular iradesini göstermişti. Bizim için milletin iradesi başımızın üzerindedir. Bu sonuçlarla İstanbullular icra yetkisini size, denetleme yetkisini ise bize vermiştir” dedi. Göksu daha sonra AKP döneminde yapılanları anlatarak kenti yeni yönetime emanet ettiklerini söyledi. Belediye ile ilgili yolsuzluk iddialarının asılsız olduğunu savunan Göksu, İstanbulluların yararına olacak her projeyi destekleyeceklerini ifade etti. AKPsözcüsü, “Güzel şeyler yapacaktık ama dedirtmeyeceğiz, sizlerin geçmişte yaptığı gibi engel olmayacağız. Hatta sayın başkanın vaatlerini teklif haline getirip meclise sunacağız. AK Parti ve MHP olarak kendi partisi destek vermese bile biz destek vereceğiz” dedi.

Göksü, “Dün CHP’nin ve Sayın Başkanın iletişimini üstlenen bir gazetede sayın valimiz hakkında ahlaksız bir haber yayınlandı. Bunu servis eden her kimse, ki bunu da herkes az çok biliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden borçlanma kararı çıkmadan belediye başkanı nasıl borçlanabilir? ” diyerek CHP’yi eleştirdi. Göksu konuşmasının ardından belediye hesaplarının yer aldığı kitabı İmamoğlu’na verdi. İmamoğlu ise “En kısa zamanda bunun revize edilmiş halini size sunacağım. Çünkü içindeki bilgiler pek doğru değil.” yanıtı verdi.

CHP SÖZCÜSÜNDEN YANIT

Tevfik Göksu’nun ardından sözü CHP Grubu adına Doğan Subaşı aldı. CHP Grup Başkanvekili Subaşı, Göksu’nun “İstanbul’u siz emanet ediyoruz” sözünü eleştirerek, “Emaneti millet verir millet alır. Bunun da ‘Pontus’ ifadesi gibi dil sürçmesi olduğunu sanıyorum” dedi.

Subaşı, “Bu seçim 1950 seçimlerinden bu yana en önemli seçimdir. Buna önemi veren ise Sayın Başkanımız İmamoğlu toplumun çok değişik kesimlerinden oy aldı. Sosyalistler, muhafazakarlar, ülkücüler, Saadet Partililer, MHP’liler, AK Partililer oy verdi. Milli Birlik sayın İmamoğlu’na oy verdi. Toplum eğer doğru davranırsanız, doğru konuşursanız arkanızda durur. Bunu gördük. Bu seçim sonucunu bütün dünyaya gururla anlatabiliriz” diye konuştu.

Subaşı’nın ardından söz alan Göksu, “Emanet sözünden rahatsız oldunuz, neden rahatsız olduğunuzu biliyorum. Emanet güvenilir insanlara verilir.” dedi. Ekrem İmamoğlu ise “Bu karşılıklı sözler sabaha kadar sürer. Ben 23 Haziran seçimlerinin sizin bu sözlerine yanıt olduğunu sanıyordum. Bir kere Sözcü gazetesi CHP’nin ya da benim iletişim organı değildir. Ben son süreçte hangi basın yayın organlarının kimin iletişim organı olduğunu iyi öğrendim” karşılığını verdi.

MECLİS TOPLANTISI TARTIŞMASI

AKP Grup sözcüsü Faruk Gökkuş’da söz alarak bazı belediye çalışanlarına sendika konusunda baskı uygulandığını iddia etti. Gökkuş ayrıca Ekrem İmamoğlu’nun belediye meclis toplantıları ile ilgili gazetelerde yer alan demecini eleştirerek,” Biz beş gün çalışmayı öneriyoruz ve oylanmasını istiyoruz” dedi. Ekrem İmamoğlu, meclis toplantılarının başkanlık tarafından belirlenebileceğine dikkat çekerek mevzuatı okudu. İmamoğlu daha sonra, “Beş gün boyunca toplanacak diye bir kural yok. Bunu belirlemek de sizin hakkınız değildir. Bence beş gün boyunca toplanmasına, belediye koridorlarının kulise dönmesine gerek yok. Gündem bittiyse toplantıyı sürdürmenin anlamı yok. Buna neden takıntı yaptınız? ” dedi.

CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı ise, “Meclis çalışmasını gündem yoğunluğuna göre belirlersiniz. Gelenek filan diye bir şey olmaz. Komisyonlar 9 kişiden 8 kişiye düşürülürken gelenek yoktu şimdi mi var. Fatih Belediyesi’nden toplantı üç günden iki güne indirilirken de gelenek yoktu. Ayrıca çalışanlara mobing yapıldığı iddia edildi. Bu belediyede çalışanlarımıza kötü davranılmaz. Bu belediyeyi yöneten orada oturuyor.” diye konuştu.

İSRAF DÜZENİ

Ekrem İmamoğlu İBB Meclisi Toplantısında Giderlerin hesapsız ve ölçüsüz artma sebebi başlığı altında belediyenin mevcut durumunu şu şekilde konuştu:

An itibariyle 7.2 milyar lira olan gelir-gider farkı 9.8 milyara kadar çıkmaktadır. Ayrıca enflasonist ortam, gelir gider dengesini daha daa arttıracağı bir gerçektir. Enflasyonist ortamda kamunun vergi gerlirleri de düşer. Kurdaki artış sebebiyle artar. Enflasonun gerçekleri ciddiye alınmadan yapılan bir 2019 bütçesi var karşımızda. Büyükşehir Belediyesi bu alanla hiç uğraşmamış. Gelirleri arttırmak yerine israf düzenine öncelik verilmiş.

An itibariyle 7.2 milyar lira olan gelir-gider farkı 9.8 milyara kadar çıkmaktadır. Ayrıca enflasonist ortam, gelir gider dengesini daha daa arttıracağı bir gerçektir. Enflasyonist ortamda kamunun vergi gerlirleri de düşer. Kurdaki artış sebebiyle artar. Enflasonun gerçekleri ciddiye alınmadan yapılan bir 2019 bütçesi var karşımızda. Büyükşehir Belediyesi bu alanla hiç uğraşmamış. Gelirleri arttırmak yerine israf düzenine öncelik verilmiş.

İBB'nin bütçe gelirlerinin %97'si devlet kurumlarından alınan paylar, gayrimenkul satış geliri, iştirak karlarından oluşmaktadır. Yüzde 72'si de devlet geliri. İlk altı ay yoğun bir düşme gerçekleşmiştir. 1 milyara yakın olduğu tarafımızdan gözlemlenmiştir.

7 NEDEN

İBB'nin finansal yapısının bozulmasının 7 nedeni olduğunu saptadık:

-Yatırımlar uzun ve plansız projelere dönüştürülmüştür.

-Ekonomik kriz ile düşen vergi gelirleri.

-Kamu maliyesinin bilinen tüm kuralları çiğnenmiş, korkunç bir israfa yol açılmış. Temmuz'da kullanılacak Maliye katkı payı ülke tarihinde ilk defa 15 gün erken ödenmiş. Temmuz ayında kullanılması gereken 1 milyar liralık tüm nakit tüketilip bitirilmiştir. Nereye ve nasıl harcandığı kamuoyuyla paylaşılmıştır.

-Gerçekçi bütçe yapılmamış, gelirler şişirilmiş giderler küçültülmüştür. Hızlı satılacak şeyler hızlıca satılmış. Şirketler çok kötü yönetiliyor.
-Seçim ekonomisinin bedeli İstanbullulara ödetilmiştir. Geldiğimizde İBB'nin kasasında sadece 7 milyon lira vardı. Kasa teslim alındığında 5.8 milyar lira vadesi geçmiş, ödenmemiş ödeme beklemektedir.